Devlet,
Düzeni sağlamak İçindir
J.J.Rousseau'nun dediği gibi, insanlık
tarihinde ilk düzenin bozulmasını "ilk çitin çekilmesi" diye
öğrenmiştik ama inançlar açısından da ilk kavganın "kardeş kavgası"
olduğunu görüyoruz.
İlk insan Adem Peygamberin Habil ve Kabil
adında iki oğlu vardır. Kabil, Habil’i haset, kıskançlık ve bencillik gibi hem
maddi hem de manevi ayrıcalıklar yüzünden öldürmüştür.
Kişiler arasında ki düzeni kurmak, can ve mal
güvenliğini sağlamak amacıyla devletler ortaya çıkmıştır.
Her ne kadar bilimsel çalışmalarda
insanlığın tarihinin Doğu Afrika'da 200 bin yıl önce başladığı belirlense de,
Homo Sapiens'in (modern insan) yeni bulgular ile Afrika'nın farklı bölgelerinde
300 bin yıl önce olduğunu gösteriyor.
İnsanlar, yeryüzünde 300 bin yıldır var
olduğuna, ilk devletin de MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde
Sümerler tarafından kurulduğuna göre; ilk kardeş kavgası ya da kardeş şehir
devletleri kavgası oldu mu, diye sormak gerekmez mi?
Bunu
yanıtı da enteresan, binlerce yıllık insanlık tarihinde kişisel küçük
sürtüşmeler ve çıkar kavgaları dışında bir şey olmazken, devletler ile birlikte
"savaşlar" ortaya çıkıyor.
Günümüzde "kadının adı var mı, yok
mu?" diye sorarken, MÖ 2500 dolaylarında Sümerlerin KİŞ şehir devletinin
Tahtına kadın hükümdar olarak Kubaba oturur.
Türk tarihine bakınca da ilk Türk devletleri
arasında yaşanan savaş ise, Gazneliler ile Selçuklular arasında 1040 yılında
yaşanan Dandanakan Savaşıdır.
Çok ayrıntısını bilmesek de, bir başka
kardeş kavgası, savaşı İSRAİL ve FİLİSTİN savaşıdır.
Her ne kadar bizler "Müslüman
kardeş" olarak Filistin'e duygusal olarak yaklaşsak da, İsrailliler ile
Filistinliler kardeştir.
İbrahim Peygamberin Sare ve Hacer adında iki
eşi vardır.
Hacer'den İsmail doğar ve Filstinlilerin
soyu sayılır.
Sare’den doğan çocuğu İshak ise,
İsraillilerin soyu sayılır.
Aynı atadan gelmelerine rağmen birbirine
düşman iki kardeş millet olarak mücadele, savaş günümüzde de sürmektedir. Elbette
ki burada dinsel inanışların da etkisi ve katkısını göz ardı edemeyiz.
Feodalizm döneminde kralların, padişahların
fetih ve ganimet amaçları ile savaşlar yaşanırken, Kapitalist dönemde ise
savaşların rengi, tarzı ve yaşanış şekilleri değişmiştir.
Birinci ve ikinci dünya savaşlarında
insanlar ölürken, savaşan devletlerdir. Sermayenin para ve kar hırsıdır.
Üçüncüsünü ise nasıl yaşadığınızı kendinize
sorun, olmaz mı?
Düzen, düzenden rahatsız olanlarca bozulur.
Farkında mısınız?
Hani "Devlet", yaşayanlarının
huzur ve güveni içindi?
Sorun devlette değil, devleti eline geçiren
iktidar azınlığındadır.
Sorun iktidarlar da, devletler de
olanakları ile bu güçlere hizmet ederler.
Sorun duyarsız, sorumsuz kitlelerdedir.
Kamunun kaynaklarının talan edilmesindedir.
Sonuç. Düzen bozulmasına varır dayanır