Bugün gazetemizin manşeti emeklinin,
ikinci manşeti de işyeri kapalı olan emekçinin. Pandemi öncesinde her yıl emeklinin
geçim sıkıntısını dile getirmeye çalışan Türkiye Emekliler Derneği Şube Başkanı
İbrahim Tezcan, koronayla birlikte katlanan dertlerini anlattı…
65 Yaş üstüne
konulan yasakların ‘hayatlarını’ tehdit ettiğini kaydeden Başkan, yasakların
kalkmasını, hatta haftasonu serbestlik istedi. Haklılar mı haklılar. Bu kadar uzun süren bir kısıtlama onları
çok yordu ve psikolojileri de bozuldu. Başkan’ın dediği gibi ‘Nasıl bozulmasın
ki!’…
Zaten zar zor
geçinmeye çalışırken, zamların ve enflasyonun altında un ufak olurlarken şimdi
bir de pandemi ile işsiz kalan çocuklarına, gelinlerine, damatlarına,
torunlarına bakmakla yükümlüler…
Evet, kendi
geçinemeyen emekli boğazından kısıp çoluk çocuğuna tencere kaynatmaya
çalışıyor. Ama hala normalleşmeye geçemedik…
Kongrelerin serbest ama işyerlerinin
kapalı olması akıllarla alay etmekten başka bir şey değil. O yüzden biran önce
aşılama halka yayılıp normalleşelim. Yoksa ne akıl kalacak ne izan…
Başkan’ın
çağrıları tüm emekliler adına dile getirilen sorunların satır başları. Umarım
yetkili, etkili makamlar dikkate alır…
DUYUN BU SESİ! ÖLÜYORLAR!
Ve diğer bir
ses; turizm çalışanlarının sesi. Daha birkaç hafta önce açıklama yaptılar.
Kimse duymadı, görmedi, görmezden geldi…
Ama görmezden
gelince bitmiyor sorunlar…
Kapanan
işyerleri, kafe, restoran, bar çalışanları, müzisyenler işsiz ve yaşamak için
işe ihtiyaçları var…
Sadece son 2
ayda intihar olarak kayda geçen 3 müzisyen arkadaşlarının acısını yaşadılar…
İntiharlar
daha fazla oysa…
Ama basına
intihar değil, doğal ölüm gibi geçiyor…
Cumhurbaşkanı ‘yok’ dese de Ticaret Bakanlığı’nın
rakamlarına göre 2020 yılında 99 bin 588 esnaf, iş yerini kapattı…
Artık ne esnafın ne çalışanın dayanacak gücü
yok…
Dünyada başlayan ve İzmir’de cereyan eden
sivil itaatsizlik Antalya’ya uğrar mı bilinmez ama tedbirli normalleşme hemen
gelmeli…
Kapasite azaltılarak müşteri kabulüne geçilmeli…
Çünkü koronadan ölmesin diye uğraşırken,
işsizlikten ölecek halk…
Bilmem anlatabildim mi…