MÖ 5000'lere varıldığında, Kalkolitik Çağ'ın en önemli buluşlarından biri olan bakır madeninin eritilmesi, insanlığın medeniyet yolunda attığı büyük adımlardan biri olarak kabul edilir. Ancak bakırın yumuşak ve dayanıksız yapısı, bu metali kullanım alanlarıyla sınırlı tutuyordu. MÖ 4000 yılın sonlarına doğru, bakır filizlerinin arasında doğal olarak bulunan bazı arsenik filizleri, bakır ile birlikte eritildiğinde, tunç olarak bilinen oldukça dayanıklı ve sert metalin keşfi gerçekleşti.
Alışım Teknolojisindeki İlerlemeler
Tuncun keşfi, madencilikte yeni bir çağın başlamasına yol açtı. Birçok deneme yanılma sonucunda, bakır ile %10 oranında kalayın karıştırılmasıyla yeterli dayanıklılığın ve esnekliğin sağlandığı görüldü. Böylece, ısıtıldığında kolayca şekil alabilen, soğuduğunda ise bakırdan daha sağlam ve sert bir yapıya sahip tunç madeni üretildi.
Tunç Çağı'nda Metal İşçiliği ve Ticaret
Samsun Müzesinde, Tunç Çağı metal işçiliği hakkında yapılan bilgilendirmede, Anadolu'da tuncun üretimi için gerekli olan kalayın, İran ve Afganistan gibi uzak bölgelerden getirilerek ticaretinin yapıldığına dikkat çekildi. Yeni tekniklerin geliştirilmesiyle birlikte, metale şekil vermenin kolaylaştığı ve sağlam, dayanıklı birçok aletin üretiminin mümkün hale geldiği belirtildi. Tunç Çağı'nda endüstriyel olarak işletilen maden ocakları ile birlikte sistemli bir üretim gerçekleştirildiği vurgulandı. Bölgedeki yerleşimlerde ele geçen tunç yapımı alet ve nesneler arasında ok uçları, mızrak uçları, hançerler, baltalar, iğneler, asalar, mühürler ve çeşitli biçimlerde üretilmiş yapıların bulunduğu ifade edildi.
Müzede Sergilenen Tunç Çağı Eserleri
Müzede, Tunç Çağı'na ait birçok tarihi eser bulunmaktadır. Bunlar arasında bronz zıpkın ucu, keski, orak, delici, bız, topuz başı, kulcuklu balta, spatula, balık oltası, hançer namlusu, mızrak ucu, hançer, hançer ucu, balta, keski, taştan kalıp, pota, biley taşı ve kılıflı kemik çakı gibi çeşitli araçlar yer almaktadır.