Turizm işçileri dayanışma içinde ‘yaşam’ savaşı veriyor. Tıpkı, sağlık çalışanları gibi. Tıpkı, polisler, bekçiler, belediye işçileri, kamu çalışanı gibi…
Bakkalımız, berberimiz, kasabımız, manavımız, pazarcımız gibi…
Kısaca hepimiz gibi…
Turizm İşçileri Dayanışması isimli bir platformda bir araya gelen turizm işçileri, Türkiye’nin dört bir yanından “Hesabı biz ödemeyeceğiz” paylaşımları yapıyor…
Seslerini duyurmak için var güçleri ile bildiri yayınlıyorlar ve tam ve genel bir karantina istiyorlar. Çünkü onlar da biz de biliyoruz virüsün mesaisi yok…
Koronanın arttığı bir süreçte taleplerinin biran evvel hayata geçmesi lazım. Zaten askıda olan, süresiz izne çıkarılan ya da türlü sorunlarla boğuşan emekçilerin talepleri yerinde, kabul edilebilir. Hatta hemen uygulanmalı…
İstedikleri 3 şey var…
1-Ülke genelinde ve tam bir karantina uygulaması uygulanması!
2-İşten çıkarılma yasağına rağmen işten çıkarılan, sigortasız çalıştırıldığı için destek alamayan arkadaşlarının tespit edilip ücretli izinli sayılması!
3-Bütün destek ve ücret ödemelerinin pandemi süresi boyunca, en az asgari ücret düzeyinde ödenmesi!
Oldukça makul olan bu talepler biran önce gerçekleşmeli…
Hatta bu konuda turizmin yıllardır içinde olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un da kayıtsız kalmayacağını düşünüyorum…
Kayıtsız kalmayacağına inanmak istiyorum…
Zira bugün en önemli şey sağlığımız. Aç-kapalarla ekonomik kaybı önleyelim derken, sağlığımızdan olduk. Canından oldu binlerce kişi…
Olmaya da devam ediyoruz…
Evet, turizmi bir süreliğine feda edelim…
Tıpkı başka sektörleri ettiğimiz gibi…
Hep birlikte kapanalım ve def edelim bu illeti…
Sonra herşeyi yeniden toparlarız…
Evet, büyük bir bütçe gerektiriyor bu kapanma…
Ama devlet zaten bugünler için yok mu…
Bu bir olağanüstü dönem ve bu dönemden başarıyla çıkılması devletimiz ve milletimiz için çok önemli…
Lütfen uzmanları, bilim insanlarını, devlet insanlarını dinleyin…
‘Benden değil’ diye kenara bırakılan akademisyeni, bürokratı, rektörü vs toparlayın…
Hesabı ödeyecek olanlar dururken, faturayı halka kesmeyin…
En temel insan hakkı, yaşam hakkını koruyun…
Muş gibi yapmadan…