Haberim yoktu. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro
Beştepe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile el sıkışmış, bazı işbirliği imzaları
atmıştı. Sosyal medyadaki paylaşımı görünce ters köşe oldum. Gazeteci İdris
Özyol’un gecenin 02’sinde yaptığı “biz de bu Maduro'yu adam zannederdik.
Chavez'in kemikleri sızlamıştır.” dediğinde haber sitelerine bakıp öğrendim
gerçeği.
Bugünlerde
biraz vurdumduymaz takılıyoruz ya. Venezuela’da seçim olduğunu da farketmemeşim.
Hem de mümkün olduğunca haberleri Euronews kanalından izlememe rağmen.
Maduro’nun resmi ziyareti ile ilgili paylaşılan bilgiler nedir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önemli ticari anlaşmalara
imza attık. THY uçuşlarının daha etkin hale getirilmesi için değerli dostumdan
taleplerimiz oldu. Karakas'ta Yunus Emre kültür merkezi kurulması ile ilgili
anlaşma yaptık. Gerekli şartlar oluştuğunda ülkemizin mimarisini
sergileyeceğiz” diyerek “Değerli dostu” Maduro da yardım edeceğini belirtmiş.
Maduro ise Ankara ziyaretinin önemine vurgu yapmış ve, "Ankara
Üniversitesi'ne yaptığım ziyarette Latin Amerika konusunda bilgi sahibi
kişilerle görüştük. Bunların dışında ekiplerimizin gerçekleştirdiği görüşmeler
çok güzel oldu. Güzel bir işbirliği haritası oluştu. Biz Türkiye - Venezuela
ilişkilerinde yeni bir çağ açmak istiyoruz. Çok kutuplu, çok merkezli ve
herkesin yer bulabileceği dünyada, her dil her din yer bulacak. Bazılarının
Medeniyetler İttifakı" dedikleri şey bizim için çok önemli” demiş.
Aradan bir hafta geçmiş, ülke sandığa gitmiş. Maduro
“Chavez’imin zaferi” demiş. Sosyalistler, 23 eyalet valisinin belirlenmesi
için yapılan seçimlerde 22 eyaletin 17'sinde oyların çoğunluğunu
kazanmış. Oysa anketler, muhalefetin seçimlerde 11 ila 18 eyaletin yönetimini
elde edeceğini gösteriyormuş.
Ve “tanıdık” bir süreç. Maduro, muhalefete de sonuçları
kabul etmeleri çağrısında bulundu. Öte yandan muhalefet partileri koalisyonu
Demokratik Birlik için Yuvarlak Masa İttifakı (MUD) oy sayımının doğru
yapıldığından şüphe ettiklerini açıkladı.
Buraya kadar bakınca Maduro’nun Ankara ziyaretinin altında
aslolanın “seçim kazanma taktiği almak” olduğunu düşünüyorum. Bu arada
Maduro’nun ülkesine bakalım mı?
Venezüella'da gıda kıtlığı, yüksek enflasyon ve artan suç
oranlarından kaynaklanan toplumsal hoşnutsuzluk, Maduro liderliğindeki
hükümetin kontrol ettiği Yüksek Mahkeme'nin, 31 Mart'ta Kongre'nin yetkilerini
elinden aldığını açıklamasıyla sokak protestolarına dönüşmüştü.
Şimdi bağlayalım. Bizim solcular, Chavez’in emaneti Maduro’yu severdi.
Seçim kazanmasını isterdi. Eyvallah. Ama bu tablodan sonra seçim sevinçleri
kursaklarında kalacak gibi.
Sahi “2018’de enflasyon tek haneye iner”mi demiş bakan.
Doğrudur. Bu vergiler ve maaşlardan sonra alımgücü sıfırlandı. Satışın olmadığı
yerde zam olmaz.