ATSO Başkanı Davut Çetin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda sanayi ve elektrik üreticilerine doğal gazın yeniden zamlandığını hatırlatarak dünyada hükümetlerin enflasyon olmaması için enerjide bütçeden sübvansiyona başladığını, Türkiye’de de sübvansiyon artmaz ise bu kadar zammın sanayiyi engelleyeceğini ve enflasyonun düşmeyeceğini belirtti. Konuya ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerini paylaşan Başkan Çetin, doğal gaz zamlarının dünya ile karşılaştırıldığında ne durumda olduğuna, Antalya ekonomisinin rekor enerji maliyetlerinden nasıl etkilendiğine, enflasyonu baskılamak için neler yapılması gerektiğine ve yapılmaz ise sonuçlarının neler olacağına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

ENERJİ FİYATLARINDA KÜRESEL YÜKSELİŞ

    Başkan Çetin şöyle konuştu: “Botaş’ın sanayiye ve elektrik üreticilerine uyguladığı Sm3 doğal gaz fiyatı Nisan ayına kadar 1,45 TL idi, Temmuz’dan bu yana zamlarla 2,74 TL oldu. Böylece yıllık artış %95 civarına çıktı. BOTAŞ konut doğal gazına zam yapmadı. Dünyada petrol ve doğal gaz fiyatları hızla yükseliyor, hatta tedarik sıkıntıları var. Bunun bir nedeni pandemi kısıtlamalarının gevşemesi ve talep artışı, diğer nedeni karbon emisyonu sınırlamaları nedeniyle kömür gibi kaynakların ya devre dışı kalması ya da maliyetlerinin çok artması. Türkiye Rusya ve Azerbaycan gibi ülkelerle uzun dönemli anlaşmalar yaptığı için şu dönemde biraz daha avantajlı. Örneğin Rusya’dan bin m3 için boru hattı fiyatı 240 dolar civarında. Talep artınca Rusya ve Azerbaycan alımı yetmiyor ve spot piyasadan da alımlar yapılıyor. Avrupa’da ekonomik canlanma, petrol fiyatı artışı nedeniyle doğal gaz talebi artıyor, ancak tedarik sorunu var, geçen yıl 180 dolar olan bin m3 spot fiyatı şimdi 900-1000 dolar civarına yükseldi.”

‘ASIL MESELE ENFLASYONUN YÜKSEK OLMASI’

    Türkiye’de 2018’de döviz artışına bağlı olarak enflasyon çok yükselince elektrik fiyatlarının bir dönem artırılmadığını, ancak bugün zararlar artınca zamların arka arkaya gelmeye başladığının altını çizen ATSO Başkanı Davut Çetin değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:  “Türkiye’de BOTAŞ doğal gaz fiyatları şu dönemde kwh başına 1,5-2,5 TL arasında. Bu vergisiz toptan fiyat, Avrupa’da önceki aylarda bunun%50 kadar üzerindeydi. Perakende de ise ülkelere göre vergiye göre daha yüksek fiyatlar oluşabiliyor. Avrupa’da konutta 3-4 kat daha yüksek fiyatlar görmek mümkün, ancak aradaki kişi başı gelir farkının da bu civarda olduğunu dikkate almak gerekiyor. Yani Avrupa konutta pahalı, sanayide ucuz satıyor ve sanayi fiyatları Türkiye’den %50 kadar yüksek iken bu fark konutta 3-4 kata çıkıyor. Türkiye ise konutu düşük tutarken sanayi tarifesini yükseltiyor. Bizim asıl meselemiz enflasyonun yüksek olmasıdır. Dünyada enerji ve emtia fiyatları artıyor, ama diğer sektörlerde verimlilik sayesinde enflasyon oranları %4-5 civarında kalıyor. Biz ise 2018’den bu yana %20 civarında enflasyonla karşı karşıyayız girdi maliyetlerinde artış KOBİ’leri, enflasyon halkı çok zorluyor.”

‘ENERJİDE TASARRUF PLANI DEVREYE GİRMELİ’

    Çetin şöyle devam etti: “Doğal gaz fiyatları bu şekilde tırmanınca Avrupa’da bazı ülkelerde elektrik ve doğal gaz fiyatlarına sübvansiyon gündeme geldi. Polonya, Avrupa Birliği’nin fiyat artışını önleyici önlemler almasını istedi. Almanya piyasayı düzenlemeye çalışıyor. Fransa fiyatları sabit tutacağını açıkladı. Biz ise eğer ülke olarak enerji fiyatlarını tutamazsak enflasyonu düşürmemiz başka bir zamana kalacak. Bu nedenle bu dönemde Hükümet maliye politikasıyla enflasyonun düşmesine katkıda bulunmalıdır. Bunun bir yolu girdi maliyetlerinde vergi indirimidir, diğer yolu da doğal gaz ve elektrikte zaten uygulanan sübvansiyonun artırılmasıdır. Enerjide ayrıca daha güçlü bir tasarruf ve verimlilik önlem paketi devreye girmelidir. Örneğin biz hizmet binamızın çatısına GES kuruyoruz, böylece çevreci enerji üretimine katkı yapacağız.”


Özgür Cem Boynueğri

Editör: TE Bilisim