Birlikte, milletçe kenetlenerek ayağa kalkmaktan başka kurtuluş yok. Ülkemiz yüz yıllardır stratejik konumu gereği birilerinin iştahını kabartırken, artık savaşın değişen boyutlarıyla aslında işgal atındayız. Savaşarak alınamayan topraklarımız satın alınıyor, değerli bilim insanlarımız beyin göçüyle kaybediliyor, ‘reform’ adıyla yapılan değişikliklerle üretimimize pranga vuruluyor…

 

Ve en kötüsü tüm bu olanların yanında bir arada olmamız gerekirken emperyalist icadı kurum ve kuruluşlar ile onların yerli destekçileri eliyle ayrıştırılıyoruz. Düşmanlaştırılıyoruz birbirimize…

 

Eskiden centilmence, zeka ürünü esprilerle keyifle yapılan ve takip edilen siyaset de artık tat vermiyor halka. Çünkü artık tepedekiler hakaret ediyor, küfrediyor birbirine. Hatta mecliste yumruklaşma, küfürleşme, saç yolma, tekme atma, ısırma olağanlaştı…

 

Sadece o değil. Halk da itilip kakılıyor, hakarete uğruyor…

 

Hele gençler ve kadınlar. Yaşam şekillerine müdahalenin en çok olduğu kitle. Her türlü baskı ve istismara rağmen ayakta kalıp direniyorlar…

 

Evet, bir tarafta yağma talan, diğer tarafta yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Sömürü içerden ve dışardan sürüyor. Büyük Orta Doğu Projesi, kapımıza kadar dayandı…

 

“Kurtuluş ne” diyorsanız, kurtuluş bizde. Nasıl ki zorlu yolları zamanında aşıp bugünlere geldiysek yeniden yapacağız…

 

Bir kere önce bizi biz yapan değerler üzerinden kimsenin siyaset yapmasına izin vermeyip kenetleneceğiz. Bayramlarımızı ayrıştırmayacağız mesela…

 

Neden dün 19 Mayıs’ta bir olamadık? Neden bayramlar halka kapalı? Protokolün mü bayramlar sadece?

 

Milli mücadelenin, bağımsızlık ateşinin yakıldığı 19 Mayıs’ta, milli egemenliğin ilk adımı 23 Nisan’da, zaferin yıldönümü 30 Ağustos’ta, kuruluşumuz 29 Ekim’de bir araya gelemeyecek, bir ve bütün olamayacaksak ne zaman yapacağız?

 

Lütfen…

 

Ankara da birleşsin iller de. Farklı görüşlere saygıyla harmanladığı bir kültürden geldiğimiz nokta çok çirkin…

 

Haydi birleşelim. Antalyaspor’da, kent suçlarıyla mücadelede, bayramlarda, esnafın sorunlarında, ülkenin geleceğinde vs…

 

Seçime 5 kala gelen herkesi kucaklama politikalarını geçin…

 

Gördüğüm ve görünen o ki ne sadece yerel seçim başarısı ne de sadece yaratılan tahribat seçimin geleceğini belirleyecek…

 

Kucaklayan, sorun çözen, yanlışı durduracak kazanacak…

 

Güven ve samimiyet kazanacak…

 

Kavga kaybedecek…

 

Yalan kaybedecek…

 

Talan kaybedecek…