57. Tümenim Aydın'daki karargahında Komutan
Şefik Bey çok endişeliydi:
"İzmir'den haber alamıyoruz... Telgraf
hatları kesik!
Demiryolunun telgraf hatları çalışıyor, ama
haber alamıyoruz; çünkü demiryolu Fransız şirketinin elinde!
Telgrafçılar da haber vermiyorlar; çünkü
telgraf memurları Rum!
Rumlar silahlanmış, köylere, trenlere
saldırıyorlar...
İzmir'deki [Osmanlı] Kolordusundan haber
bekleniyor... 15 Mayıs 1919"
İskilipli Atıf, İslam Şeyhi Mustafa Sabri,
Said-i Kürdi ve öteki şeyhlerin, hocaefendilerin yönettiği beyanname
yayınladılar:
"Mustafa Kemal ve Kuva-yı Milliyye
maskaraları... alçaklar ve hempalarının vücudlarını külliyen dünyadan kaldırmak
beşeriyet için, Müslümanlık için bir farzdır.
Ey millet!
Padişahınızın, Halifenizin yanına
sığının!"
"Beşeriyet için" diyerek Mustafa
Kemal'in ve milli güçlere katılanların katledilmesinin yalnız Türkiye'dekiler
değil, her millet için farz olduğunu söylüyorlar.
Saldırgan, işgalci İngiliz ordusu İstanbul
Eyüp'te kurbanlık koyun dağıtıyor!
"Ecdad" Padişahın milleti kurbanlık koyun kuyruğunda...
Haydi bakalım bayram kutlamaya!
İngiliz teyyareleriyle gökten halkın tepesine
beyanname yağdıran kişi, "Ecdad" Mehmed Vahideddün Efendinin İslam
Şeyhiydi. Selanik'te efendisinin emriyle Türkiye'ye karşı Yunanlılarla birleşip
cemiyet kurdu. Şimdilerde onu onurlandırmak için konferanslar düzenleniyor!
Haydi bakalım bayram kutlamaya!
O kara beyannameyi hazırlayan İslamı Yükseltme
Cemiyetinin yöneticisi İskilipli Atıf denen herifin adı bir devlet kurumuna
verildi.
Haydi bakalım bayram kutlamaya!
Aynı cemiyetin yöneticilerinden Nurs köyünden Said-i
Kürdi'nin itibarı, yani saygınlığı geri verilsin diye konferanslar 1990'lardan
beri sürüyor.
Hatta o, CHP için "başlarında bomba
patlayacak" demişti; ancak şimdilerde CHP toplantısında
"demokrasi" ve "adalet" denilerek müridlerine söz hakkı
veriliyor!
Haydi bakalım bayram kutlamaya!
Atina devletinin ordusu
İngiliz-Fransız-İtalyan desteğinde İzmir'e çıkmış. Aydın'daki Miralay Şefik Bey
durumdan habersiz; çünkü "Ecdad" Osmanoğlu, demiryolunu Fransız'a
vermiş. Demiryolunun telgraf telleri de Rum memurların elinde...
Şimdi ne değişti ki? "Ecdad"
padişahları ana, ana bitiremeyenler iktidarda ve telefon işletmesi Arap
işadamının şirketine verilmiş. Uydu haberleşmesinin tümü de yabancılarda.
Akdeniz'deki adalarda Bizans bayrağı, Atina
devletinin askerleri...
Bu yandaki yüksek komutanlar zafer
törenlerinde... Emeklilerinin çoğu kitap elde televizyon ekranlarında..
Türklüğü Arap çölüne gömen Türksüz
"Milliyetçiler" ve devleti kurmakla övünerek iki demeçle
geçiştirenler...
Daha gerisi var, ama bayram tadınızı
kaçırmanın sırası değil!
Haydi bakalım bayram kutlamaya!
İşe kendi dillerini-ruhlarını-törelerini
çürütmekle başlayan, geçmişin şanlı günlerini anmakla yetinen Türkler
kutlanmayı çoktan hak etmişlerdi...
Gönüllerindeki Kumandan Atatürk'ün
emrindeymişçesine sınırları savunmaya çabalayan aklı başında kumandanlara ve
onların askerlerine selam!