Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Deniz Karataş ile son dönemlerde Rusya’da yaşanan krizi, genel  ve yerel seçimlerin konut satışına etkisini  değerlendirdik. Karataş, Akdeniz GERÇEK’e Antalya’da kentsel dönüşüm nereden başlanmalı ve nasıl olması gerektiği konusunda  önemli açıklamalarda bulundu.

A.      G :  Antalya’da 2015 yılı konut satışlarını 2014’e göre nasıl değerlendiriyorsunuz? Konut satışları 2014 yılına göre arttı mı azaldı mı?

D. K :  Konut satışlarını mevsimsel ve yıla göre değerlendirmek gerekir. Mevsimsel yaz dönemi konut satışları geçtiğimiz dönemlere göre bir miktar daha yukarıda seyretmektedir. Ancak 2015 yılını 2014’e yılına göre değerlendirdiğimizde konut satışlarında yükselişin çok istediğimiz oranda gitmediğini gördük. Nitekim yabancıya konut satışı ile Antalya Türkiye’nin bir numarası iken birinciliği İstanbul’a kaptırdı. Yıl sonuna kadar inşallah birinciliği Antalya’nın alacağına inanıyorum.

A. G : Konut satışında Antalya’nın birinciliği İstanbul’a kaptırmasının nedeni nedir?

D. K: Konut satışında birinciliği İstanbul’a kaptırmamızın nedeni uluslararası piyasalardaki çalkantılar ve Rusya’nın yaşadığı krizdir. Her ne kadar burada yaşayan daire sahibi Rusların konut satışını çok fazla görmesek de, konut alım noktasında bir düşüş yaşadık. Geçtiğimiz dönemlerde Almanya’da yaşayan gurbetçi kardeşlerimize çok daire sattık. Ancak Almanya’da gurbetçi kardeşlerimiz hayatlarını devam ettirdikleri için Türkiye’ye gelme hayallerinin suya düştüğünü çocuklarının ve torunlarının Almanya’ya hatta Avrupa’ya adapte olduğunu gözlemlediklerini için aldıkları daireleri tekrar satmak üzere piyasaya sürdüklerini bunun da ülkede sektörde sıkıntı yarattığı dönemleri biliyoruz. Buna benzer hususu Rusya Devleti ile yaşamadık. Umarım önümüzde ki süreçte de yaşamayız.

A. G : Türkiye’de hem genel hem de yerel seçimler oldu. Seçimlerin özellikle Antalya’da konut satışlarına ve inşaat sektörüne etkisi ne oldu?

 D. K : Türkiye’de ve Antalya’da hem yerel hem de genel seçim geçirdik. Hala da şehrimizde bir tedirginlik söz konusu.  Bu tedirginlik yabancı yatırımcıda da söz konusu.  Çünkü turizme dayalı konut sektörü barış ve istikrar sektörüdür. Dolayısı ile kurulamamış bir hükümet var. Belki de önümüzde süreçte tekrar seçim olasılığı var. Bu olasılıklar hala bitmiş değil. İnşallah bir an önce hükümet kurulur. Hükümetin kurulmaması piyasaları ve özellikle inşaat sektörünü direkt  ilgilendirir.  Hükümet kurulursa istikrar ve güven şehrimize gelmiş olur. Bu güven neticesinde önümüzdeki erken seçim ihtimali ortadan kalkmakla beraber, inşaat sektöründe  iç ve dış yatırımcıların önü açılır.

A. G : Son zamanlarda basında  konutun artık yatırım aracı olarak görülmediği yönünde haberler çıkıyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

D. K : Konut yatırım aracı değil demek çok doğru değil. Çünkü göç alan ve tüm dünyaya açılmış şehirde ve sektörde konutun yatırım aracı olmaması düşünülemez.  Konut arsaya bağlıdır. Arsa varsa konut vardır. Bugün yatırım yapmak isteyen, parasını bankada tutmak istemeyen, faizden çok fazla getirisinin olduğunu gören insanlar yatırımlarının yüzde 75’ini arsa üzerinde yapmaktadırlar. Arsa demek daire demektir. Gayrimenkul demektir. Can ve mal güvenliğini alan dairelerin prim yapmaması, yatırım aracı olmaması düşünülemez. En çok göç alan illerden biri olan Antalya da konutun prim  yapmıyor demek yanlış olur. Bu söylem ancak göç veren şehir ve köylerde geçerli olabilir. Buna Antalya dâhil değildir. Antalya’da konutun yatırım aracı olduğunu şiddetle ifade ediyorum. Sadece konut değil arsaların ve dükkânların da yatırım aracı olduğunu söylüyorum.

A. G : Sık sık kentsel dönüşümden bahsettiniz. Antalya’da kentsel dönüşüm başladı mı?

D. K : Kentsel dönüşüm Antalya’da belediye ve bakanlık bazında başlamadı. Geçtiğimiz dönemlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı  arkasına yıkım ekibini alıp bir basın toplantısı yaptı. Bunu gururla karşıladık. Kepezaltı ve Santral mahallesi bölgelerinde kentsel dönüşüme yönelik bir girişim yapıldı. Ancak kazma vurulmadı. İl Özel İdare Binası yıkıldı. Bu yıkım kentsel dönüşüm değildir. Yenilenmedir.

A. G : Kentsel Dönüşüm sizce nasıl yapılmalı?

Kentsel dönüşüm yapılırken çağdaş yaşanabilir yapıların olması, yeşil alanların çok olmasına, çocukların oynayabileceği park ve bahçelerin geniş bırakılmasına dikkat edilmeli. Otopark problemi parselin kendi içerisinde çözülmeli. Kapalı otopark, jeneratör, yüzme havuzları ile can güvenliği sosyal donatı alanları ile daha zengin, evrimleşmiş ve çağdaş yapılarda oturma hakkı, Antalya’da yaşayanların hakkıdır.  Evrimleşmek de budur. Bu şekilde olduğu takdirde bir sonra ki yenilenmenin de ömrü uzatılmış oluyor. Kentsel dönüşümü ferdi olarak parsel bazında vatandaş ve müteahhit olarak yapmaya kalktığınız zaman bu benim bakış açıma göre olumlu değil. Ada bazında yapılmış toplu olarak ele alınmamış, sadece bir bina olarak yapılacak olan kentsel dönüşümü çok olumlu bulmuyorum. Ömrünü de kısa buluyorum. Biz burada kentsel dönüşümde can ve mal güvenliğinin muhakkak birinci derecede esas alıyoruz ama bu kentsel dönüşümünün bir daha ki dönüşümünün de daha uzun sürelerde yapılması gerektiğini ekonominin ancak bu şekilde verimli kullanılabileceğini düşünüyoruz.

A.      G :  Kentsel Dönüşüm Antalya’da ilk önce nereden başlanmalı?

D. K : İlk önce ekonomik ömrünü bitirmiş yapılardan başlanmalı. Bu da Antalya’nın en eski yerleşim birimleri demektir. Tarihi dokuyu kast etmiyorum. Muratpaşa İlçesi Balbey Mahallesi’nde yıkılan yapıların yerlerine farklı karakterde yapılar yapılsın demiyorum. Şehrin mimari kimliği ve yapısı korunarak eski dokuya sadık kalarak ve kimliği bozmadan yapılması gereken dönüşümden bahsediyorum. TRT, Işıklar Caddesi, Üçgen Mahallesi gibi Antalya’da ilk binalar hangi mahallelerde yapıldıysa o alanlardan başlanmalı. Çünkü en zayıf halkamız o alanlar. Antalya’nın deprem kuşağında olmasından dolayı bu alanların 6 şiddetinde ki depreme dayanamayacağını düşünüyorum. Bırakın depremi hiç deprem olmadan kolon patlamalarının var olduğunu TRT ve Işıklar Caddesi’nden biliyoruz. Günlük hayatımıza dalıp da önümüzde yaşanacak olan afetleri göz ardı etmemiz gerekir.

8-Deniz Karataş Kimdir?

23 Ağustos 1974 doğumluyum. 1996 yılında İnşaat Mühendisi olarak, sektörde 40 yıllık geçmişi olan Karataş  İnşaat ailesinin misyonunu üstlendim. 1997 yılından bu yana Antalya Güç Birliği Holding bünyesine ortak oldum, aynı sene İnşaat Mühendisleri Odası’na, 2000 yılında ise Antalya Genç İşadamları Derneği geçmiş yönetim kurullarında görev aldım. 1998 yılında kayıtlı olduğum Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği’nde; 2003 yılına kadar denetim kurulu başkanlığı yaptım, 03/05/2003 yıllarında icra ettiğim Yönetim Kurulu görevimin arkasından  25.01.2009 yılında Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği’nde Başkanlık görevine seçildim yine aynı sene merkezi Ankara’da bulunan Tüm inşaat Müteahhitleri Federasyonu’na bağlanarak Ankara’da yapılan seçimlerden Federasyon Genel Başkan Vekili olarak sandıktan çıktım, Antalya’nın Ankara’daki sesi olmaya çalıştım. 10 Mart 2015 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ( TOBB ) İnşaat Sektör Meclis Üyeliğine seçildim ve hali hazırda görevlerime devam etmekteyim. Aktif olarak sevdiğim Mühendislik hizmetini dışarıya yapamasam da ki zamanım yok, Müteahhitlik faaliyetlerim devam etmektedir.  Evli ve 2 çocuk babasıyım.

Editör: TE Bilisim