Bugün Antalyaspor’un tarihinden kısaca bahsetmek istiyorum. Her zaman güncel olaylar olmaz
Bir futbol kulübü sadece saha içinde kazanılan maçlarla değil, bir şehrin belleğinde bıraktığı izlerle hatırlanır. Antalyaspor, işte tam da bu tanımın karşılığı... 1966 yılında, Akdeniz’in güneşi altında atılan ilk adımdan, 2025’e kadar uzanan 59 yıllık bir hikâyeye tanıklık ediyoruz. Kimi zaman başarılarla coşan, kimi zaman hüzünle yoğrulan; ama her zaman tutkulu, inatçı ve umut dolu...
Antalyaspor’un doğuşu, kırmızı-beyaz forma aşkıyla birleşen üç kulübün; Yenikapı SuSpor, İlk Işıkspor ve Ferrokrom’un birleşmesiyle başlar. 1966’da Türkiye 2. Ligi’nden (bugünkü 1. Lig) yeşil sahalara adım atar. O yıllarda elde edilen sonuçlardan çok, atılan temeller önemlidir. Antalyalıların tribünle ilk göz göze geldiği yıllardır bunlar. Genç bir şehrin futbol aşkı, stadyumun taş merdivenlerinde filizlenmeye başlar. 80’li yıllar Antalyaspor için hem zirveye hem de dibe yürüyüşlerin çağıdır. 1982’de ilk kez 1. Lig’e (şimdiki Süper Lig) çıkar. Fakat bu sefer kısa sürer. Tıpkı 1985’te tekrar çıktıkları gibi… Her düşüş, daha güçlü bir dönüş için vesile olur. Taraftar alışır; ama hiçbir zaman kabullenmez düşmeyi. Çünkü Antalyaspor her zaman ait olduğu yerin en üst seviye olduğunu bilir.
1999-2000 sezonu, hafızalara kazınan yıllardan biridir. Türkiye Kupası’nda finale kadar yürür Antalyaspor. Finale Galatasaray’a kaybederler ama o sezon tarih yazılmıştır. Bu başarıyla 2000 yılında UEFA Kupası bileti alınır. Werder Bremen’e elenilir belki ama Antalya, Avrupa haritasına adını yazdırmıştır. Bu şehre artık "yurtdışından rakip geliyor" heyecanı da bulaşmıştır. 2010’lu yıllar, Antalyaspor’un Süper Lig’de tutunma ve büyüme yıllarıdır. Ancak asıl kırılma 2015’te yaşanır. Kamerunlu dünya yıldızı Samuel Eto’o’nun transferi, sadece takımın değil, şehrin de vitrinini değiştirir. Antalya artık sadece turizmde değil, futbolda da dünyaya göz kırpmaktadır. Eto’o sadece golleriyle değil, liderliği ve karizmasıyla da damga vurur.
Rıza Çalımbay yönetiminde 2016-17 sezonu, kulüp tarihinin en başarılı yılı olarak yazılır: 58 puan ve ligi 5. sırada bitiriş… O sezon Antalyaspor yalnızca oynadığı futbolla değil, inşa ettiği kimlikle de alkış toplamıştır. 2020-21 sezonunda, kulübün ismi sponsorluk anlaşmasıyla Fraport-TAV Antalyaspor olur. Yeni kimlik, yeni hedefler getirir. Teknik direktör değişikliklerine rağmen o sezon tam 11 maçlık yenilmezlik serisi yakalanır – kulüp tarihinde bir ilk. Türkiye Kupası'nda yarı finale kadar gidilir. Antalyaspor artık “kümede kalma” hesapları yapan bir takım olmaktan çıkmıştır. Ligdeki 1000. puanını alarak Süper Lig tarihinde bu eşiğe ulaşan 13. kulüp olur.
Şimdi 2025 yılındayız. Antalyaspor, artık Süper Lig’in kalıcı aktörlerinden biri. Altyapısından yetişen oyuncularla, akıllı transfer politikasıyla ve stadyumda her hafta yankılanan marşlarıyla bir futbol kültürü inşa etti. Yeni nesil futbolseverler için Antalyaspor, artık sadece bir takım değil; bir şehir kimliği, bir yaşam biçimi... Bugün Antalyaspor’un geçmişine baktığımızda, sadece galibiyetler değil; mücadele azmi, düştüğü yerden kalkışı, umutla devam edişi görülür. 1966’da atılan tohum, 2025’te artık büyük bir çınara dönüşmüş durumda.
Bu çınarın gölgesi, hem geçmişi hem geleceği kapsar. Bir kente en çok kırmızı beyaz yakışır