Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’un fethinden sonra inşa ettirdiği Fatih Külliyesi’nde yer alan Karadeniz Medresesi’nin restorasyon çalışmalarında sona yaklaşıldı. 2022 yılında başlayan restorasyonun %90’ı tamamlanırken, tarihi medresenin altında yer alan gizemli sarnıcın da restore edilerek gün yüzüne çıkarılması planlanıyor.
Restorasyon Çalışmaları Hızla İlerliyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen restorasyon kapsamında, Karadeniz Medresesi’ndeki özgün olmayan eklentiler temizlendi, çatıdaki kurşun kaplamalar yenilendi ve kubbelerde güçlendirme çalışmaları tamamlandı. Yapının tarihi dokusuna uygun olarak kapı, pencere ve cephe temizlikleri titizlikle yapıldı.
Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, "Restorasyon sürecinde özgün içliklerin tamiratı, kepenk konservasyonu ve zemin kaplamalarının özgün harçlarla yeniden düzenlenmesi gibi birçok önemli işlem tamamlandı. Elektrik ve mekanik sistemlerin yenilenmesi ile peyzaj düzenlemelerinin ardından 2025 yılının ortasında restorasyonun bitmesini hedefliyoruz" dedi.
Tarihi Sarnıç Gün Yüzüne Çıkıyor
Karadeniz Medresesi’nin altında yer alan 51 metre uzunluğunda, 35 metre genişliğinde ve 43 sütunla taşınan tarihi sarnıç, medrese restorasyonu tamamlandıktan sonra restore edilecek. Fidan, "1851 tarihli belgelerde Karadeniz Sarnıcı olarak geçen yapı, Bizans döneminden kalma. Toprak ve molozla dolu olan sarnıcın sütunları yaklaşık 4 metre derinliğinde suyla kaplı. Bu suyun, şebeke sularından sızan temiz su olduğunu düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
Sarnıcın, Osmanlı su dağıtım sistemindeki stratejik önemine dikkat çeken Fidan, "Roma ve Bizans döneminde şehrin birçok yerinde sarnıçlar yapılıyordu. Karadeniz Sarnıcı’nın derz ve örgü sistemi, Bizans dönemine ait olduğunu kanıtlıyor. Restorasyon tamamlandıktan sonra bu önemli kültür varlığını da İstanbul’a kazandırmayı hedefliyoruz" diye ekledi.
Osmanlı Eğitim Sisteminin Zirvesi
1470 yılında inşa edilen Fatih Külliyesi, Osmanlı’nın eğitim sisteminde en üst seviyeyi temsil eden medreselerden oluşuyor. Akdeniz ve Karadeniz Medreseleri olarak ikiye ayrılan külliye, Marmara Denizi ve Haliç’i çevreleyecek şekilde tasarlandı. Külliyenin kuzey tarafında yer alan Karadeniz Medresesi, "Baş Kurşunlu, Baş Çifte Kurşunlu, Ayak Çifte Kurşunlu ve Ayak Kurşunlu" olarak adlandırılan dört bölümden oluşuyor.
Mimar Atik Sinan’ın eseri olan külliye, 1766 yılındaki büyük depremde büyük hasar görmüş ve Sultan 3. Mustafa döneminde yeniden inşa edilmiştir. Fatih Sultan Mehmed’in türbesi ile birlikte Gülbahar Hatun, Nakşidil Valide Sultan ve Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın türbeleri de külliyede bulunmaktadır.
Tarihi Eğitim Yapısı Yeniden Hayat Buluyor
Restorasyonun ardından Karadeniz Medresesi'nin, özgün mimari yapısını koruyarak eğitim merkezi olarak hizmet vermeye devam etmesi planlanıyor. Feyyaz Fidan, "Karadeniz Medresesi, Osmanlı klasik mimarisinin en değerli örneklerinden biridir. İnşa edildiği dönemde Osmanlı eğitim sisteminin zirvesini temsil ediyordu. Molla Hüsrev, Zembilli Ali Efendi, Ebu Suud Efendi ve Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler burada görev yaptı" ifadelerini kullandı.