Akdeniz’de 15 günde 50’nin üzerinde deprem olduğunu ve Antalya’nın 1’nci derecede deprem bölgesinde bulunduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Keleş, vatandaşları rahatlatan bir açıklama yaparak, “Ufak çaptaki depremlerin sıkça yaşanması büyük çaptaki depremleri önlüyor” dedi..

BELEDİYELERE ZEMİN ETÜDÜ UYARISI

Ali Keleş, “Özellikle belediyelerin dikkatinden kaçırdığı zemin etütleri jeoloji mühendisleri ve belediyeler tarafında evrak tamamlama olarak görülüyor. Bu en büyük yanlışlıktır. Zemin özelliği neyse ona uygun binanın projelendirilip yapılması gerekir. Geniş bir zemine alüvyon gibi bir bina yaparsanız bina da yıkılır. Bu risk her zaman vardır” şeklinde konuştu.

Batı Akdeniz açıkları ve Antalya’nın birinci derece deprem bölgesi olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Keleş, “Olası bir depreme karşı zeminlerimiz çok zayıf. Belediyeler inşaat yapımı sırasında zemin etüdünü evrak tamamlama olarak görüyor” dedi.

Antalya’nın batısında yer alan Alanya ve Gazipaşa İlçelerinde son günlerde meydana gelen depremler dolayısıyla jeoloji mühendisleri oldukça endişeli.  Türkiye’nin ciddi fay hatları üzerinde bulunduğu bilinirken Antalya’da riskli bölgelerden biri. Özellikle batı ilçeleri olan Alanya ve Gazipaşa taraflarında son 15 günde 50’nin üstünde deprem olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Keleş, ufak şiddetli depremlerin sıkça yaşanmasının büyük çaptaki depremleri önlediğini söyledi.

AFİKA KITASI TÜRKİYE’Yİ SIKIŞTIRIYOR

Akdeniz içerisinde iki adet aktif halde olan fay hattı bulunduğunu ve bunların Kıbrıs, Helenlik Fay Hatları olduğunu ifade eden Keleş, “Kumluca ve Kaş bölgesinde 4’ten fazla büyüklükte deprem olmuyor ama Antalya’nın batısında 10 günde yaklaşık 50 deprem oluyor. Afrika kıtası Türkiye üzerinde bir sıkıştırma yapıyor ve Güneydoğu’dan bizi sıkıştırıyor.  Bizler deprem olduğunda hissediyoruz ama aslında dünya sürekli hareket halinde. Afrika plakası her yıl Türkiye’ye 1,5 cm kayma yapıyor. Bundan dolayı çökme ve oturmalar meydana geliyor” dedi.

SESSİZLİK ENDİŞE YARATIYOR

Ali Keleş, “Sıkça yaşanan depremler ile büyük depremlerin oluşma riski azalıyor. Diğer depremler enerjisini boşaltıyor böylelikle. Bizler için iyi olduğunu söylüyoruz ama Serik tarafından Antalya ucuna uzanan kesimde bir hareketlilik görünmüyor uzun zamandır. Bu hareketlilik olursa o zaman sıkıntı başlar. Bekleyen bir enerji var o henüz boşalmadı. Tek endişe ile baktığımız bölge Aksu ve çevresi” şeklinde konuştu.

ZEMİN ETÜDÜ EVRAK TAMAMLAMA OLARAK GÖRÜLÜYOR

Akdeniz Bölgesi ve batı açıklarının birinci derece deprem bölgesi olduğuna değinen Keleş, “ Bizim bulunduğumuz düz ova kesimlerde 3 şiddetinde bir deprem olsa 4 olarak hissedilecek. Çünkü zemin zayıf. Depremin etkileri binaların yıkılmasına neden olur. Özellikle belediyelerin dikkatinden kaçırdığı zemin etütleri jeoloji mühendisleri ve belediyeler tarafında evrak tamamlama olarak görülüyor. Bu en büyük yanlışlıktır. Zemin özelliği neyse ona uygun binanın projelendirilip yapılması gerekir. Geniş bir zemine alüvyon gibi bir bina yaparsanız bina da yıkılır. Bu risk her zaman vardır” dedi.

 TUĞÇE SARAÇ

 

Editör: TE Bilisim