Çoğu kişi akılsız, ben kıt akıllı olarak
olarak size akıl vercek değilim. Ayrıca bilimsel olarak da ahkam kesecek
durumum yok. Ancak, sorun sadece hastalık, salgın, ölüm, tedavi gibi tek tek
başlıklar ile ele alınacak hali de çoktaaaaan aştı!..
--Koronavirüs hastalığı 2019
(COVID-19/KOVİD-19), Bölgesel salgın Epidemi'den, Küresel salgın Pandemi'ye
geçti. Bütün yakarışlarımıza rağmen EVRİM geçirerek A,B,C serilerine de ulaştı.
--Şiddetli ilerleyen solunum yolu
sendromu koronavirüsü 2'nin (SARS-CoV-2) neden olduğu bulaşıcı bir solunum yolu
hastalığı olarak İlk 2019 yılı sonlarında Çin'in Vuhan şehrinde görülmesinin
ardından, şiddetle dünyaya yayılarak 2019-20 koronavirüs pandemisine yol açtı.
--Şimdi buraya kadar, her şey bütün
dünyalıların sorunu. Yani "el ile gelen düğün bayram" dedik kabul
ettik. Ettik de, bundan sonra olay, seni, beni kişileri ve topluluk ve
toplulumuzu, en sonunda da Ülkemizi ilgilendirecek duruma geldi. Kapıdan
giremeye çabalıyor
--İşte şimdi soruyu daha tekil sormak ve
yanıt aramak gerekecek.
--Viritük bir hastalık, bir sağlık
sorunu mudur? Evet. Sebebi ve kaynağı konusunu tartışmanın bir alemi yok.
--Peki, kişisel bir eksikliği yanlışlık
ya da hatadan mı kaynaklanıyor yoksa bunların dışında bir sebebi mi var.
--Ben ya da yakınlarımdan birileri
yakında Çin'e, İran'a, Suudi Arabistan'a ya da Avrupa ülkelerinden birine
gitmedi. O zaman, bu 'kor ona virüs'ü denen şey ile bir bağlantım yok.
--Eee, ben ya da yakınlarım rahat
olabilir miyiz. Hayır.
--Neden? Çünkü Olay, Epidemi'den,
Pandemi'ye dönmüş.. Yani, benim de, bir yakınımın da kapısını çalabilir. Hele
Bakan düşüren Cuma akşamı gibi bir akşamdan sonra, nereden geleceği belli
olmayan bir kaza kurşununa hedef olamam diyemeyiz.
--Yok evden çıkmıyor, temizlik ve sağlık
güvenliği önlemlerini alıyoruz. Bunlar boş laflar. Sorun sen ya ben değiliz ki.
Sorun BİZ sorunu, çoktan bir toplumsal-ulusal sorun olmuş çıkmış.
--Peki, yeterince ağladık mı? Evet. İyi
de çözüm ne?
--Ben doğrudan bir şeyler yazarım, derim
de siz, "hadi len, atma din kardeşiyiz" dersiniz. O yüzden de benzer
olaylar karşında "eşekten düşmüş" ülkeler ve toplumlar ne yapmışlar
onlara bakalım
--Bu tür olaylar karşısında, hemen ciddi
Devletler, Milletler hatta Milletler topluluğunun kurum ve kuruluşları, toptan
"SEFERBERLİK İLAN EDİYORLAR". Demek ki, soruna çözüm kişisel değil
toplumsal. Toplum söz konusu olunca da DEVLET denen mekanizmasının devreye
girmesi gerekiyor.
--Hani "devlet Millet İçin
Var"dı ya. O yüzden, top dönüp dolaşıp yine Devletin ayağına geliyor. Yani
oyunu Devletin kurması gerek.
--Konu sağlık olduğuna göre, muhataplık
ne. Sağlık Çalışanları (Doktor, sağlık memuru, hemşire, ambulans soförü vb) ve
Hastane.
--Peki bu memlekette sağlık sektöründe
Tıp'ta Uzmanlık sonrası hizmet, MECBURİ mi? Evet. Diğerlerinde? Bana ne
bakıyorsun kardeşim, sorunu yaşayan sensin. Onu da sen bil.
--Peki diğer bir etken ise Hastane. O
zaman soru? Hastane niçin gereklidir? Ve kim yapar. Sağlık Bakanlığı ne işe
yarar?
--Bu Ülkede Cüzzam, Kızamık, Çocuk Felci
gibi hastalıkların önüne nasıl geçildi? Sağlık Bakanlığınca, Refik Saydam
Hıfzıssıhha Enstitüsü aracılığı ile. Devlet Hastaneleri, Devletin Doktorları,
Devletin Aşısı, Devletin Hemşireleri ile.
--Yapma ya, Devlet, devlet. Demek ki bu
devlet, denen şey baya bir matah. Evi, bahçeli mi değil mi orasının da bilemem!
--Prof. Dr. Türken Saylan'ın bu Ülkede
CÜZZAM/LEPRA Hastalığı için savaştığını sanırın biliriz. Kız çocukları da
okusunlar diye, Anadolu'da KARDELENLER TOPLADIĞINI da.
--Tamam sıraya geçerdik, bu gün git
yarın gel derlerdi ama, bir şekilde derdimize deva bulduğumuz yerlerdi Devlet
Hastaneleri. Niçin iki doktor daha ataması yapılmazdı anlayan bana da söylesin!
--Bu gün şehirlerin her yeri "bu
günün muktedirlerinin" kolay ama ahalinin maddi olanaklar sebebi ile pek
erişemediği Özel Hastaneler ile doldu taştı. Pek çok yerde Numune, Doğum Evi
gibi hastanelerin altından su çıktığı için, bu gün onlar yoklar.
--Gelelim aşı meselesine. Aşı, kişisel
bir olay olmaktan çok, toplumsal bir olay. Ben bir virüs kapabilirim ve ciddi
hastalanmam, hatta ölmem ama, sana bulaştırır isem bir şey diyemem. O yüzden
koruma önlemini, AŞI ile Devlet almak zorunda.
--Peki, bu "devletin hasta
güvenceli hastane" projesi de neyin nesi. Para-Kredi, devlet güvencesi
ile, inşaatı devletin elemanlarının kontrolü ile, hasta garantisini de
devletten alınan bir sistem O zaman Sağlık bakanlığı? Bilmem ki Bakan hangi
mahallede oturur?
--Dolayısı ile, bu tür sağlık
sorunlarında kişilerin, yurttaşların muhtapları DEVLETLERİ. Bu işleri,
yurttaşının ayağına götürerek veren Devletlere de SOSYAL DEVLET deniliyor.
Sizinkini bilemem.
--Ben şahsen adıma gönderilen
"MASKE"yi almak için eczaneye gittim, üzerinde sadece bir marka vardı
ama, menşeyi, hesap sorulacak şirket adı bulunmayan beş maskeyi aldım. Şimdi
Maskelerimi kullanmadan önce, onları bir güzel sterlizayona tabi tutacağım.
--Bazı tanıdıklar bir takım sorunlardan
söz ediyorlar ama inanmadım. Koskoca İngiltere, İtalya gibi Ülkelere sağlık
yardımı malzemesi gönderen bir Devlet, Hükümet mızırdanan bu kişilerin
sorunlarını mı, çözemez. Hadi Canım sen de!..
--Cuma gecesi yaşanan SOKAĞA ÇIKMA
tiyatrosu da, herkes çok sıklıdı, rahatlasınlar diye idi. Fesatlığınızın alemi
yok. Bakın gazetelere, görmüyor musunuz yurt dışında devletimizin açtığı
hastaneleri kendi ülkemizde mi yapamayacak koskoca devlet. Hadi canım sen de siyaset
yapmayın lütfen.