14 Mayıs seçimlerinden sonra CHP’de tüm köy, il ve ilçe mahallelerinde delege seçimleri süreci tamamlanmak üzere bundan sonraki süreçte ilçelerdeki delege oyları ile ilçe başkanları seçilecek, akabinde aynı yöntemlerle il başkanlarına kadar seçim sancısı devam edecek. İşin finalinde de CHP Genel Başkanı’nı seçecek. Ama bunun adı değişim mi? Görülüyor ki hiçbir şey değişmiyor. Seçim yöntemi bile insanları ahbap çavuş ilişkisi ile yanlı ve demokratik olmayan bir seçim sürecine itiyor. Delege seçimleri tek liste ve tercih usulü ile yapılmalı, ancak o zaman demokratik bir seçim olur.
Bu konuda ilçelerden ve köylerden takip ettiğim kadarıyla değişmeyen değişimler oluyor. Gene aynı ilçe başkanları, aynı delegeler ile devam eden bir taban seçimi gerçekleşiyor. Parti ahbap çavuş ilişkisi ile devam ediyor, partiye emek vermek isteyen insanları da gelir yerimizi alır düşüncesi ile parti içinde söz sahibi yapmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kendi dostları, sofra arkadaşları ile devam ettirdikleri bir particilik anlayışı var. Bu hazırlıklar sinsice çok önceden yapılıyor.
Partiye üye olmak isteyen insanları kendi yandaşları değilse aylarca oyalayarak üye yapmak istemiyorlar. İnsanlar ya küsüp gidiyor ya da bu nasıl parti diye eleştiriye başlıyorlar. Bazıları partiyi kendi gücü için hunharca tüketiyor. Parti için gerçekten samimi duyguları ile canla başla çalışmak isteyenler dışarıda kalıyor. Kurtlar sofrası gene aynı şekli ile kalıyor. Özellikle gençlere kesinlikle yer vermekten kaçınıyorlar. Gençlik kolları adı altında gençleri ayak işlerinde kullanmaktan geri kalmıyorlar. Gençler düşünür, okur, araştırır. Onlara söz hakkı vermediğiniz sürece asla yanınızda olmak istemezler. Bu değişmeyen değişim genel başkana kadar gidecek gibi gözüküyor. Bir film açarsın ve filmin başından sonunu tahmin edersin. Tahminlerinde bazen seni hiç yanıltmaz. Film aynı şekilde başladı ama umarım bu sefer senaryo biraz değişir ve biraz olsun şaşırırız. Türkiye için demokratik ve her şeyin güzel olduğu bir dönem diliyorum.