Antalya'nın Muratpaşa İlçesi Fener Mahallesi’nde hurda kağıt toplayan Suriyeli genç mülteciye 3 kişinin saldırması, Antalyalılarda tepkiye neden oldu. Söz konusu saldırıyı genç bir işçiye yapılmış ‘ırkçı’ bir saldırı olarak nitelendiren EMEP Antalya İl Başkanı Hasan Alkan, “mülteciler sınıf kardeşlerimizdir” dedi.
Emek Partisi Antalya İl Başkanı Hasan Alkan’ın Suriyeli kağıt toplayan
gencin hayatına kast eden organize saldırıya yönelik açıklamasında şu ifadeler
kullanıldı:
“Kentimizde bulunan mültecilerin yaşadığı ilk olay bu değil. Geçtiğimiz
yıllarda Manavgat ve Elmalı ilçelerinde de benzer olaylar yaşanmış ve Suriyeli
mültecilerden biri hayatını kaybetmişti.
Suriye göçünün üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bu ırkçı saldırılar
kentimizde olduğu gibi ülkemizin çeşitli illerinde benzerlik gösteriyor. Dün
yaşanan olayın failleri gözaltına alınsa da cezasızlık politikaları yeni ırkçı
saldırıların önünü açmaktadır.”
‘BU NEFRET SUÇUDUR’
Valilik ve emniyetin gerekli önlemleri alması gerektiğini ve bu tür
saldırıların basit suçtan sayılmaması gerektiğini aktaran Alkan, “Bu yalnızca
yaralama değil, ırkçılıktır, nefret suçudur” dedi. Alkan sözlerine şöyle devam
etti:
“Emperyalizmin kana buladığı ortadoğu silah tüccarlarının savaş
laboratuvarına dönüşmüş durumda. Ortadoğuya barış, ülkeye demokrasi gelmediği sürece
kardeş halklar bu savaşın kaybedeni olmaya devam edecektir.
Yönetenlerin rant kavgası Suriyelileri 10 yıl önce yurdundan etti. 10
yıldır çözülemeyen bu sorun egemen güçlerin de kışkırtmasıyla birlikte ırkçı
saldırılara dönüşmüş durumda. Öte yandan medyanın kullandığı ayrıştırıcı dil de
ateşe benzinle gitme anlamı taşıyor.
‘POPÜLİST AYRIMCI DİLDEN VAZGEÇİLMELİ’
Medya, kamuoyu ve akademi çevrelerinin ırkçılık sorununu birleştirici bir
dille ele alması gerektiğini ve çözümsüzlük değil çözüm üretmesi gerektiğini
savunan Alkan şu açıklamalarda bulundu:
“Muhalefet de sağ ve sol popülist ayrımcı dilden vazgeçerek hak temelli
politikalar üretmelidir. Bilmek gerekir ki 'Ekmeğimizi çalan' mülteciler değil,
Kod 29'un ardına sığınarak bizleri kapı önüne koyan patronlardır. İhracat
rekorlarıyla övünürken işçiye asgari ücreti reva görenlerdir.
Emeğimizin karşılığını isteyeceğimiz sermaye grupları, patronlar sınıfıdır.
Birlikte kazanmamızın tek yolu; işsizliğe ve yoksulluğa karşı biriken öfkemizi
sınıf kardeşlerimizle ortak talepler etrafında örgütlenmektir. Fabrikada,
turizmde, tarımda birlikte ter döktüğümüz mülteciler sınıf kardeşlerimizdir.”
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi