Türkiye
Değişim Partisi (TDP) Antalya İl Başkanlığı, Değişim Kadınları Genel Başkanı
Canan Ceylan ve Değişim Gençleri Genel Başkanı Onurcan Yazıcı’nın katılımıyla
gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla Antalya’da ve Türkiye’de içerisinden
geçilmekte olan döneme ilişkin tespitlerini paylaştı.
‘Değişim
Liderleri Antalya’da buluşuyor’ programının gençlerin ve kadınların TDP’deki
ilk ve en ciddi toplantısı olduğunu aktaran Onurcan Yazıcı, ‘Türkiye’de
toplumun en dinamik kesimleri kadınlar ve gençlerdir’ dedi. Kadınlar ve
gençlerin birbirlerini kucaklamasının Türkiye’nin önünü açacağını vurgulayan Yazıcı,
Türkiye’nin dört bir yanından ‘Değişim Gençlerini’ Antalya’ya topladıklarını
aktardı.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nde muhalefet partilerinin oyuyla ilk kez bir yasanın geçmemesi
ve AKP iktidarının ‘aynı yasanın oylanması için en az 1 yıl beklenmesi
gerekliliği’ kuralına karşın yeniden oylama yaparak yasayı geçirmek adına
attığı adımlara dair konuşan Değişim Gençleri Genel Başkanı Onurcan Yazıcı şu
ifadeleri kullandı:
“Bugün ülkemizdeki
en büyük sorunlardan birisi hukuki öngörülebilirsizlik. Bu devletin ‘Hukuk
devleti’ kimliğine de zarar vermekte. Hal böyleyken bu öngörünün olmadığı
ortamda; devletin 3 büyük erki olan yasama, yürütme ve yargı organlarının
bağımsız olmadığı ortamda gençler de ciddi olarak zarar görmekte. Bu gibi
girişimler toplumda güvensizlik duygusu yaratmakta ve Türkiye’yi hukuk devleti
olmaktan çıkartmaktadır.
Bu noktada
sadece bu yasa gündeminde değil; gerek İstanbul Sözleşmesi’nin uygulamadan
çıkartılmasında, gerek diğer yasal uygulamaların çıkartılmasında hukuksuzluklar
had safhaya ulaşmış durumda. Türkiye’de hukukun en başa yazılmasını, eşitliğin
sağlanmasını talep ediyoruz.”
‘SALGIN BAŞARILI YÖNETİLMEDİ’
AKP’nin
korona virüs salgını günlerinde on binlerce kişinin katılımıyla düzenlediği ve
kamuoyunda büyük tepki toplayan ‘lebalep’ kongrelerine ilişkin süreci takip
ettiklerini de vurgulayan Değişim Gençleri Genel Başkanı Onurcan Yazıcı şu
değerlendirmelerde bulundu:
“AKP
kongrelerindeki sağlık ihlalleri tüm yurttaşlara malum olduğu gibi bize de
malum oldu. Bu noktada vatandaşın uygulaması gerektiği söylenilen tedbirlerin
aynı şekilde siyasi partilere de ya da siyasi parti üyelerine de uygulanması
gerektiği kanaatindeyiz. Biz iktidar partisinin de muhalefetin de yurttaşların
da eşit kurallara tabii olmasını, vatandaşların da üzerine düşeni yapmasını
savunuyoruz.
QBiz salgının
başarılı bir şekilde yönetilebildiği kanaatinde değiliz. Zaten ülkenin ekonomik
durumu da bunun göstergesidir.”
‘YARGI BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ OLMALI’
Antalya
Barosu’nun sık sık gündeme getirdiği Genel Kurulların korona virüs tedbirleri
neticesinde yapılamamasına ilişkin de konuşan Başkan Yazıcı, “ avukatlar tarih
boyunca her zaman siyasi iktidarların hedefinde olmuştur” dedi. Yazıcı şöyle konuştu:
“Baroların
bölünmesi süreci hukuki bir süreç değildir. Bugün 80 baro var. 80 baro ve
Türkiye Barolar Birliği baroların bölünmesi yönünde talepte bulunmamıştır.
Ancak siyasal iktidar baroları da siyasallaştırmak için bir bölünme sürecini
başlatmıştır.
Baroların
bölünmesi üstten gelen bir dayatma olup kesinlikle yanlış bir adımdır. Kaldı ki
Meclis’te bu sürecin tartışıldığı zamanda hiçbir Baro başkanı fikri alınmak
üzere salona sokulmamıştır. Bu dahi yapılan uygulamanın ne kadar yanlış
olduğunu göstermektedir.
Yasa
geçtiğinden bu yana 1 yıl olacak. Bunca zaman geçmesine karşın örneğin Ankara’da
ikinci bir baro kurulmak için yeterli sayıya ulaşılamadı. Bu dahi baroların
bölünmesinin avukatların isteği olmadığını kanıtlamış oldu. Yargı bağımsız ve
tarafsız olmalı. Devletin de milletin de geleceği buna bağlıdır.”
SÖZLEŞMEYİ SAVUNACAKLAR
Değişim
Kadınları Genel Başkanı Canan Ceylan, Mustafa Sarıgül’ün Antalya’ya
ziyaretlerinin süreceğini açıklayarak, ‘Değişimi başlatmak için ilk durağımızda
Antalya’yı seçtik” dedi. Başkan Ceylan, İstanbul Sözleşmesi için ciddi
çalışmalar yaptıklarını ve önümüzdeki günlerde Sözleşme’yi savunmak adına
duyuracakları programlarını ilk kez kamuoyuyla paylaştı.
Başkan Ceylan,
kadınların yaşadığı ve her gün gündeme gelen sorunların çözümünün ‘eğitim’ ile
çözülebileceğini savunurken partilerinin bu alandaki atacakları adıma dair
ipuçlarını paylaştı:
“Gençleri de
kadınları da babayı da bir anne yetiştiriyor ve toplumda kadınların yaşadığı
her türlü şiddetin çözümünün temelinde annenin eğitilmesi yatıyor. Eğer ki
kadınlarımız gerekli insani eğitimi alırlarsa ailelerine de o eğitimi
vereceklerdir. Kadınların eğitimine önem vereceğiz.”
Özgür Cem Boynueğri