Bu sorun, 24.Ocak.1980 Ekonomik kararları sonucu yıllar içinde ortaya çıkan bir sorundur. Bazı işçi sendikalarının bilinçli olarak sessiz kaldığı, Sosyal Devletçi politikalardan vazgeçilerek, LİBERAL POLİTİKALARA yönelindiği; bu politikaları uygulayacak parti ve kişileri de büyük bir coşku ile sevgili emekçi kardeşlerimizin iş başına getirmesi ile başlayan bir sorundur. 
--Özellikle "ÖZALLI YILLAR" olarak bilinen ve Uygulanan liberal ekonomi politikaları ile sosyal sınıflar arasında, ekonomik dengeler bozulmuş ve gelir uçurumları ortaya çıkmıştır; tüm ekonomik dengeler alt-üst olmuştur.
--Yok sosyal politikalar, yok AB uyum yasaları derken liberal ekonominin, emekçilerin emeklerini sömürmesine göz yumulması, sosyal güvencelerinin yok olmasına izin verilmesi sonucu "geçici/mevsimlik/taşeron/kiralık İŞÇİ SORUNU" ortaya çıkmıştır.
--Gelinen noktada soruna, salt siyasi söylemler için bakarak, ne sorunu saptayabilir ne de soruna çözüm önerisi getirebiliriz.
--Bu sorun, sosyal devletçi-sol politikalar uygulamayan dünyanın bütün devletlerinin sorundur. Ancak, gelişmiş ve sanayileşmiş ekonomiler, başka ülkeleri sömürerek elde ettikleri kârların bir bölümünü kendi emekçi sınıflarının sosyal güvencelerini sübvanse ederek, sorunu görünür olmaktan çıkarmışlardır. 
--Çünkü bu sorun, sosyal devletçi politikalar uygulayan ülkelerin sorunu değildir. Bu sorun, kapitalist sistemin Liberal ekonomik politikalarının uygulandığı ve batılı ülkeler olarak adlandırılan ve onların etkisi altında bulunan ülkelerinin sorunudur.

--"Geçici/Mevsimlik/Taşeron/Kiralık İŞÇİ" sorunu olarak çeşitli şekillerde tanımlanan bu sorun;
--Uygulanan ekonomik politikalardan dolayı, ne vazgeçilebilir bir olaydır, ne de 
--NE DE SOL-SOSYAL DEMOKRAT POLİTİKALAR UYGULAYACAK BİR İKTİDAR OLMADAN ÇÖZÜLEBİLECEK BİR KONUDUR.

---NASIL MI?.

--Sorun, kamu kaynaklı bir sorundur.
--Devletin sürekliliği gerektiren zorunlu hizmetleri belli bir nitelik ve deneyim gerektiren kadrolu; MEMUR, SÖZLEŞMELİ PERSONEL ve İŞÇİLER aracılığı ile yürütülmektedir. 
--Son yıllarda Devletin Merkez ve taşra teşkilatları ile Belediyelerde, bu iş ve hizmetlerin bir çoğu iş ve istihdam yasalarında yapılan değişikler ile ihale edilerek piyasadan MAL ALINIR/TEMİN EDİLİR gibi yapılmaktadır. 
--İŞTE SORUN OLARAK KARŞIMIZA ÇIKAN OLAY DA BUDUR.
--Devletin İş ve İşçi Bulma Kurumu, bir çok görevlerini İSTİHDAM BÜROLARINA bu sebepten devir etmiştir.

--Olayın iki trajik durumu ve konumu vardır.
--İlki devletin, kamu ya da özel şirketlerin belirli Mevsim ve sürelerde ki işlerini MEVSİMLİK, SÜRELİ işçi istihdamı şeklinde yaptırması yanlış bir istihdam şekli değildir. 
--Örnek, kamunun merkez ve taşra teşkilatları ile belediyeler, çiçek dikme, kar kürüme, sulama, mesire-piknik yeri temizliği gibi zamana ve mevsime bağlı işlerini bu tür istihdamlar yaparak çözmek zorundadır. 
--Devlet (belediyeler dahil), bu tür istihdam ettiği kişileri, belirili zamanlar çalıştırabilir, bu ekonomik bir zorunluluktur. Ancak, bir kere bu işlerde istihdam edildi diye sürekli istihdam ekonomik değildir. Bu sorun ancak, sosyal güvenlik politikalarının LİBERALLEŞMESİ ile değil, SOSYALLEŞMESİ SOSYAL DEVLET olunması ile çözülebilir.

İŞİN EN KOMİK TARAFI NE BİLİYOR MUSUNUZ?.
--Özellikle Özal Dönemi ve devamında, "HANTAL DEVLETİ KÜÇÜLTÜYORUZ" diye sosyal devletten vazgeçilmiş ve sevgili emekçi kardeşlerimiz de bu politikaları oyları ve elleri ile alkışlamışlardır.
--Kapitalist/Emperyalist (ABD,AB) dünyanın baskısı ile, Devlet Sanayi ve Üretim yatırımlarından el çektirilmiş, HİZMET SEKTÖRÜNE yönlendirilmiştir.
--Devlet hantal, diye diye Kamunun bütün sanayi kurum ve kuruluşları tu-kaka yapılmış; teknolojik yatırımları engellenmiş, işletmelerin zarar ettirilmesinin yolu açılmış ve ÖZELLEŞTİRİYORUZ diye de kamu malları YANDAŞLARA ve uluslararası sermayeye peşkeş çekilmiştir. (ETİBANK -Antalya/ferrokrom, Pil fabrikası; SÜMERBANK /Antalya-Dokuma fabrikası)

--Liberal ekonominin uygulayıcıları, sosyal devleti yerle bir edip, TÜCCAR ZİHNİYETİ ile devleti yönetmek için bu gün ağlayan milyonlarca emekçinin oyları ile iş başına geldiler. Devleti kâr ettiriyoruz diyerek de, HİZMET ALIMI dedikleri, sosyal güvenlik ve iş garantisinden yoksun kiralık işçi çalıştırmanın önünü açtılar.

--Oysa işçi kiralanmasının da yer aldığı ihale şartname ve sözleşmelerinde, her bir çalışan için devletten sosyal güvenlik ve sağlık giderleri de dahil tüm kalemlerin paraları tahsil edilmekte; ancak yasaların boşluklarına sığınılarak, çalışanlar bu haklardan mahrum edilerek hak ve emek sömürüsü yapılmaktadır.

SİYASİ SÖYLEMLERİN, SEÇMENE SELAMLARIN DIŞINDA bu işin çözümü nedir?

--Öncelikle sorunu doğru saptamak ve tanımlamak gerek.
1-Devlet(merkez-taşra teşkilat ve belediyeler) değişik yasalar ile tanımlanan iş ve istihdamdan vazgeçecek bir durumda değildir. Yok diyen var ise buyursun yapsın da görelim. (Yapılamaz demiyorum. Elbette ki yapılabilir. Ama bu siyasi yapılarda kimse seçmene selam diye de, bizi salak yerine koymasın)

2-Devlet, özel sektöre sermaye aktarmaya devam ettikçe, daha açık deyim ile yandaş müteahhitler yaratıldıkça ve teşvik edildikçe bu işin çözümü olmaz. Bu liberal politikalar ile yönetime talip olanlara da, emekçi kardeşlerimiz Allah'ın izni ile dağ gibi destek/oy verdikçe hepimiz daha çok değirmende su dövmeye devam ederiz.

3-Devlet kaynaklı bu ihale ve işlemlerin sonucunda ortaya çıkan sorunun finansmanını sağlayan devlet, çalışanların, emekçilerin lehine denetim ve düzenlemeleri yapmadıkça, bu işin çözümü olmaz.

SORUN DEVLETİN YARATTIĞI BİR SORUNDUR. ÇÖZÜMÜ DE SİYASİDİR.

--Tercih edilen bu Liberal ekonomik sistem, istihdam büroları oldukça, SİYASETİN FİNANSMANI DA KAMU KAYNAKLI ÖZEL SEKTÖR oldukça,emekçilerimiz de bu iktidarları seçtikçe bu işin çözümü Allah'a havale edilmiştir demektir.

Sorunu nasıl tanımlarsak tanımlayalım, ortada ÇALIŞANLARIN- EMEKÇİLERİN emeklerin sömürüldüğü, sosyal ve sağlık güvencelerinin ortadan kaldırıldığı bir durum vardır. Bu sistem devam ettiği sürece bu sorunun çözümü YOKTUR. Çünkü, sorunun kaynağı olanalar, çözümün odağı olmazlar.

PEKİ ÇÖZÜM?

--Gelişmiş Kapitalist/Emperyalist Ülkeler gibi, sömürgeler ve sömürdüğümüz ülkelerden gelen paraların bir bölümünü sosyal ve sağlık yardımları olarak halka, emekçilere sunamayacağımıza göre;
--Sorun:
--LİBERAL ekonomik politikalar ve uygulamalarıdır.
Çözüm:. 
--liberal ekonomik politikalardan vazgeçilip, sosyal devletçi politikalara dönülmediği sürece sonun çözümü yoktur. AMA SORUNA İLİŞKİN, SİYASİ AHKAM ÇOK OLACAKTIR.

--ÇÖZÜM, SOL-SOSYAL DEMOKRAT EKONOMİK POLİTİKALARIN UYGULANDIĞI HÜKÜMETLERDEDİR.

--CHP bunu yapabilir mi? 
--Elbette ki EVET YAPABİLİR. Ama buna önce CHP yönetimin kendisinin karar vermesi gerekmektedir.
--Sonra da, bu politikalara güven duyup, CHP ve sol-sosyal demokrat politikaları uygulayacak, SOSYAL ADALETLİ BİR DÜZEN VE İKTİDARI kuracak hükümete ve partiye oy verecek, 
--GEÇİCİ/MEVSİMLİK/TAŞERON/KİRALIK işçi kardeşlerimiz ve ailelerinin insaf ve bilinci ile elbette ki mümkündür.