Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, yaz aylarının gelmesiyle birlikte her yıl yaşanan orman yangınlarıyla ilgili alınması gereken önlemleri ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Durmuş, “Aldığımız bilgiye göre; NASA bu konuda uyarıyor. Temmuz ayı ortalarında Akdeniz kuşağında hava sıcaklığının 40-44 dereceyi aşacağı, nemin düşük olacağı ve rüzgârın olacağı haberi veriliyor. Bu yangın için risklidir. Her an yangın çıkabilir demektir bu. Yanan ormanlar hepimizin geleceğidir. Yangın çıkmadan önce koruyucu tedbirlerin alınmasını ve burada gerçekten nitelikli insanların istihdamı sağlanması ve yangın ile mücadelenin uzman insanlarla yapılması gerekir” uyarısında bulundu.  

 Türkiye’de her yıl binlerce dekarlık orman çıkan yangınlar nedeniyle yok oluyor. Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte orman yangınları da yaşanmaya başladı.  Adana‘nın Çukurova ilçesindeki bir ormanlık alanda dün saat 16.30 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Muğla’nın Marmaris ilçesinin Sarıana Mahallesi’ndeki kızılçam ağaçlarıyla çevrili ormanda da saat dün 15.30 sıralarında yangın meydana geldi.  

Tarım-Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, yaz mevsiminin başlamasıyla orman yangınlarına ilişkin alınması gereken önlemleri ve eksiklikleri ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Durmuş, şunları söyledi:

“AKP İKTİDARA GELENE KADAR TÜRKİYE GEREK ORMAN YANGINLARI İLE MÜCADELEDE GEREKSE ORMANCILIK TEKNİĞİ BAKIMINDAN DÜNYAYA ÖRNEK OLMUŞ BİR ÜLKEYDİ”

“2021 yılında Türkiye tarihinin en büyük yangınlarını yaşadı. 28 Temmuz’da başlayıp, 20 Ağustos’a kadar süren, özellikle Akdeniz kuşağındaki yangınlar Türkiye tarihinin en büyük yangınları. Dolayısıyla bu neden oldu? Çünkü, bilim yanılmıyor. Küresel iklim değişikliğinin etkileri her geçen gün artarken bu yangınların tekrardan olacağı da çok açıktır. Burada önemli olan kurumun yangın çıktıktan sonra müdahalesi değil; kamuoyu, yangını söndürdü mü helikopterler yeterince var mı üzerinden tartışıyor. Oysa öncelikle alınması gereken önlemler var; yani yangın çıkmadan önce alınması gereken önlemler var.  Özellikle AKP iktidara gelene kadar gerek orman yangınları ile mücadelede gerekse ormancılık tekniği bakımından dünyaya örnek olmuş bir ülkeydi. Bu sadece bir beceriksizliğin mi ürünü? Hayır, ben ısrarla şunu söylüyorum. Bu bir tercih aslında.

“BURALARDA YIKICI SONUÇ OLMASININ TEMEL NEDENİ, İNSAN KAYNAKLARININ YOK SAYILMASI”

Türkiye kamuoyu, hep hava aracı üzerinde tartışıyor. Oysa, teknolojinin çok gelişmiş olması anlam ifade etmiyor. Türkiye, orman yangınları ile mücadelede dünya ölçeğinde teknolojiye sahip bir ülke. Buralarda yıkıcı sonuç olmasının temel nedeni, insan kaynaklarının yok sayılması. Orman yangınları ile mücadelede en önemli olay, yerinde ve zamanında müdahaledir. Çünkü yangın çok hızlı yayılabilir ki giderek iklim koşulları da zorlaşıyor. Kim ulaşacaktı zamanında? Orada yaşayanlar. Öncelikle orman köylüleri. Uygulanan politikalar ile orman köylüsünü ormanda doyurmadığı için göç etmek durumunda kaldı, artık köylerde genç nüfus yok.

“ORMAN YANGINLARI İLE MÜCADELE TECRÜBE İŞİDİR”

Bir başka etken, yetişkin eleman kalmadı. Nitelikli bilgi birikimi olan eleman kalmadı. Personel uzaklaştırıldı, neden? Artık kurumlardaki yöneticiler, yandaşlık üzerinden ilerliyor. Oysa orman yangınları ile mücadele tecrübe işidir. Bir başka yanı yangınla mücadelede işçiler çok önemlidir. Bu konuda sıkıntı yine 2021’de gördük. Manavgat’ta arazözlerdeki emekçilerimiz yanarak öldü.”

“TÜRK HAVA KURUMU UÇAKLARI YENİDEN GÜNDEME GELECEK. BUNLAR SERİ UÇAKLARDIR. ONLARIN DA İŞLEVLENDİRİLMESİ ÇOK DAHA ETKİLİ OLABİLİRDİ. AMA HALA O KONUDA BİR HAZIRLIK YOK”

Şükrü Durmuş; 3 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile düzenlenen bir törende Orman Genel Müdürlüğü envanterine dahil edilen yeni yangın söndürme uçakları ve helikopterlere ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Nedeni, kurum özellikle seçim öncesi Sayın Cumhurbaşkanı’nın katıldığı etkinlikle yangına hazır olduklarını, hava araçlarını tanıttılar. Aslında bu bir seçim yatırımı, propagandaydı. Çünkü yeni hava aracı alınmadı. Kiralandı. Bu her yıl yapılıyordu. 45 helikopter kiralandı, yine 3 uçak Rusya’dan kiralandı. O uçaklar 2021’de Van’da düşen uçağın aynısı. Oysa Türkiye koşullarına uygun uçak değil. Aslında Türk Hava Kurumu uçakları yeniden gündeme gelecek. Bunlar seri uçaklardır. Onların da işlevlendirilmesi çok daha etkili olabilirdi. Ama hala o konuda bir hazırlık yok.

Durmuş, sözlerine şöyle devam etti:

“BİR ARAZÖZDE EN AZ 6 İŞÇİ OLMASI GEREKİYOR. BU İŞÇİLERİN EĞİTİMDEN GEÇMESİ GEREKİYOR. HALA YANGIN İŞÇİSİ EĞİTİMİ YAPILMAMIŞTIR”

Bir arazözde en az 6 işçi olması gerekiyor. Bu işçilerin eğitimden geçmesi gerekiyor. Hala yangın işçisi eğitimi yapılmamıştır. Oysa ülkemizde iki yerde, yangın harekat eğitim merkezi kurulmuştur. Bir tanesi İzmir Buca’da, bir tanesi de Antalya’daydı. Ama bundan üç sene önce İzmir’deki yangın hareket merkezini ihtiyaç yok diye Katip Çelebi Üniversitesi’ne sattılar. Antalya’dakinde de işçi eğitimi yapılmıyor. Yangınlar artacak, işçi ne zaman alacaklar? Geçmişte oldu, 2021 yılında Akdeniz kuşağı yanarken 2 Ağustos’ta işçi aldılar. Aldıkları işçilerde, yöneticilerin yandaşlarıydı. Hatta Erzurum Orman Bölge Müdürünün yeğeni, engelli kişiyi yangın işçisi diye işe aldılar. Bu bir öngörüsüzlük değil, bir kamu kurumunun hata yapmak lüksü yoktur. Eğer bu tedbirler alınmıyorsa, hazırlıklar yapılmıyorsa o zaman ısrarla söylüyoruz bu bir tercih.

“ENERJİ NAKİLLERİ POTANSİYEL BİR YANGIN ÇIKARICIDIR”

Türkiye’de ormanlar verilen izinler ile yol geçen hanına döndü. İnsan hareketi oldukça fazla olduğu için yangın riski daha da artıyor. Oysa birçok gelişmiş ülke hassas dönemde asla insanları salmaz. Bizde her tarafta izin adı altında ya çokuluslu şirketlere maden izni diye verildi ya da başka izinlerle ormanlar yol geçen hanına döndü. Yangında en etkili olaylardan biri de biz yıllarca enerji nakliyatları çok önemli. Enerji nakiller potansiyel bir yangın çıkarıcıdır. Nedeni, özellikle hatların bakımsız olması, trafoların eski olması ve klima sisteminin olmaması çok önemli. Bunu geçen yıl gördük, daha önce bakanlar ısrarla genel müdürlük enerji nakillerini hiç konuşmuyordu. Çünkü o şirketler, bildiğimiz meşhur çetelerin şirketleriydi. Cengiz-Kolin-Limak şirketleriydi. Özellikle Akdeniz kuşağındaki dağıtım işini de bu şirketler yapıyor. Oysa, biz bu şirketlere enerji nakilleri izni verilirken sözleşme yaparız. Enerji nakillerinin altı temizlenmesi gerekiyor. Yangına hassas olan örtünün temizlenip çıkartılması, ağaçların kesilmesi gerekir. İlkbahar ve sonbaharda bakım yapılması gerekir. Bir diğeri de trafolar 40 derecenin üzerine çıktığında patlamaya başlıyor. Özellikle geçen yıl Çeşme’deki yangın bu şekilde oldu. Daha önce ısrarla genel müdürlük, suçlusu belli değil diye olayı kapattı. Oysa incelendiğinde farklı şeyler ortaya çıktı. Özellikle biz sendika olarak İzmir’de, Antalya’da Elektrik Mühendisleri Odası’ndan arkadaşlarla, teknik heyetle yangının çıkış nedenini araştırdık ve birçoğunun enerji nakillerinden çıktığını öğrendik. Dolayısıyla bunlar önceden alınması gereken önlemler ve hala bu önlemler alınmadı ne yazık ki…

“BU YANGIN İÇİN RİSKLİDİR. HER AN YANGIN ÇIKABİLİR DEMEKTİR”

Aldığımız bilgiye göre; NASA’da bu konuda uyarıyor. Temmuz ayı ortalarında Akdeniz kuşağında hava sıcaklığının 40-44 dereceyi aşacağını, nemin düşük olacağını ve rüzgarın olacağını haber veriyor. Bu yangın için risklidir. Her an yangın çıkabilir demektir bu. Yanan ormanlar hepimizin geleceğidir. Yangın çıkmadan önce koruyucu tedbirlerin alınmasını ve burada gerçekten nitelikli insanların istihdamı sağlanması ve yangın ile mücadelenin uzman insanlarla yapılması gerekir.

“GÖNÜLLÜLER YANGIN SÖNDÜREMEZ, YANGIN BİR UZMANLIK İŞİDİR”

Bir başka yanlışlık var, geçen yıl Sayın Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey 90 bin gönüllü istihdam edileceğini söyledi. Yani, gönüllünün olduğunu söyledi. Bunun altını çizmek isterim. Gönüllüler yangın söndüremez, yangın bir uzmanlık işidir. Yani çok risklidir. Tabi ki gönüllülerin yapacağı işler vardır; lojistik anlamda gönüllülere ihtiyaç var. Ama yangına gönüllü insanları, eğitimsiz insanları veremezsiniz. Bu cinayet olur. Bir ev yangınına benzemez, bir anda yangın tersine döner ve sizi içine alır. Bu söylem doğu değil.”        

Editör: Haber Merkezi II