Çocukluğumda, mahallenin en “havalı” topu bendeydi. Karayolları İstimlak Sınırı tabelasının dibindeki çimenlik futbol için çok elverişliydi. Ben okul çıkışı ödevlerimi veya okuyacağım kitabımı alır, arkadaşlarım nemim topumla futbol oynarken ödev yapar, kitap okurdum. Dahilinde olmadığım oyunda figüran olmayı sevmediğim için, sırf “topun sahibi” diye sahada dolaşmak işime gelmedi.

Şimdi “ner’den çıktı bu 45 yıllık anılara dokunmak?” diyeceksin değil mi? Efendim malum önümüzde seçim var. Evet evet bizim tacirler seçime gitti. Yani Ticaret ve Sanayi odaları. Görsel boyut Amerikan seçimleri gibi bir yanı mavi, karşısı kırmızı.

Masalcı düz adam, dostluğu, samimiyeti plansız, çıkarsız, sadece dostluğa bakar, bir de bi yerlere seçilecek olan kişinin düzgün çalışmasına. Antalya merkezde gönlü #kırmızı dan yana, #Manavgat denince #mavi dedi.

Geçtiğimiz günlerde Antalya Kültür Sanat ülkemizde ilk kez bir anne-oğul sergisiyle kapılarını açtı. Açılış öncesi arkadaşlarla #kırmızı diyen Davut Çetin’in ısrarla beyaz giymesini, zemini kırımızı da tutmasını konuştuk arkadaşlarla. Evet mavi dinlendirici derler ama grinin bile 50 tonu varken maviden maviye fark var. Bu arada bazı adayların çalışma tarzları ve hedef kitle gözetilmemesi “nereye aday olduğunu bilmeyen danışmanlar mı hazırlıyor bu programı” dedirtti. Sahi Elmalı’ya MR cihazını ATSO mu alacak. Yayla yollarını da asfaltlasın bari.

Sonucu sağır sultan bile duydu. “Bedeli neyse verir, o koltuğa otururz” diyenlerin planı tutmadı. Rivayet odur ki bir önceki seçimin “en solcu” adayı, bu kez iktidar desteği ile “sade solcu” adaya tescilli boyun eğdi. ATSO’ya baharı getireceklerdi ya, kazanan taraf baharı görmesin, içine sinmesin diye en sinsi oyunlar oynandı.

Sahi, velevki haklı olsalardı, ilçede aldıkları karar ilde bozulmasaydı içlerine sinecek miydi.Süreç içinde telefonla görüştüğüm Davut Çetin, “Birbirimizi iyi biliriz senle, burada sorun seçimi kimin kazandığı değil, ATSO’nun itibar sorunu haline geldi” demişti.

Bu arada Davut Çetin fotoğraf konusunda her zaman hakkımızı teslim etmiştir. Ticari işim olmadığı için kendisi ile kültür ve sanat boyutunda bir araya gelebiliyoruz. Evet, Hakan Tütüncü ile olduğu gibi. İşte yine bir sergi açılışı, yine birlikteyiz. “Ortalıkta görünmüyorsun bu günlerde” diyor, gamzeli bir tebessümle…

Bu diyalog, bir gazeteci- STK Başkanı diyaloğu değil, hamdolsun seçildiği günden bu yana hep aynı kıvamda devam eden bir dostluk diyeceğim de; dostluk kavramımın da içi boşaldı.

Sergi açılışı çok sade, her zamanki gibi nezihti. Sadece ATSO yöneticileri sanki eskisinden daha azdı. “Sahada çalışıyorlar, grup seçimleri önemli tabii” dedi masalcı kendine. Sergiyi her zamanki gibi protokolün dışında, kendince gezdi.

83 yaşında birinin hem de mukavva karton üzerine yaptığı resimlere, rölyeflere imrenerek baktı.