BES Antalya Şubesi başkanı Devrim Mol, pandemi öncesinde hali hazırda ekonomik kriz içerisinde olan Türkiye'de vatandaşların pandemi koşulları ile birlikte insanca yaşaması için gerekenleri karşılayamayacak duruma geldiğini aktarırken, asgari ücretin açlık sınırı altında olduğuna ve 10 milyonun üzerinde gerçek işsize ulaşıldığına dikkat çekti.

Üniversite mezunu dört gençten üçünün işsiz olduğunu ve iktidarın lisans bitirmiş nitelikli gençlere 'iş var iş beğenmiyorlar' demekten öte bir söyleminin olmadığını belirten Mol, beş milyon KYK borçlusu gencin olduğunu ve bunlardan üç yüz binin üzerindeki bir toplamın icra işlemlerine maruz kaldığını ifade etti.


GENÇ KADINLARIN TEK ÇIKIŞ YOLU: EVLİLİK

Genç kadınların işsizlik karşısında daha da çaresiz bırakıldığını ve işsiz kalan genç kadınlara evlilikten başka çıkış yolu bırakılmadığına işaret eden Mol, "KYK borçlarını silmek yerine çeyiz parası gibi, KYK borcu silme şartı olarak evliliği şart koşma gibi uygulamalarla genç kadınların evlenerek eve sabitlenmesi dolayısıyla yeniden üretim rollerini daha çok üstlenmesi istenilmektedir. Bu siyasi iktidarın kurguladığı düzende kadınlara biçtiği rolü bir kez daha net olarak göstermektedir" dedi.


"KREDİ DEĞİL BURS VERİLSİN"

Öğrencilere kredi değil yalnızca daha fazla sayıda burs verilmesi gerektiğini vurgulayan BES Antalya Şube başkanı Devrim Mol, KYK'nın öğrenciler üzerinden para kazanmaya çalışan bir banka gibi çalıştığını söylerken yurt ve yemekhanelerin ücretsiz olması gerektiğinin altını çizdi.

Hamza Yerlikaya gibi sahte diploma skandalı ile gündem olan kişilerin yönettiği bir kurumun öğrencilerin sorunlarını çözmesini beklemediklerini aktaran Mol, gençlerin aynı zamanda Genel Sağlık Sigortası (GSS) borçlanmaları altında da ezildiğini ve işsiz kalan gençlerin bu borcu ödememesi gerektiğini belirtti.

GSS borcu, gelir testine göre alınıyor. Bu testte borçlu kişinin değil hane gelirinin belirlenmesi yoluyla borç tahsil ediliyor. Öte yandan sağlıkta devrim yapıldığını ve sağlığın ücretsiz olarak vatandaşa sunulduğunu söyleyen AKP sözcülerine karşın, sendikalar tam tersini iddia ederek sağlıkta katılım payı ve ilave ücret gibi kalemlerin halka ödetildiğini savunuyor.


KAMU HİZMETİ PARAYLA SATILAMAZ!

5510 sayılı Kanuna göre bir yurttaşın sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tetkik, tıbbi malzeme, ilaç, reçete vs. adı altında ek olarak cepten Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) katılım payı, özel sağlık kurumlarına ve vakıf üniversite hastanelerine ayrıca ilave ücret ödemek zorunda olduğunu anlatan Devrim Mol, "atanmış cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar, milletvekilleri, Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile aile fertlerinin sağlık/tedavileri ücretsiz olarak sağlanmaktadır" diyerek sağlıkta yaşanan eşitsizliklere vurgu yaptı.

Pandemi döneminde en temel ihtiyaç olan sağlık hizmetlerinden faydalanmak GSS borcu olanlar için 2021 yılı sonuna kadar uzatılmakla birlikte GSS ve Bağ-Kur borcu olanlar eczanelerden ilaç alamayacak.

Bu durumda sözde tanısı ücretsiz yapılan hastalığın tedavisinin sürdürülmesi, parası olmayanlar için eksik kalarak tamamlanamayacak. Gelinen bu noktada evrensel hukuka göre sağlığın ve eğitimin bir insan hakkı olduğunu ve bu haklara saldırılmasına göz yumulamayacağını belirten BES Antalya Şube başkanı Mol, devletin uygulaması gereken kamusal yükümlülüklerin parayla satılamayacağını bir kez daha hatırlattı.

Akdeniz Gerçek Haber Merkezi

Editör: TE Bilisim