Değerli okurlarım artık sizlere Gerçek gazetesinden her
hafta hitap etmeye çalışacağım. İlk yazımda futbolda yaş meselesini
irdeleyeceğim. Bilim adamları uluslararası bilimsel makaleleri takip edip
yorumlarken ince eleyip sık dokurlar. Söz konusu makale içerisinde sadece bir
cümlede ileri sürülen varsayım, inceleyenlerce çürütülüyor ise o makalenin
tamamının işlevsiz olduğuna hükmederler.
Son günlerde Antalyaspor’un futbolcu yaş ortalamasının
yüksek olduğu falan konuşuluyor. O görüşler 80’li 90’lı yıllarda kaldı. Bu
konuda birinci örnek İbrahimoviç 41 yaşında hala ilk on birde oynuyor. İkinci
örnek günlük hayattan, Genelkurmay Başkanının yaş haddinden emekliye sevk
edilmesi 72’ye çıktı. Üçüncü örnek hayattan, eskiden ortalama 50 olan bütün
vatandaşların emeklilik yaşının en düşüğü 65’e çıktı. Kısacası eskiden 40 yaş
olan orta yaşın katsayısı bugün 70 oldu. Bu bakımdan Antalyaspor’da yaşı
ilerlemiş bir futbolcu olduğu iddiası çürümüş oluyor. Benim bildiğim futbolcu
kendisine baktığı ve antrenörünün oynattığı müddetçe yaşına bakılmaksızın
oynar. Ayrıca iddia ediyorum ki Eto’o takımda olsaydı hala oynayacaktı. Hücum
da onun attığı deparı 18’lik delikanlı atamaz. Önemli olan yaş değil
futbolcunun oyunda olduğu sürece takıma sunduğu katkıdır.
Kasımpaşa maçına gelince bunalımdan çıkan insan ne yapar?
Önce çevresiyle uyum sağlar, sonra hayatın üstesinden gelmeye çabalar. İlk on
dakikada geometrik paslarla Kasımpaşa’yı bunalıma sokan Antalyaspor son
vuruşlardan sonuç alamayınca, aniden hızını kesti. Böyle olunca Kasımpaşa
bunalımdan çıktı ve her iki yarıda attığı birer golle maçın üstesinden geldi.
Sonuç; neden mağlup olduk? Neden ilk on dakikada
oynadığımız oyunu devam ettiremedik? Bu form düşüklüğünün sebebi ne? İdari mi?
Psikolojik mi? Yeterince çalışmamak mı? Yoksa hepsi mi? Veya başka etkenler de
var mı? Bunu teknik heyet bilecek ve önlemini alacak. Bizden sadece gidişat iyi
değil uyarısı gelsin bu hafta.
İyi haftalar hoşça kalın.