Buyrun. Felaket tellalınız işbaşında. Ama ben demiyorum. https://www.birgun.net/haber/dunyayi-bekleyen-felaket-321527  Birgün gazetesi Anadolu Ajansı’ndan aldığı haberi böyle başlatmış. Ben sadece aracılık ediyorum, bilin istiyorum. Alev Alatlı, “Bilgi borçlandırır” der ya, belki siz de bi adım atarsınız. Ne bileyin ben. “Dünya Meteoroloji Örgütü'nün hazırladığı rapora göre önlem alınmazsa iklim krizi 100 yıl sonra büyük felaketlere neden olabilir. Rapora göre uluslararası insani yardıma ihtiyaç duyan kişi sayısı 2030 yılına kadar yüzde 50 artabilir.”


Bitmedi. Şöyle devam ediyor haber. “Bir yanda yok olan binlerce kilometrelik sahil şeritleri, sular altında kalan şehirler, bir yanda bitmeyen yangınlar, fırtınalar, salgın hastalıklar... Bir film senaryosunun parçası gibi duran tüm bu olaylar, iklim krizinin durdurulamaması halinde en geç 100 yıl sonra dünyanın somut gerçekleri olacak.” Yani bugün yaşadıklarımız bir fragman sadece..

Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), iklim krizi nedeniyle yaşanan afetlerin her yıl artacağı uyarısında bulunmuş. Hatırlıyorum, 1990’lı yılların başında, bugün yaşadağımız “mevsimsizlik”, sel baskınları filan da dile getirilip önlem almamız istenirdi. Hatta su savaşları gündeme gelirdi, “Arabanızı, balkonunuzu foşur foşur yıkamayın ki, gelecek nesillere ‘silmek’ için su kalsın” denirdi.

İşin başka boyutu da, insani, yani “doğrudan bedene dokunan” tarafı. Bugün yaşanan sıkıntıyı “felaket” olarak yorumlarız da, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı örgütün yeni yayımladığı ‘2020 İklim Durumu Raporu’nda, iklim krizi kaynaklı felaketler nedeniyle uluslararası insani yardıma ihtiyaç duyan insan sayısının 2030 yılına kadar yüzde 50 artabileceğine dikkat çekildi.

DMÖ raporuna göre, 2018 yılında sıcak hava dalgaları, küresel ısıtma, orman yangınları, fırtınalar, kuraklıklar ve artan kasırgalar nedeniyle 108 milyon insan, yardıma muhtaç kalmış. Şu durmayan göçlerin asıl nedeni “savaş” değil, “siyasi” değil. Asıl rakamlar, “iklim değişikli gerçeğinde. Hatta bugün de, dün de, sermayenin “iklimden kazanma” sevdasıdır işgalleri, katliamları doğuran.

 

DMÖ Genel Sekreteri Profesör Petteri Taalas, “Covid-19 pandemisini es geçmemiş ama o da bizim gibi “iklim gerçeği”ne dikkat çekmiş. “İklim krizinin önümüzdeki yüzyıllarda insan yaşamı, ekosistemler ve ekonomiler üzerinde oluşturacağı tehdide kulak vermemiz gerekiyor.”