Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı Op. Dr. Mehmet Koparan, yürüme bozukluğu ve idrar kaçırma gibi durumların demans veya normal basınçlı hidrosefali (beyinde sıvı birikmesi) ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirtti. Koparan, bu durumların ayrıntılı bir şekilde teşhis edilmesi ve tedavinin buna göre planlanması gerektiğini vurguladı.
Demansın Nörolojiyi İlgilendiren Yönleri
Op. Dr. Koparan, demansın nörolojiyi ilgilendiren bir durum olduğunu açıkladı. Beyin cerrahisinin ise demansın nedenlerinden birinin yüzde 20'sinin normal basınçlı hidrosefali olduğunu belirtti. Koparan, beyindeki suyun üretimi, ventrikül yapıları içinde toplandığını ve bu suların beyinde dolaşarak ağırlığın düşmesine yardımcı olduğunu ifade etti.
Su Toplanması ve Beyin Sağlığı
Su üretimindeki artış veya emilimdeki azalmanın beyinde su toplanmasına neden olabileceğini belirten Koparan, bu durumun özellikle çocuklarda belirgin olduğunu söyledi. Beyin ağırlığının yaşlanma sürecinde azalmasına bağlı olarak ventriküler yapıların genişlemelerinin ortaya çıkabileceğini ifade etti.
Normal Basınçlı Hidrosefali ve Yaş Grupları Arasındaki Farklar
Çocuklarda su toplamasının yüksek basınca neden olabileceğini dile getiren Koparan, erişkinlerde ise bu durumun belirgin olmadığını açıkladı. Yaşlanma süreciyle birlikte Alzheimer, demans veya Parkinson tanıları konulan hastalara demans tedavisi uygulandığını belirten Koparan, ancak normal basınçlı hidrosefali tanısının konulması durumunda hastaların normal yaşamlarına dönebileceğini ifade etti.
Ayrıcı Tanıların Önemi
Op. Dr. Koparan, normal basınçlı hidrosefali hastalarında genellikle ilk belirtilerin yürüme bozukluğu olduğunu ve daha sonra demans tablosunun ortaya çıktığını belirtti. Bu durumun, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklardan ayırt edici bir tanı olduğunu ifade etti. Hastalığın ilerleyen safhalarında ise idrar tutamama gibi şikayetlerin ortaya çıkabileceğini belirtti.