HALUK ÜNCEL’İ KAYBETTİK

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in danışmanı gazeteci Haluk Üncel, yakalandığı amansız hastalığa yenik düştü. Üncel, hafta sonu sevenlerinin gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.

DÜNYA’YA YENİ TEMSİLCİ

Dünya Gazetesi Akdeniz Bölge Temsilciliğine Hakan Kılıç atandı. Bilindiği gibi Dünya Gazetesi daha önce Antalya Temsilcisi Duygu Şahin Durmaz ve muhabir Begüm Aksoy ile yollar ayrılmış, ikilinin ayrılmasının ardından tecrübeli muhabir Fikri Cinokur da kurumla ilişiğinin kesilmesini istemişti.

 

GEÇMİŞ OLSUN MEVLÜT YENİ

AGC Başkanı Mevlüt Yeni, hafta içinde bıçak altına yattı. Yeni’nin uyku aknesiyle ilgili ameliyat olduğu, geniz etinin ve bademciklerinin alındığı öğrenildi. Sağlık durumunu iyi olduğu öğrenilen Yeni’ye acil şifalar diliyoruz.

 

TYBB’NİN ANTALYA TEMSİLCİSİ

HİDAYET GÜLTEKİN OLDU

Genel Merkezi İstanbul'da bulunan ve Genel Başkanlığı'nı gazeteci Nezir Karayün'ün yaptığı Türkiye Yerel Basın Birliği (TYBB) Antalya Temsilciliğine Hidayet Gültekin getirildi. 

 GAZETECİ SELAMİ ŞAHİN

TÜREL’E DANIŞMAN OLDU

Gazeteci Selami Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in danışmanlığına getirildi. Zorlu görevde Şahin’e kolaylıklar diliyoruz.

 

ŞENOL CİVCİR, NİŞANLANDI

Kanal V’nin başarılı muhabiri Şenol Civcir, nişanlandı. Genç meslektaşımıza mutluluklar diliyoruz

 

+++++++++++++

 

KORKMAK!

Bir Hint masalına göre bir fare, kedi korkusundan ötürü devamlı endişe içinde yaşamaktadır.
Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan mutluluk duyacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok, onu eski haline döndürür. Ve der ki; 'Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.'

 

Ünlü yazar Shakespeare, bu konuda şöyle diyor:
'İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için...
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için...
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için...
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için...
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için...
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için...'

 

+++++++++++

 

HAFTANIN FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..

 

 

HAREM AĞASI

Ahmet sarayın hizmetkarlarından biri. Yıllardır Kraliçeyi görür ve onun göğüslerine hayran olurmuş. Artık bir saplantı halini almış Kraliçenin göğüslerine dokunmak, öpmek. Tüm cesaretini toplayıp harem ağasına açılmış.

- ''Bana sultanın memelerini koklat. Ömür boyu biriktirdiğim bin altın senin'' demiş.

Harem ağasının aklı yatmış bu karlı işe. Kenar mahallelerde tanıdığı bir simyacı, büyücü karışımı bir kadın varmış. Ona gidip bir losyon hazırlatmış ve bu losyonu, sultanın o gün banyodan sonra giyeceği korsaya iyice sürmüş. Sultan çıplak tenine korsayı takınca, losyon etkisini hemen göstermiş. Memeleri yangın yeri gibi yanmaya başlamış.

Saray doktorları merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamışlar. Sultan acıdan, kaşıntıdan, yanmadan ölecek. Harem ağası ortaya çıkmış ve padişaha;

- ''Saray hizmetkarlarından Ahmet, derdinize derman olabilir. Onun salyası, her şeye iyi geliyor. Tek çare, Ahmed'in dili Kraliçemizi ancak o kurtarır, eğer izin verirseniz'' demiş.

Padişah çaresiz çağırmış Ahmed'i hareme.. Ahmed bir saate yakın sultanla yalnız kalıp muradına ermiş. Ne var ki söz verdiği halde 1000 altını harem ağasına vermeye yanaşmamış.

- ''Bu olayı açıklarsan ikimizin de kellesi gider bunu göze alamazsın, Hadi bakalım, çek arabanı'' demiş

harem ağasına. Çok kızmış harem ağası. Öyle kızmış ki.. Ertesi gün aynı yakıcı losyonu padişahın, banyodan sonra giyeceği donuna iki kat sürmüş..

 

DİKİŞ MAKİNASI

Adamın birisi bir gün ölmüş günahlarından dolayı cehenneme gitmiş. İblisin birisi ona katları gezdirirken bir bakmış 1. katta kız kardeşi orada öylece yatıyor.

Adam sormuş;

- ''Bu ne günah işledi de burada yatıyor'' diye.

İblis’te;

- ''Dünyada kocasını aldattığı her kişi için günde bir tane çuvaldız batırılıyor'' demiş.

Adam dönmüş gezmeye devam ederken 2. katta bir de kimi görsün karısı aynı kız kardeşi gibi öylece yatıyor.

İyice kızarak İblis'e;

- ''Peki bu ne yaptı?''

İblis;

- ''Bu da seni her aldattığı kişi için saat başı bir çuvaldız yiyor'' demiş.

Adam;

- ''vay ..ospular vay'' diyerek söylenmeye başlamış.

İblis’te bunun üzerine adama;

- ''Sen bir de yukarda yatan ananı gör onu dikiş makinesine bağladılar'' demiş.