Kuru iğneleme tedavisi, ince ve çeşitli boylarda iğnelerin kullanılmasıyla kaslara uyarı verilerek gerçekleştirilir. Bu yöntemde akupunktur iğneleri veya ince enjeksiyon iğneleri kullanılır, ancak bu iğneler ilaç içermez. Tedavi, kaslardaki sertleşmelerin mekanik etkisiyle giderilmeye çalışılır.
Kuru iğneleme tedavisi, hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır? Doç. Dr. Emel Atar bu tedavi yönteminin çeşitli durumlar için uygunduğunu belirtiyor. Bu hastalıklar şunlar olabilir:
- Boyun ağrısı
- Sırt ağrısı
- Bel ağrısı
- Omuz hareket kısıtlılığı ve omuz ağrısı
- Miyofasiyal ağrı sendromu
- Fibromiyalji sendromu
- Tenisçi ve golfçü dirseği
- Ağrılı kas spazmları
- Aynı pozisyonda uzun süre durmaya bağlı ağrılar (örneğin, bilgisayar kullanımı gibi)
- Duruş bozukluğuna veya skolyoza bağlı kas gerginlikleri nedeniyle oluşan ağrılar
- El, dirsek, omuz, topuk ve kalça tendinitleri
- Spor yaralanmaları ve rehabilitasyonu
- Çene eklemi ağrılarına neden olan tetik noktalar
- Travma sonrası omurga ağrıları
Kasların durumuna bağlı olarak tek iğne uygulaması veya çoklu iğne uygulamaları yapılabilir.
Kuru iğneleme tedavisi, akupunktur tedavisinden farklıdır. İğneler, doğrudan muayene sonucuna göre belirlenen tetik noktalara batırılır ve standart uygulama noktaları yoktur. Bu yöntem ilaç içermez, bu nedenle alerji veya ilaç etkileşimi gibi yan etkileri yoktur. Ağrı duygusu, iğnelerin ince olmasından dolayı genellikle minimaldir ve kişinin ağrı eşiğine veya tetik noktaların hassasiyetine bağlıdır. Kuru iğneleme tedavisi, kas spazmlarını çözmek ve ağrıyı hafifletmek amacıyla kullanılır.
Kuru iğne tedavisi için genellikle haftada 1-2 seans uygulama yapılır. Toplam seans sayısı hastanın durumuna ve iyileşme sürecine bağlı olarak 3-5 seans arasında değişebilir. Bazı durumlarda daha fazla seans gerekebilir, ancak tedavi süresi hekim tarafından belirlenir.
Kuru iğneleme tedavisinin doğru ve etkin bir şekilde uygulanabilmesi için, alanında uzman ve tetik noktaları iyi bilen hekimler tarafından yapılmalıdır. Tedavi sonrasında germe ve eklem hareket açıklığı egzersizlerinin hastaya öğretilip günlük uygulanması, tedavinin etkinliğini artırabilir. Steril iğneler kullanıldığı için tedavi sonrasında banyo yapılabilir ve uygulama bölgesi kapatılmaya gerek yoktur.