Öğrenmek, farkındalık ile başlıyor ve kalıcı oluyor. Yoksa, hani bir margarin reklamı vardı ya "........se, koy sepete!.." diyen; Öğrenmek işte öyle bir şey değil. Sepete koysan bile, sepette durmuyor ise koyduğun, öğrendiğinin ne anlamı olmuyor ne de kalıyor.
--Atilla
İlhan'ın Annesinin ölümü üzerine yazdığı bir şiir hiç aklımdan çıkmaz. Ne zaman
birisi "Annesini kaybetse" hep;
--"...insan
annesi ölünce anlar
içindeki
çocuğun
hiç
ölmeyeceğini
aklına
geldikçe kahrolur
bunu
anlamakta
neden
bu
kadar geciktiğini..."diyen şiiri aklıma gelir.
--Herkesin
bir yılı var mıydı bilemem ama, benim için 2021 yılı, baya enteresan geldi ve
sürecek sanırım.
--Henüz
öyle gözle görünür bir sorun olmasa, doğrudan beni hedef almasa ilgilendirmesede;
pek de hayra alamet olacakmış gibi görünmüyor.
--Dedim
ya çok umrumda değil artık, hani Che Guevara'nın dediği gibi "Ölüm nereden
ve nasıl gelirse gelsin... Savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve
silahlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleriyle, savaş ve
zafer naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaklarsa ölüm hoş geldi, safa
geldi..."
--Ne
böyle olması, ne de böyle olmasını istemek önemli değil. Burada önemli olan
"umutlu olmak"!..
--Evet,
2020 nasıl geçmiş ise geçsin, 2021'de nasıl gelir ise gelsin.
--Eskiden,
kendim dahil her şeyi ama her şeyi o kadar çok, o kadar çok önemserdim ki,
sormayın gitsin.
--Yaptıklarım
ettiklerim. Birinin derdine derman olmak, birisine karşılıksız bir şeyler
yapmak, daha sonra da, "Bana bu iyiliği neden yaptın" diye şaşkın
sorulara muhatap olmak, çok hoştu!..
--Ama
bugün ise çok anlamsız. Umrumda değil artık.
--Çünkü,
iyilik ya da yapılanlar o zaman için önemlidir. Bu, herkes için böyle olduğu
gibi, kendimiz için de geçerlidir.
--Örneğin,
ben ya da siz, biliyor musunuz, kendinize yapılan en önemli, hayati olan
iyiliği anımsıyor musunuz? Sanmam.
--Ama
en son yapılan bir iyilik hepimizin havzasındadır. O yüzden, bazı şeyler
dönemseldir. Ne yaparsanız yapın.
--Gençlerin
enerjilerine ve umutlarına hayranım. Vurdum duymazlıklarına da: Hani Orhan
Veli: "ne atom bombası,
ne
Londra konferansı;
bir
elinde cımbız,
bir
elinde ayna;/ umurunda mı dünya!" diyor ya, ,
--Gerçekten
dünyanın umrumda olmamasını öyle çok istiyorum ki.
--Ama,
içimden bir ses. "Dur, sabret, bilgi, deneyim, ilişkiler" bir işe
yaramalı diyor. Ben de salak salak dinliyor ve inanıyorum.
--Sonra,
çıkıyorum yüksek bir yere, bakıyorum aşağılara, keşke sigara içsem de şöyle
dumanını da bir savursam, diyesim geliyor.
--Kişisel
olarak bugün, yarın ve yarından sonrası için kaygı?
--Tebessüm
ediyorum, neden olsun ki?
--Dünya
göçer ise de, "elle gelen düğün bayram".
--Sonra
yavaş yavaş iniyorum aşağılara. Derin derin nefesimi alarak. Ellerim cebimde,
kendime güven tavan yapmış, vicdanım rahat. Sevgili Dostum Antalya Milletvekili
Mehmet Günal Hoca’nın dediği gibi, her ay 50-100 Antalyalı hemşirenin derdine
derman olmak sözü geliyor, sevgili Vekillerimiz Nefi ve İbrahim'in yanında
söylediği.
--Sonra,
kalabalıklara karışıyorum. Bir hiç olmak için.
--Gelecek
kaygısı mı? Tebessüm.
--Şu
batsın, bu batsın. Yine tebessüm, her şey olsa bile, atalarımın topraklarında
yuvarlanır giderim Ne gam.
--O
be. Önemli adam olmak. Güldüm. Güldüm. Güldüm.
--Yaşamadığın
sosyal tatmin, tatmadığın tat kaldı mı? Tebessüm.
--Bu
2021'e bir başka bakmak gerekecek sanırım.
--Mehmet
Akif'in dediği gibi:"Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;/ Gelenin
keyfi için geçmişe kalkıp sövemem./ Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ
boğarım!../ – Boğamazsın ki!/ – Hiç olmazsa yanımdan kovarım./ Üç buçuk
soysuzun ardında zağarlık yapamam;/ Hele hak nâmına haksızlığa ölsem
tapamam."
--Eee,
o zaman, bu düzenler sana göre değil. Senin düşündüklerinin, senin haline
açıdıklarının, senin kendileri için mücadele ettiklerin "ağa"
olmuşlar.
--Eeee
marabalığın da bir sonu vardır. O da kendini "Hiç" saymak.
--İtiraf
ediyorum, ben bir "Hiçim"!..
--Oh
be!..
--Hani
o Anadolu tekerlemesi var ya, ne muhteşem şeymiş öyle:
--"Sen
seni bil sen seni sen seni bilmezsen patlatırlar enseni!.."
--Enseyi
patlamadan, enseyi kızartmadan.
--Kimse kusura bakmasın ama bana müsaade beyler yandan, yandan