Batı sistemini değiştirmek yerine, insanı eğitim ve öğrenimle geliştirmeyi tercih etti.İşçisini sömürmeyen, onun hakkını veren patron, patronunu kazıklamaya çalışmayan işçi ve seçim kazanamayınca liderlikten istifa eden siyasetçi yarattı. Hatta bunu öyle bir noktaya getirdi ki demokrasinin beşiği denilen İngiltere'de yazılı anayasa olmamasına rağmen sistem teamüller, yani alışkanlıklar sayesinde tıkır tıkır işledi ve işlemeye devam ediyor. Buna paralel olarak insan hakları da o ülkelerde tavan yaptı. Bu ülkelerden bazıları ortaçağdan sonra coğrafi keşifler sayesinde gelişmemiş bazı ülkelerin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını kendi ülkelerine taşıyarak, zenginliklerine zenginlik kattılar ama bu konumuz değil.
Konumuz insanı insanlaştırarak kalkınma modeli. Bu bakımdan ha günlük hayatta bu modeli uygulamışşın, ha bir futbol takımında farketmez. Kısacası teknik adamların görevi, elindeki kadroyu eğitim ve öğretim yoluyla en üst düzeye çıkarmak ve başarıya ulaştırmaktır. Bu başarıyı yakalayanlar kalıcı olur, diğerleri zaman içinde silinir gider.
Nuri Hocam Antalyaspor'u gerçekten de insani davranış ve düşünceleriyle bir yere getirmek için çabalıyor. İlk beş haftada istenilen sonuçlar alınmasa da özellikle Fenerbahçe maçında oynanan futbol takımın ilerde daha iyi oynayacağının işareti olarak karşımıza çıkıyor. Bravo hocam! Aynen böyle devam et. Bu arada geçen hafta trafik kazası geçiren Naldo'ya ve ailesine geçmiş olsun diyorum.
Sonuç olarak 3-2 yenidik, şu anda sıralamadaki yerimiz iyi olmayabilir. Haftalar geçtikçe daha iyi olacağımızdan son derece eminim. İyi haftalar. Hoşçakalın.