Ama olmadı. Turan Şahin aldı götürdü masalcıyı Murtuna’daki sera evine. Folklorik unsurlarla dizayn edilmiş odada gürül gürül yanan bir de ördek soba var. Ne yapalım, biz Ekrem değiliz ki lüks balıkçıya gidelim.
Akıntıya
kapılmayı sevmez masalcı, bilen bilir..
Başkalarının
gündemine ulak olma derdi yoktur, sosyal medyada herkes hayırlı Cumalar derken
o susar. İktidar muhalefet fark etmez, birileri linç edilirken en önde giden
olma merakı. Başkalarının izinden yürümek değildir derdi, o izleri silmeyi
düşünmez, kendi izlerini oluşturur.
1993, Ocak
ayında Antalya’ya kar yağdığında İstanbul’daydı. Kumkapı’dan Sarıyer’e, oradan Taksim
üzerinden Nişantaşı’nda turalıyordu çok sevdiği bir abisiyle.
Hürriyet
Gazetesi’nin göbeğinde Antalya fotoğrafını gördüğünde çok sevdiği Kürt böreği
boğazına takılmış, sıcak süt bile çözüm olmamıştı.
2018 Yılında
yağan ama “tutmayan” kar şöleninde ailesini doldurdu arabasına, şehir turuna
çıktı. Bin bir hevesle gitti Yivli Minare bölgesinde istediği kar fotoğrafını
çekemedi, boğazı düğümlendi.
Geldik
2022’ye…
Günlerce bağırıldı-
çağrıldı. Hatta serada ürünü olanlar nasıl tedbir alacağını şaşırdı, seranın
üstüne tuz ekenler olmuş. Masalcı’ya göre tuz satan adam iyi pazarlamacı,
tuzlayan üretici fazla müşkülpesent.
Bu arada bazı
üreticilerde uyaranları “ortalığı velveleye vermekle” itham etmiş, bir
başkaları “devlet üreticiye odun- kömür dağıtsın” demiş.
Masalcı
aykırıdır biraz. Bu O’nun zorlaması değildir, bulur bi şekil aykırılık. Peki ne
yapacaktı? En güzel kar fotoğrafını nerede bulurdu. Malum arabası yok.
Antalya’da gündüz bile bulamadığın toplu taşımanın sabahın köründe hayalini
bile kurma.
En kötü
ihtimalle Balkon Haber Ajansı, Toptancı Hal üzerindeki karları çeker, o da
gerçekten kar karlığını yaparsa.
Ama olmadı.
Turan şahin aldı götürdü masalcıyı Murtuna’daki sera evine. Folklorik
unsurlarla dizayn edilmiş odada gürül gürül yanan bir de ördek soba var.
Ne yapalım,
biz Ekrem değiliz ki lüks balıkçıya gidelim. Bu ara Antalya’ya kar yağarken masalcı
İstanbul’daydı ya, Sarıyer’deki yaşlı Rum balıkçıyı da masayı paylaştığı eski
tüfek sendikacı Ringo’yu da unutmadı hala.
Ekrem’in
balık yeme mevzuu mu?
Adam ekibini
kurmuşsa, ekip çalışıyorsa, yaşanan da
bir doğal afet ise gitmesinde sorun yok. Biz gidip kriz masasında poz verenleri
de biliriz, 15 Temmuz’da talimatlı nöbetlerin nasıl tutulduğunu da. Sorun,
ülkede enerji kesintisi uygulanırken gündem değiştiren iktidara eşlik eden sol
cenahtadır. CHP henüz gündemi lehine çeviremezken umut kırmaya devam etmiştir.
Neyse, dedik
ya biz kendi gündemimize dönelim. Antalya’ya kar yağıyordu ve Masalcı yine
kaçış planı yapıyordu. Yaklaşık 10 yıllık bir hayalini gerçekleştirmek için
sırtını döndü şehre ve bir TIR ile yola koyuldu.
Sosyal
medyadan takip etti. Gerek DHA, gerek İHA, hatta belediyelerin basın
çalışanları tarafından paylaşılan görsellere baktı. “Ben olsam” dedi. “Aynı
açıdan bakardım. Yani takipçilerim bir şey kaybetmedi.”
TIR, dönüş
yükünü Bornova’dan alacak. Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü ile komşu. Kısa günün
kazancı moduyla sevgili dostu Mustafa Özen’i ziyaret etti Masalcı. Biraz
Antalya dedikodusu yaptılar. Biraz İzmir’deki çalışmaları konuştular.
Bu masalın devamı önümüzdeki günlerde ayrıntılarıyla, geçmiş bağlantılarıyla gelecek önünüze. Bugünlük bu kadar.