Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
HAFİF YAĞMUR
27°
Bolluğun kıymeti

Bolluğun kıymeti

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bizim ülkemizde, suyun bol olduğu ve her mevsim ürünleri herkesin rahatça alabildiği yıllar yaşandı.

Yoksulluk vardı ama, çareleri devlet üretemezse vatandaş üretebiliyordu.

Vatandaşlar, Her mevsimin ürünlerini taze taze yiyebiliyordu. Buzhanelere depolayıp ürün kıtlığı yaratarak piyasayı yükseltme gibi şeytan işi uygulamaları duymazdık. İllerde hal vardı ama kabzımallar AHİLİK töresine uyardı.

Köylerde genç nüfus %7 olmuş, onlarda 50 yaş üstü vatandaşlar. Yani yeterli üretim gücü yok ve üretim de kısıtlı. Gençlerin köye dönmesi için projeler geliştiriliyormuş. Ama gördüğümüz kadarıyla yol yapılıp, saman, koyun, keçi, fidan gibi katkılar sağlanıyor, yani aklımıza yeni gelmeye başladı, nereden nereye. Mahalle olan köylerin gençlerin yaşayabileceği düzende olması için iyileştirme çalışmaları yapılmalı. 

Bana göre diğer bir konu ise, eski yıllarda, insanların yaşamı ve gıda bereketidir. Gıdamızın bereketi azalmaya başlayınca kıymetini bilmeye de başladık.

Eskiden, kılık kıyafete düşkün insanlar fazla yoktu. Çok fazla kıyafet değiştirenlere ya sosyete ya da aşırı süslenen kadına rüküş denirdi.

Normal olarak insanımız komşuluğa, insani ilişkilere, yardımlaşmaya önem verip, gösterişe değer vermezdi. O yıllar, İdeolojilerin ve yeni fikirlerin dünyayı etkisi altına aldığı yıllar olduğu için araştırmaya ve öğrenmeye daha çok eğilim vardı.

NEREDEN NEREYE cümlesini duymaya alıştık ya, gerçekten de nereden nereye. Emekli maaşı ile filelerin dolduğu, seyahate çıkılabildiği, ailecek en azından kebapçıya gidilebildiği yıllardan günümüze kadar nereden nereye demek lazım.

Bayramlarda çocuklara kıyafetler alındığı, evlere tepsi tepsi baklavalar alındığı günlerden, günümüz bayramlarını kağıtlı şeker ve kahve ikramı ile geçiştirdiğimiz günümüze gelince, haklı olarak nereden nereye demeliyiz.

Dünyanın gözünü diktiği bu kıymetli ata yadigarı coğrafyaya gelenin girdiğini görüp nereden nereye deyip sebep olanları en etkili kelimelerle yermek lazım.

Artık küresel ısınma var, akarsular ve göller kuruyor. Önce göçmen kuşları terk ediyor belki de onlara bakarak insanımız ülke dışına çıkıyor. Eskiden kıymetlilerimiz doktorlarımız, günümüzde ülke dışına gitmenin yolunu arıyor. Artık onlara da fazla değer verilmiyor, hatta dövülen bile oluyor. Nereden nereye değil mi.

Eski yıllarda müteahhit çok azdı, şimdi çok bol. Kendilerini destekleyen siyasetçilerle, yerel yöneticilerle ahbap çavuş ilişkileri olursa maliyetler artsa da işler iyi gider. Varsın insanlarımız mülk edinmede zorlansın. Neticede bu günlere gelmişiz. Nereden nereye.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *