“Siyasette Kadın Sesi” konulu panelde
siyasette kadının temsili konusunda gelinen noktanın yetersizliği üzerinde
duruldu ve dayanışma çağrısı yapıldı. Akdeniz GERÇEK Gazetesi Sorumlu
Yazıişleri Müdürü Songül Başkaya, siyasette adayların adil ve demokratik
koşullarda belirlenmediğini belirterek, “Adaylıklar sadece siyasi partilerin
genel merkezlerinde erkek egemen zihniyetin iki dudağı arasında belirleniyor”
dedi.
Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve
Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (KATCAM) düzenlediği
“Siyasette Kadın Sesi” konulu panel, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans
Salonu’nda düzenlendi. Akdeniz
Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Uçar İlbuğa’nın
moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, MHP’nin 21. Dönem Antalya Milletvekili Dr.
Nesrin Ünal, İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Avukat Başak Karataş, AKP
Konyaaltı Belediye Meclis Üyesi Gaye Doğanoğlu, Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa
Belediyesi Meclis Üyesi (2014-2018) ve Akdeniz GERÇEK Gazetesi Sorumlu
Yazıişleri Müdürü Songül Başkaya ile Muratpaşa İlçesi Demircikara Mahallesi
Muhtarı Ayşe Peçen siyasette kadının olması gerektiği yerle ilgili görüşlerini
açıkladı.
ÜNAL:
KADIN SİYASETTE VİTRİN
MHP’nin 21. Dönem Antalya Milletvekili Dr.
Nesrin Ünal, siyasetteki anılarını paylaşarak kadının yerinin ne kadar zor
olduğunu anlatmaya çalıştı. Ünal, bu topraklarda 1900 yıl önce seçilen Plancia
Magna'dan sonra gerçekten seçilen ilk kadın milletvekili olduğunu hatırlatarak,
“3 dönem belediye başkalığı yapmış Plancia Magna, antik Perge’nin mimarı ama
servetine servet katmamış. Tüm birikimini Perge’ye harcamış ve hala bütün dünya
Perge’yi ziyarete geliyor. Ben de aday olduğum dönemde çok zor şartlarda çalıştım.
Kimse benim kazanacağımı düşünmüyordu. Hatta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
bile bana, ‘biz sizi vitrine koyacaktık ama siz akıllı çıktınız ve ön seçimde
birinci oldunuz’ dedi. Benim şansım Devlet Bey’in ilk dönemiydi. Şimdi olsa
beni sıralamaya koyacağını zannetmiyorum. Dolayısıyla kadını siyasette ‘vitrin
olsun’ diye koyuyorlar. Seçilecek yere aday yapmıyorlar” diye konuştu.
DOĞANOĞLU:
YILMADIM VE AZMETTİM
AKP Konyaaltı Belediye Meclis Üyesi Gaye
Doğanoğlu, siyasetin bir ekip işi olduğunu ancak kendisinin yılmadan azimle
çalıştığını söyledi. Doğanoğlu, şöyle konuştu: “Siyasette olmayı önce kadının kendisinin ve ailesinin istemesi
lazım. Daha sonra siyasi partilerin teşkilatlarında çalışması ya da sivil toplum
kuruluşlarında görev alması gerekir. Buralarda mesai harcadıktan sonra
partilerin tercihleriyle bir yerlere gelinebilir. Ben de bu basamakları tek tek
çıktım. Şimdi de bir Türk kadını olarak ülkemi Avrupa Konseyinde temsil etmenin
gururunu yaşıyorum. Bütün bunları niye anlatıyorum? Yılmadım ve azmettim.
Siyaset bir ekip işidir. Hasan Subaşı ile başlayan siyasetteki çalışmalarım
2008 yılında da AKP’ye geçerek devam etti. O günden buyana da seçilmiş bir
belediye meclis üyesi olarak siyasi hayatıma devam ediyorum. Meclis üyesi
olarak yerelde hizmet etmekten ayrı bir keyif alıyorum.” Doğanoğlu, partisinin Konyaaltı adayı olarak
konuşulduğunu da ifade ederek, ‘kadınları yanımda görmek istiyorum” şeklinde
konuştu.
KARATAŞ:
SİYASET KADINLARA KAPALI BİR ARENA
İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Avukat
Başak Karataş, konuşmasında kadınların siyasetteki karar alma sürecinde
olmamasının demokratik bir sorun olduğunu öne sürdü. Siyasetin kadınlara kapalı
bir arena olduğunu kaydeden Karataş, “Erkek egemen toplumumuzda kadının
siyasetteki yeri de olması gerektiği gibi değil. Nüfusun yarısını oluşturan
kadınların karar alma sürecine katılmaması, siyasette eşit oranda temsil
edilmemesi her şeyden önce bir demokrasi meselesidir. Eşit temsil ve katılımın
kadınlar açısından yaşama geçirilmemesi, bir kadın erkek eşitsizliği sorunu
olmasının ötesinde aynı zamanda bir demokrasi sorunudur. Ama toplumda kadınsız
demokrasi doğal karşılanmaktadır. Günümüzde bir çok alanda siyasal arena
kadınlara kapalı olmaya devam ediyor” tepkisini dile getirdi.
BAŞKAYA:
MECLİSTE KADININ TEMSİLİ YETERSİZ
2014-2018 yılları arasında CHP Antalya
Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyesi meclis üyeliği yapan Songül Başkaya, konuşmasında
Türkiye’de kadının temsili konusunda gelinen noktanın atıfta bulunarak, hala
1935’te ilk parlamentoya giren kadın milletvekili sayısının geçilemediğine
vurgu yaptı. Başkaya, “Bu görüş karşısında ‘yüzde 4.8’lerden bugün 18’e
ulaştık’ şeklinde bir savunma gelebilir ama dünya parlamentolarında kadınların
temsiline bakalım. Biz o gün ki konumda 18 kadın milletvekiliyle kadın
temsilinde dünyanın ikinci ülkesiydik. Bugün dünya sıralamasında 133’üncü
ülkeyiz. Yani oran olarak yükselmiş gibi gözükse de hala istenen ve beklenin
tabloyu ortaya koyamadık” dedi.
BÜYÜK
AÇMAZLAR VAR
Son dönemde siyasette adayların adil ve
demokratik koşullarda belirlenmediğini iddia eden Başkaya, “Siyasi partiler
kanunundan kaynaklanan büyük bir açmazlar var. Eğer adaylıklarda ön seçim
olmazsa, üyelere ve vatandaşlara söz hakkı tanınmazsa, adaylıklar sadece siyasi
partilerin genel merkezlerinde arasında iki dudak arası siyasetle belirlenirse
elbette ki bu karar alıcılarda da kadın oranı düşük olduğundan erkek egemen
zihniyetin belirlediği adaylar arasında kadınların yer bulması çok zor oluyor.
Türk siyasetindeki temel sorun budur” diye konuştu.
PEÇEN:
AYRIM YAPILMAMALI
Son olarak söz alan Muratpaşa İlçesi
Demircikara Mahallesi Muhtarı Ayşe Peçen ise 4 bin 500 seçmenin olduğu mahallesinde
3 bin 500 oyla göreve geldiğini söyledi. 56 mahallenin bulunduğu Muratpaşa
İlçesi’nde sadece 2 kadın muhtar bulunduğunu ileri süren Peçen, şöyle konuştu: “Kadın
muhtar sayısı sadece iki olmalı. Daha fazla kadın muhtar olmalı. Erkek kadın
ayrımı yapılmamalı. Ben aday olduğum zaman kimse kazanacağıma inanmadı ama ben
sokak sokak gezdim yapacaklarımı anlattım. Çok zor oldu ama inandım ve muhtar
oldum. Siyasette kadın olmak kolay değil. Muratpaşa’da muhtarlar derneğimiz
kuruldu. Ben de başkan adayı olmak istedim ama birçok muhtar, ‘biz başımızda
bir kadın görmek istemiyoruz’ dedi. Sonuç olarak bu bir mücadeledir ve ben bu
mücadeleyi veriyorum.”
Başkaya, Ünal ve Karataş tarafından Siyasi
Partiler Kanunu’nda değişiklik yapılması önerilirken, Başkaya sadece kadın
olmanın da önemli olmadığını toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan, kadın-erkek
eşitliğine inanan, kürsüde hemcinsine şiddet uygulamayan kadın seçilmişlere
ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Kubilay
ELDEMİRCİ