Önümüzdeki yazılar boyu her partinin vekil sıralaması ve seçimlerdeki yaşananları anlatacağım ama öncelik elbette ki CHP’nin. Hem konular daha sıcak, hem de ara vermeden devam eden çok yönlü bir tartışma almış başını gidiyor ki geri durmam mesleğime ihanettir. Oysa Ak Parti’de iddialar yenilir yutulur cinsten değil… MHP’nin silah sıkması daha bir usturuplu, en azından bu konuda her seçimdeki gibi profesyoneller. Ama biz sıcak gündem, yani CHP ile başlıyoruz…
Hani CHP’liler sıralamayı ön seçimle yaptılar ve kısa bir süre tartışılıp seçim çalışmalarına hızla başladılar ya, öyle değil işte. CHP’nin tartışması daha bir aleni, daha bir göz önünde yaşandığı için ortalığa kolaylıkla dökülüp saçılıyor. Sıralamadaki yerini “ben birinciyim de, arkamdan kim gelir bilmiyorum” edebiyatı yapanlar nal toplayıp ilk 40’a bile giremezken ’14 kişilik aday listesi’ bile başarı görüldü. Önünde kimin olduğu değil, kimleri ezip geçtiğine baktığı tüm aday adayları.
Kimin kazanıp, kimin kaybettiği saçmalıklarına girmeyeceğim, bunları ezberlediniz nasıl olsa… “Liste Ümit Uysal’ın başarısıdır” gibi tuzak bir çalışmaya alkış tutacak da değilim. Ama şu bir gerçek ki Uysal, kimsenin listesine karışmamış, kimseyle irtibata geçmemiş ama sergilediği duruş ile ekip arkadaşlarını ve parti üyelerini yönlendirmiştir. Bu ustaca bir parti çalışmasıdır. En çok Niyazi Nefi Kara’ya, daha çok ekip arkadaşı Devrim Kök’e ve vefa duygusuyla da Mustafa Akaydın için duruş sergilemiş, başarılı da olmuştur.
Muhittin Böcek ise her zamanki gibi sessiz ve derinden ‘olmayana ergi’ metodu güderek matematiğin dışındaki argümanlarla seçim politikasına devam etti. Kazanan, onun kazananıdır. Kaybedenle de uzaktan yakından ilgisi yoktur. Peki parti yönetimi ne yaptı? Herkes biliyor ki İl Başkanı Semih Esen, Ümit Uysal’ın desteğiyle seçilmiş bir isim. Dengeli bir seçim stratejisi yürütmesine rağmen, her ne kadar çoğu yerde geri kalmış gibi görünse de adayların tamamını kucaklamaya çalıştı. Ekibi de aynı stratejiye ayak uydurdu. Ancak örgüt yönetimi, adayların alttan alttan birbirlerine faullü yumruk vurmasına da seyirci kaldı. Gücü gücü yetene politikası yine galip geldi. Aklıma gelmişken söylemeliyim ki sosyal paylaşım siteleri de CHP’liler için adeta mayınlı tarla. Birbiri ardına patlamalarına rağmen kimse geri durmadan gezinmeye devam ediyor, İl Başkanı dahil kimse de durduramıyor.
Bunlar neyse de, neydi o Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in mecliste bir saatlik fırçası? Her ne kadar MHP’li bir üyenin sorusuna cevap verse de fırçanın asıl sahibinin CHP’liler olduğu açıkça ortadaydı. Çok önemli bütçenin görüşüldüğü sırada CHP’li başkanlar; Ümit Uysal, Muhittin Böcek, Turgay Genç, Şükrü Sözen ve Serkan Küçükkuru’yla bazı meclis üyelerinin olmaması tesadüf müydü? Kayıtlarda var; tek rahatsız olan ise Songül Başkaya’ydı. Hem fırça anında yerinde duramadı, hem de aldığı sözle cevap vermeye çalıştı. Diğerleri derslerine mi çalışmadılar, korkuyorlar mı vallahi çözemedim.
Anlaşılıyor ki CHP yönetimi üzerindeki ön seçim yorgunluğunu henüz atamamış. Silkinip kendine gelmezse fırçaların büyüğünün gelmesi an meselesidir. Benden dostça uyarması…