Yıl 2020 olmuş.

--Birleri hâlâ 1071'e takılı kalmış.

--Ya, 18 Şubat 1916'da ne oldu?

--1914'te, Birinci Dünya Savaşı'nda, Osmanlı Ordusu’nun Kafkas Seferi’nde yenilmesi üzerine, Çarlık Rusyası Orduları Doğu Anadolu'yu işgal etmeye başlarlar ve 1915'de Eleşkirt ve Pasinler üzerinden Malazgirt'e doğru ilerlerler ve 18 Şubat 1916'da Muş ve Malazgirt dolayını işgal ederler.

--Bu Anadolu topraklarının kadim milletleri Sümerler, Etiler, Hititler gibi tarih ve kültürler görmezlikten gelinerek tüm Türklerin tarihini 1071'e hapis etmek isteyenler, 1916 Rus işgalini görmezlikten gelerek 1071'in gölgesinde bırakmayı nedense pek seviyorlar.

--1071 Malazgirt Meydan Savaşı’nı kimse inkar etmiyor ama, 1916 Çarlık Rusya'sının Doğu Anadolu'yu işgali ve Kazım Karabekir Paşa komutasındaki kuvvetlere halkın da destek vermesiyle 30 Nisan 1917'de bu bölgenin işgalinden kurtuluşu karambole getirilmekte ve görmezlikten gelinmeye çalışılmaktadır.

--Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın 26 Ağustos 1922'de sabaha karşı verdiği, “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!” emriyle başlayan Büyük Taarruz;

--30 Ağustos'taki “Başkomutanlık Meydan Muharebesi” zaferiyle sonuçlanacak ve ülkenin, Yunan dahil tüm işgal kuvvetlerinden kurtulunduğu 9 Eylül 1922'ye kadar süren mücadele birilerince hafife alınmaya, görmemezlikten gelinmeye çalışılacaktır.

--Azıcık tarih bilgisi, yurt sevgisi, vicdanı olan herkesin vicdanının sızlayacağı günlerden birisi de 26 Ağustos'un o manevi havası, yurt ve millet sevgisi, sorumluluğu ile başlayan 27 Ağustos 1922'dir.

--Osmanlının Trablusgarp ve Balkan Savaşları’ndan sonra Birinci Dünya Savaşı’nın Çanakkale cephesinde, sonra da Muş-Malazgirt ve Bitlis-Ahlat'ın Çarlık Rusyası işgalinden kurtuluşunda çok büyük başarılar gösteren Albay Reşat, 1918'de İngilizlere esir düşer;

--sonra esaretten kurtulur kurtulmaz Aralık 1919'da Milli Mücadele'ye katılmak üzere İnebolu'dan "İstiklal Yolu" üzerinden Ankara'ya Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Kurtuluş Savaşına katılır.

--27 Ağustos 1922 sabahıdır. 57. Alay Çiğiltepe’yi kuşatmış, saat 10.30'da Mustafa Kemal telefonda, telefonun ucunda ki komutana;

--Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız? diye sorar.

--Reşat Bey de Komutanım, yarım saat sonra alacağız!..

--Başarılar diliyorum, der Başkomutan Mustafa Kemal.

--Peki nedir 27 Ağustos ve Reşat Çiğiltepe öyküsü. Kurtuluş Savaşı’ndaki yeri nedir? Bu bir yurtseverlik sorumluluğudur.

--Reşat ÇİĞİLTEPE 1879'da İstanbul'da doğar. 27 Ağustos 1922 sabahı Çiğiltepe-Sandıklı-Afyon'un, Büyük Taarruz sırasında söz verdiği saatte alamaması üzerine intihar etmiş ünlü bir komutandır.

--Reşat Çiğiltepe Paşa, Birinci Dünya Savaşı'nda Türk ordusunda üstün kahramanlıkları ile dikkati çeker. Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında Birinci ve İkinci İnönü ve Sakarya Meydan Savaşların Yarbay rütbesinde katılır.

--27 Ağustos 1922 saat 10.45'dir:

--Mustafa Kemal: Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli.

--Miralay Reşat (Çiğiltepe): Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyorlar (bu tepenin önemini çok iyi bilen Yunan Başkomutanı Trikopis ise en zinde kuvvetlerini, üstün ateş gücüyle bu tepeye yığmış; tahkimatını yapmıştır). Ama alacağız komutanım, mutlaka alacağız.''

--Savaş olanca acımasızlığı ile sürmekte, Mustafa Kemal için ise saniyeler bile çok uzun, geçmemektedir.

--Saat 11.00 suları olur ve Mustafa Kemal:

--Reşat Bey’i istiyorum.

--Miralay Reşat'ın askeri: Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Size bıraktığı notu okuyorum, Komutanım: "Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam Komutanım.”

--Mustafa Kemal’in gözlerinden yaşlar boşanır: Allah rahmet eylesin, Reşat Bey büyük bir vatanseverdir, der.

--Ve 27 Ağustos 1922, saat 11.45’tir.

--Başkomutan Mustafa Kemal'in telefonu çalar ve telefonun ucundaki asker:

--Çiğiltepe alınmıştır Komutanım. Yüzlerce ölüsünü bırakan düşman Sincanlı Ovası’na doğru kaçmaktadır, arz ederim.

--Tabi Malazgirt, tabi 1071, tabi Ahlat önemlidir.

--Malazgirt 1071'i 949 yıl öncesini anımsayıp, 26-27 Ağustos 1922'yi 98 yıl öncesini unutmak, görmezlikten gelmeye çalışmak yurtseverliğe yakışmaz, sığmaz da!..

--Ve Başkomutan Mustafa Kemal, Miralay Reşat Çiğiltepe'nin ardından şu sözleri sıralar: "Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Burada şehit olan kahraman evlâtlarımızı minnetle anıyorum, ruhları şâd olsun."

--Onca yasaklanan, savsaklanan, önemsenmemek için sıradanmış, yokmuş, olmamış gibi sayılmak istenen ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI ve Mustafa Kemal ATATÜRK'e yapılanları büyük VATAN ŞAİRİ Namık Kemal görseydi alınması gerekenlere ne derdi sizce:

--"Edepsizlikte teklersiniz / Kimi görseniz eteklersiniz / Hak'tan yardım beklersiniz/ NE UTANMAZ KÖPEKLERLERSİNİZ!.." der miydi;

--SİZCE?

--Bence demezdi, bu bile fazla derdi.

--"Geldik vatan kavgasına/ Düştük rütbe yağmasına

Daldık dünya safasına/ Ne utanmaz köpekleriz" diyen birisi, yukarıdakini söyler miydi?

--Asla!