Bugün, Türkiye'nin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk'ü anma günü olarak 10 Kasım'ı karşılıyoruz. Bu özel günde, Türk milleti olarak bir araya gelerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Cumhuriyetimizin kurucusunu bir kez daha rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz.
Atatürk'ün ölüm yıl dönümü, sadece bir tarih değil, aynı zamanda bir düşünce mirası ve devrimlerin simgesidir. O, Türkiye'yi çağdaş medeniyetler seviyesine taşıma hedefiyle yola çıkmış, ilkeleriyle, vizyonuyla ve liderliğiyle bu amacı gerçekleştirmiştir.
Bugün, onun ilkelerine ve devrimlerine sahip çıkmak, Türkiye'nin aydınlık yarınlarına olan inancımızı pekiştirmek anlamına gelir. Atatürk'ün öğrettikleri, sadece geçmişte değil, gelecekte de rehberimiz olmalıdır. Eğitim, bilim, kültür ve sanat alanlarındaki devrimler, ulusumuzu daha aydınlık bir geleceğe taşıma amacının birer yansımasıdır.
Atatürk'ü anmak, sadece bir gelenek değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Onun mirasına sahip çıkarak, ülkemizi daha güçlü, daha adil ve daha çağdaş bir noktaya taşımak için el birliğiyle çalışmalıyız. Atatürk'ün hedeflediği "muasır medeniyetler seviyesine ulaşma" ideali, millet olarak birlikte mücadele ettiğimiz bir hedef olmalıdır.
Bugün, Atatürk'ü anmanın yanı sıra, onun ilkelerini yaşatma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğunu da hatırlamalıyız. Gençlerimizi, cumhuriyetimizin temel değerleri ve demokratik ilkeleri konusunda bilinçlendirmeli, onlara özgür düşünce, bilim ve sanat sevgisi aşılamalıyız.
10 Kasım, sadece bir geçmişi anma günü değil, aynı zamanda geleceğe dair bir umut günüdür. Bu özel günde, birbirimize daha çok kenetlenmeli, birlik ve beraberlik içinde ülkemizi daha ileriye taşıma azmiyle dolmalıyız. Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, sevgi ve özlemle anıyor, onun bize bıraktığı mirasa sahip çıkarak, Türkiye'nin aydınlık yarınlarına olan inancımızı güçlendiriyoruz. Cumhuriyetin 100. yılını bize armağan ettiğin için teşekkür ederiz Atam.