Malumunuz 24 Kasım Öğretmenler Günü. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm eğitimcilerimizi saygıyla anıyor, emekleri için teşekkür ediyoruz. Bugün görevlerini sürdüren eğitim neferlerimize de kolaylıklar diliyorum…
Günümüzde pek çok meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de büyük bir itibar kaybı var. Özellikle itilip kakılan bir meslek grubu oldu. Geçmişte aldıkları ücret ve itibarlarıyla seçkin bir meslek grubu olan öğretmenlik maalesef artık tercih edilmeyen mesleklerden…
Yokluk, yoksulluk ve baskı ortamında laik, bilimsel ve çağdaş eğitimden uzaklaşılan Türkiye’mde nereye dokunsak bin ah, öğretmenlere dokunduğumuzda gerçekten ah…
Ücretleri yerlerde ama mesaileri tavan yapan öğretmenlerimiz, artık haftanın 5 günü değil 6 günü hem de günlük en az 12 saat mesai yapıyorlar…
Aynı zamanda pandemi görevleri de var…
Kah yardım dağıtıyorlar kah karantina denetimi yapıyorlar…
Yetmiyor yine de ‘yan gelip maaş alan’ onlar oluyor…
Uzaktan eğitimdeki altyapı sorunu görmezden gelinip fatura eğitim neferlerine kesiliyor…
Oysa onlar Mustafa Kemal Atatürk’ün, Başöğretmenimizin ışığında ve yolunda geleceğimizi aydınlatmak istiyorlar…
İmkan verilmiyor…
Eğitime ayrılan bütçe kuşa çevrilince, sadece maaş ödemeye dönük hazırlanan bütçenin suçu da onların oluyor…
Sanki çok maaş alıyorlar da bütçeyi tüketiyorlarmış havası yaratılıyor…
Halbuki 1990’ların Türk sinemasındaki öğretmenden farkları yok. O zamanda geçinemiyordu, öğretmen. Şimdi de geçinemiyor öğretmen…
Vaatler bol ama icraat yok…
Öğretmenlerin daha iyi maaşlara ihtiyacı var. Daha çok derslik gerekli. Laik, bilimsel, ulaşılabilir ve parasız eğitim şart…
Uzaktan eğitim için de altyapı lazım…
İnternet altyapısı ya da tableti olmayan nüfusun sorunu giderilmeli…
Çünkü eğitim şart ve ancak eğitimle kalkınabiliriz…
Keşke kıraathaneler yerine derslik açsak…