Yapay zekâ teknolojisi her geçen gün gelişirken, 2025 yılı için öngörülen yenilikler heyecanla bekleniyor. Ancak bu yenilikler, beraberinde ciddi sorunlar da getirebilir. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, yapay zekâ ve kuantum bilgisayarların getireceği fırsatları ve tehditleri değerlendirerek, özellikle dolandırıcılık, dezenformasyon ve bilgi güvenliği konularında kritik uyarılarda bulundu.
Kuantum Bilgisayarlar Devlet Sırlarını Tehdit Ediyor
Doç. Dr. Darıcı, kuantum bilgisayarların günümüzdeki şifreleme mekanizmalarını devre dışı bırakabileceğini belirtti. “Q Günü” olarak ifade edilen bu dönemde, şifrelerin 10 saniye gibi kısa bir sürede çözülebileceğini ifade eden Darıcı, şunları söyledi:
“Kuantum bilgisayarlar, normal bir bilgisayarın 300 yılda çözebileceği şifreleri saniyeler içinde çözebilir. Bu, özellikle savunma sanayi, kamusal altyapılar ve finansal sistemlerde ciddi güvenlik açıkları oluşturabilir. Gizli projelerin ve devlet sırlarının ortaya çıkma riski büyüyor.”
Yapay Zekâ ile Dolandırıcılık ve Dezenformasyon Artacak
2025 yılında yapay zekâ teknolojisinin çok daha gerçekçi görüntüler ve sesler üretebileceğini belirten Darıcı, DeepFake teknolojisinin artan tehlikesine dikkat çekti:
“2025’te, sanatçıların hiç söylemediği şarkıları, siyasilerin hiç vermediği demeçleri izleyebiliriz. DeepFake gibi teknolojiler, haber kaynaklarının doğruluğunu kontrol etme sürecini daha da karmaşık hale getirecek. Dolandırıcılar, gerçek görüntü ve ses kopyalarını kullanarak sosyal medyada güven sarsıcı hamleler yapabilir. Haberciler ve finansal piyasalar bu süreçte büyük zorluklar yaşayacak.”
Darıcı, dezenformasyona karşı Reality Checker gibi doğrulama araçlarının kullanılmasını önerdi.
Müzik ve Sinema Sektörlerinde Yapay Zekâ Devrimi
Yapay zekânın özellikle sinema ve müzik sektörlerini derinden etkileyeceğini vurgulayan Darıcı, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yapay zekâ, Hollywood seviyesinde filmleri çok kısa sürede ve düşük maliyetle üretebilecek. Gerçeğinden ayırt edilemeyen film sahneleri, yapay zekâ tarafından yaratılmış sanal oyuncuları ünlü hale getirebilir. Ayrıca, vefat eden sanatçıların görüntü ve seslerini yeni projelerde görmeye başlayabiliriz. Bu durum, görsel ve işitsel teknolojilerin nasıl etik şekilde kullanılacağına dair yeni soruları da gündeme getirecek.”
Yapay Zekânın Geleceği
Yapay zekâ teknolojisi, 2025’te günlük hayatı kolaylaştıran birçok yenilik sunarken, güvenlik ve etik sorunlarını da beraberinde getirecek. Kuantum bilgisayarların şifreleme sistemlerini etkisiz hale getirmesi ve DeepFake teknolojisinin yaygınlaşması, bireyleri ve kurumları bilgi güvenliği açısından daha dikkatli olmaya zorlayacak.