2000 yılı sonrasında ÖSS'de 2001-2004 yılları arasında üst üste 4 kez olmak üzere toplam 5 kez Türkiye şampiyonu olan Antalya, 2012 LYS sonuçlarında ise ilk 10'a giremedi. Antalya eğitiminde yaşanan başarı grafiğinin inişli-çıkışlı tablosunu sorduğumuz Eğitim ve Bilim İşgörenleri (Eğitim-İş) Sendikası Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık, Eğitim ve Bilim Emekçileri (Eğitim-Sen) Sendikası Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez ve Türk Eğitim-Sen Antalya 1. No'lu Şube Başkanı Bünyamin Seçme en büyük sıkıntının Milli Eğitim Müdürlüğü ile öğretmenler arasında yaşanan uçurumdan kaynaklandığını belirterek, "Milli Eğitim Müdürü ile öğretmenler arasındaki bağ koptuğu için her iki tarafta aynı yöne gidemiyor. Durum böyle olunca da Antalya'nın eğitimde başarılı olma şansı yok" dediler. Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Sendikaları ise Antalya eğitiminde yaşanan başarısızlıkla ilgili çalışma yaptıklarını ve bunun sonuçlarını da önümüzdeki günlerde düzenleyecekleri bir basın toplantısı ile kamuoyuyla paylaşacaklarını açıkladılar.
"BAKANLIĞA ŞİRİN GÖRÜNMEK İÇİN"
Eğitim ve Bilim İşgörenleri (Eğitim-İş) Sendikası Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık, 2012 Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) sonuçlarında Antalya'nın büyük bir hüsran yaşadığına dikkat çekerek, "Bu sıkıntı Antalya'daki genel eğitim politikasındaki sıkıntılardan kaynaklanıyor. Antalya'da her şey istatistiki değerlendiriliyor. Her çalışma kağıt üzerinde yapılıyor. Milli Eğitim müdürlüğü kağıt üzerinde yaptığı çalışmalar ile Antalya'nın eğitimde başarılı olduğunu söylüyor, ancak sonuçları da önümüzde. Bakanlığa şirin görünmek için bazı çalışmalar yapılıyor" dedi. Milli Eğitim Müdürlüğü ile öğretmenler arasında korkunç bir uçurum oluştuğuna da dikkat çeken Balık, "Bağ koptuğu için Milli Eğitim Müdürlüğü ve öğretmenler aynı yöne gidemiyor. Ayrı yönlere gidince de eğitim tablosundaki iniş-çıkışlar yaşanıyor" ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Müdürlüğü'nün öğretmenlerden, eğitim kadrosundan uzak olduğunu ifade eden Balık, "Durum böyle olunca da Antalya'nın başarılı olma şansı yok. Daha önceki yıllarda bazı bölümlerde başarı elde edilmişti. Bu yıl bunların hiçbirisi yok" dedi.
"ÖĞRETMEN SORUŞTURMALARI ŞEVK KIRIYOR"
Antalya'daki öğrenci sayısının çok yüksek olmasının da eğitimdeki başarıyı kısıtladığını söyleyen Eğitim-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Balık, "Merkezdeki okullardaki öğrenciler başarılıyken, kırsal kesimdeki öğrencilerde durum böyle değil. Parası olan dershaneye gidiyor. Kırsal kesimdeki öğrencilerin parası yok dershaneye gidemiyor. Şartlar eşit değil. Şartlar eşit olmalı. 1200 öğretmene soruşturma açıldı. Öğretmenler potansiyel suçlu gösteriliyor. Öğretmenin de çalışma şevki kırılıyor. Milli Eğitim'in şikayet hattı var. Buraya bir öğrenci ya da veliden 'öğretmen bana yüksek sesle konuştu' diye şikayet geliyor. Hemen öğretmene soruşturma açılıyor. Artık bu soruşturmalar nedeniyle öğretmenler, öğrencilerine sevgiyle yaklaşmaktan korkuyor" dedi. Okul müdürleri ile toplantılar yaptıklarını da belirten Balık, "Eğitimde yaşanan sıkıntıları masaya yatırıyoruz. Bu sıkıntıların birinci sırasında Milli Eğitim ve öğretmenler arasındaki kopukluk, ikinci sırada da velilerin öğretmenlerden aşırı talepleri geliyor. Velilerin talepleri de öğretmenler üzerinde baskı oluşturuyor. Eğitimle ilgili çalışmalarımız sürecek ve çıkan sonuçlarda basın toplantısı ile kamuoyuna aktarılacak" dedi.
"LYS SONUÇLARI İLE İLBAP İFLAS ETTİ"
Eğitim ve Bilim Emekçileri (Eğitim-Sen) Sendikası Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez de, sınava dayalı eğitim sistemine karşı olduklarını belirterek, "2012 LYS sonuçları İlköğretim ve Lise Başarı Artırma Projesi (İLBAP)'ın da iflas ettiğini gösteriyor. Kağıt üzerinde yürütülen çalışmaların pratikte öğrenciye yansımadığını görüyoruz. Açıklanan sonuçlar ile Antalya'nın başarı durumu ortada. Antalya'da son yıllarda idari kadrolaşma yaşandı. Bu kadrolaşmanın Antalya eğitimine olumsuz yansıyacağını söyledik. Bu söylediklerimizin ve yaptığımız uyarıların sonucunu da maalesef açıklanan 2012 LYS sonuçları ile bir kez daha doğru olduğu ortaya çıktı. Bu tür çalışmaların eğitimi başarıda geriye götürdüğünü hep birlikte bir kez daha gördük. Antalya Milli Eğitim müdürlüğü greve katılan bin 500 öğretmene soruşturma açtı. Bu da pedagojik açıdan eğitimde olmaması gereken bir durum. Bu durum öğretmenlerde moral-motivasyon bozukluğuna yol açtı" diye konuştu.
"ANTALYA EĞİTİMİNİ İZLEMEYE ALDIK"
Merkezde okuyan öğrenciler ile kırsal kesimde okuyan öğrencilerin başarıları arasında büyük uçurumlar yaşandığına da dikkat çeken Sönmez sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu uçurum fırsat eşitliğini ortadan kaldırıyor. Bu durum da başarıyı olumsuz etkiledi. Anadolu ve Fen Liseleri 30 öğrenci sınırlaması var. Bu okullar dışındaki düz ve meslek liselerindeki bir sınıftaki öğrenci sayısı 40-45 arasında değişiyor. Bu da eğitimi olumsuz etkileyen nedenlerden birisi. Antalya eğitiminde idari yapılanmalar başta olmak üzere eğitimde demokratik işleyişin hayata geçirilmesi ve çözüm yollarının aranması gerektiğini düşünüyorum. Biz eğitimin başarı grafiğindeki inişli-çıkışlı tabloyu ve 2012 LYS sonuçlarında Antalya'nın başarısızlığını araştırmak üzere Eğitim İzleme Komisyonu oluşturduk. Bu komisyonun içerisinde emekli müfettişler, emekli öğretmenler, pedagoglar ve psikologlar var. Antalya eğitimini izlemeye aldık. Çalışmalarımızı tamamladıktan sonra bu komisyonun çalışmalarını basın toplantısı yolu ile Antalya kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.
"EĞİTİMİN BİR TARAFI EKSİK BIRAKILDI"
Türk Eğitim-Sen Antalya 1. No'lu Şube Başkanı Bünyamin Seçme de, uzun yıllardır görevlendirmelerin vekil öğretmenler tarafından yapıldığını belirterek, "Eğitime bu şekilde yön verilmeye çalışıldı. Kadrolar ücretli öğretmenlerle dolduruldu. İLBAP Projesi ile eğitimdeki sorunlar da ortaya çıktı. Eğitimin bir tarafı eksik bırakıldı. Öğretmenler, çok ağır cezalarla uygulamanın içinde etkin olmaktan alıkonuldu. Bu da Antalya'nın başarı grafiğine yansıdı. Bunu sadece göçle ifade edemezler. Yüzlerce yönetici, okullarda gönüllü bağış aldı diye fırtına geçirdi. Milli Eğitim Bakanlığı bu okulların ihtiyaçlarını karşılamıyor. Bağış almayın ama okulların ihtiyaçlarını karşılayın diyor. Dolayısıyla yaşanan öğretmen eksikliği ve Bakanlığın okulların ihtiyaçlarını karşılamaması Antalya eğitiminin başarısındaki sonucu hüsran oldu. Acilen açık olan kadrolara öğretmen ataması yapılması gerekiyor. Düz liselerde öğrenci sayısı düşürülmeli. Anadolu ve Fen Liseleri'ndeki öğrenci sayısı sınırlaması 30. Ancak düz lise ve meslek liselerinde 40'ın üzerinde öğrenci ile eğitim yapılıyor" dedi.
"KEYFİ GÖREVLENDİRMELERE SON VERİLMELİ"
Okullardaki eksikliklerin giderilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından acilen eğitime kaynak aktarılması gerektiğini vurgulayan Seçme, "Bağış alınmazsa okullardaki eksiklikler nasıl karşılanacak. O zaman Bakanlık kaynak aktarımı yapacak. Bunun yanında eğitim çalışanları ekonomik sıkıntı içerisinde. Öğretmenlerin ekonomik sıkıntıları noktasında iyileştirme yapılmalı. Keyfi görevlendirmelere son verilmeli. Artık kendimizi kandırmadan bu sıkıntıların çözümü noktasında çalışmalar yapılmalı. Milli Eğitim müdürlüğü bu başarısızlığın giderilmesi noktasında çalışmalarını yeniden gözden geçirilmelidir" diye konuştu.
