Sevgili
Dostlar, bildiğiniz gibi uzun zamandan beri ülkemizi hallaç pamuğu gibi atıp
savuran kinci ve dinci bir iktidarın yönetimi altında, geriye kalan ömrümüzü çoğu
zaman “Ne olacak bu memleketin hali pür
melali” diyerek, kimi zaman da “Bu
kadarı da olmaz ki” diye yakınarak, sancılar içinde sürdürmeye çalışıyoruz.
Öyle ki
bugün; yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün
kurtuluş ve kuruluş devrimleriyle başımızın göğe erdiği o aydınlık günlerin
onur ve kıvancını yaşayan sade yurttaşlar olarak, çağdaş ve güzel ülkemize asla
yakıştıramadığımız AKP’nin devri iktidarında geçen 16 karanlık yıldan beri bütün
ekonomik varlık ve ulusal değerlerimizin arsız bir mirasyedi hovardalığı
içinde vahşice tüketildiğini, ulusumuzun
şan ve şerefinin büyük bir sapkınlık
içinde haince ayaklar altına alındığını, giderek artan iç ve dış
sorunlarımızın yanında yoksulluk ve yolsuzluk savlarının da halk içinde doruğa
çıktığını görmeyen, görüp de söylemeyen kimse kalmamıştır artık. Hatta bu
manzarayı gören yabancı dostlar(!), İzmir’de denize döktüğümüz o Emperyalist uşakları
bile, “Bizim o tarihte yapamadığımızı,
şimdi Akepeliler yapıyor”diye, hani
neredeyse buzuki çalıp sirtaki oynayacaklar!
Bunu
kendileri de görüp telaşa kapılmış olacak ki çareyi, OHAL koşullarında Meclisin
kararını beklemeye bile gerek görmeden Erken Seçim ilan etmekte bulmuş; böylece
kaygan ve eğik bir zeminde kerhen seçim yarışına girilmiştir.
İKTİDARIN AYMAZLIĞI
Bu şekilde, ülke koşullarının uygun
olmadığı bir zamanda alınarak bütün topluma dayatılan Baskın Seçim Kararı,
aslında bağnaz AKP iktidarının ülkeyi yönetemediğinin açık itirafı ve
hezimetidir. Durum bu kadar vahim olmasına karşın; büyük bir aymazlıkla devletin
Anayasal yapısını değiştiren, ülkenin sabit ekonomik varlıklarını kendi
çıkarları için sonuna kadar kullanan ve halen Türk ulusunun yaşam alanı olan Vatan topraklarını, Cumhuriyetin mirası
ve kamunun malı olan Fabrikaları, ‘Özelleştirme’ adı altında yabancılara
haraç-mezat satmayı sürdüren iktidar partisinin; bu akıl almaz aymazlığı karşısında, yarın iktidara gelecek
partinin bu zorlukları aşması için yılların yetmeyeceğine kuşku yoktur.
PUSUDAKİ TEHLİKE
Bu nedenle, seçim yarışına balıklama
atlayan muhalefet partilerinin bunları da düşünüp gerekli önlemleri şimdiden alması,
ülkemizin geleceği açısından olduğu kadar kendileri için de yararlı olacaktır. Aksi
takdirde enkaz altında kalınacağı ve iktidarın yeniden Cumhuriyet düşmanlarının
eline geçmesi gibi pusuda bekleyen büyük bir tehlikenin de ortaya çıkacağının, asla
göz ardı edilmemesi gerekir.
Öte yandan,
geçen yıl Anayasa’da yapılan değişiklikler, 16.04.2017 tarihinde yapılan Halkoylaması
ile kabul edildiğinden; 24 Haziran’da 600 milletvekili ile birlikte, devlet içindeki bütün erklerin tek bir kişinin
elinde toplandığı ve adına “Cumhurbaşkanlığı
Sistemi” denilen, dünyada bir örneğine bile rastlanmayan, kerameti
kendinden menkul bir Rejimin; Cumhurbaşkanı mı Devlet Başkanı mı Parti Başkanı
mı, kimin başı olacağı önceden bilinmeyen ‘Tek
Adam’ için de oylama yapılacak olması, bu seçimlerin büyük bir önem
kazanmasına yetmiştir.
SEÇİM YARIŞI SÜRÜYOR
Cumhur
İttifakına karşı CHP’nin adayının kim olacağı merakla beklenirken, siyasal partilere tanınan sürenin son gününde
yapılan açıklamayla bu adayın, partinin emektarlarından Sayın Muharrem İNCE
olduğunu öğrendik. Toplum içinde dik duruşu, dürüstlüğü ve mücadeleci kişiliğiyle
öne çıkan ve bizim de Atatürk ilkelerine bağlılığı ile tanıyıp ülkemizi aydınlık
günlere taşıyacağına güvendiğimiz Sayın İNCE’nin adaylığının ülkemiz için
hayırlı olmasını dileriz.
Bu arada
Mecliste gurubu bulunmadığı için gerekli olan Yüz Bin seçmenin imzasını
toplamakta zorlanan Vatan Partisi’nin adayı Sayın Doğu PERİNÇEK’in de, aday gösterme yönteminde mevcut hukuk
dışı antidemokratik engelleri; değişik partilerden aydın yurttaşların ‘demokrasinin
erdemi adına’ verdiği imza desteğiyle, sürenin son günü barajı aşarak
adaylığının kesinleşmiş olmasını biz de sevinçle kutlarken, kendisinden daha
önce ulusal davalarımızda gösterdiği o övülesi çabaları ile elde ettiği zaferlerine
yenilerini katmasını da bekleriz elbet!
Son olarak, güzel Antalya’da Büyükşehir ve Muratpaşa
Belediyesi Meclis üyeliği görevlerinden istifa ederek CHP saflarında milletvekili
aday adayı olduğunu kamuoyuna ilk duyuran ve Antalya’nın dünyanın gözde
kentleri arasında yer almasında büyük emeği geçen, gazetemizin sahibi ve yazarı
olarak da hepinizin yakından tanıdığı Sayın
Songül BAŞKAYA’nın, coşkun alkışlarla karşılanan bu kararını açıklarken; bir
kadın milletvekili olarak TBMM çatısı altında “7 gün 24 saat halkımızın hizmetinde olacağım” sözü de Antalya’nın Gururu olmuştur.
Bu olumlu
gelişmelere bakınca, ben de Kırk Haramilere; Artık TAMAM diyorum.
Değerli okurlara da mut ve umut dolu, aydınlık günler olsun! Saygı ve
sevgilerle, Ertan
URUNGA, Emekli Askeri Yargıç