Eksiden çarşı pazar gezen yurttaş, şimdilerde sadece geziyor. Alışverişi iki haftada bir yapar oldu. Sokak röportajlarında konuşan yurttaşların hepsi kurmaca diyorsanız, komşunuza, etrafa, sokağa bakın. Fileler dolmuyor, Pazar arabaları boş artık. Temel gıdaya ulaşmada sıkıntı büyük…
Eti,
kıymayı alamayan ve tavuğa yönelen yurttaşın tavuğu bile kolay kolay alamadığı
günlerdeyiz. Ama çok şükür ki Sarayımız, araç filolarımız, lüks makamlarımız,
ballı-kaymaklı maaşlarımız var…
Ve maalesef bugün
geldiğimiz noktada boğazdan yapılan tasarruf da yetmiyor artık. Aylık elektrik
faturası Antalya gibi kentlerde azami 600 Lira’ları buldu. Su faturası da eski
gibi çift haneli değil maalesef…
Sonuç
hijyenden tasarruf başladı. Geçtiğimiz gün bir haberde haftada bir çamaşır
makinesi çalıştırıldığını söyledi, yurttaş…
Acı…
Sürekli büyüyen
ekonomide sürekli küçülen kazançlar, artmayan maaşlar bugünleri getirdi. Ama
hala tozpembe tablolar çizilmeye devam ediliyor…
Pandemi
koşullarında hijyene daha da önem verilmesi gerekirken temel ihtiyaçlardan
elektrik ve yaşamsal içeceğimiz su el yakıyor…
Artan
maliyetler ve atıksu bedeli nedeniyle sudaki yüksek fiyatlar açıklanıyor. O
zaman elektrikte fiyatlar aşağı çekildiğinde su fiyatlarında da indirim yaşanacaktır…
Ama
yetmez. En temel ihtiyaçlara elektriğe de suya da gıdaya da ulaşması lazım
yurttaşımızın. Sadece fiyatların geri çekilmesi yetmez, maaşlarında yükselmesi
gerekir…
Asgari
yaşam standardı peynir, ekmek, makarna, patates değil…
Tabii bunu kime
anlatıyoruz. İktidar kendi penceresinden rahat. Sendikalar ise işçinin,
memurun, emeklinin, emekçinin hakkını savunmada tek yumruk olamıyor…
Olan
sana, bana, bize, hepimize oluyor…
Bakalım
bu durum ne kadar sürecek…
Görünen
o ki artık sürdürülemez bir boyuta gelindi. Bu kervan böyle gitmez…
Savaştan
yeni çıkmış bir memleketteki tüp, yağ, ekmek kuyruklarını eleştire eleştire
iktidara gelenler, açlık ve sefalete sürüklediğinin farkındadır umarım
memleketi…
ÇÖZÜM VAR!
Özelleştirme
politikaları ülkemizde elektrik faturalarının cep yakmasına karşı çözüm var.
İşte Elektrik Mühendisleri Odası Antalya
Şube Başkanı Şaban Tat söylüyor…
“Özelleştirme ve kar esaslı piyasa politikaları terk edilerek, ülkemiz kaynakları kamu yararı temelinde en iyi şekilde değerlendirilmelidir. Yani farklı elektrik üretim kaynaklarının birbirlerinin maliyetlerini sübvanse edeceği yeni bir sistem oluşturmak zorundayız. Hem iklim krizi hem ekonomik kriz yenilenebilir enerji kaynaklarında alım garantilerinin yeniden gözden geçirilmesini kaçınılmaz kılıyor. Daha az fosil yakıt tüketilmesini sağlayacak yatırımlar ülkemizin ekonomisini toparlayabilir ve en önemlisi vatandaşımızın cebini yakmayacaktır."