Adalet Bakanlığı’nın savcılıklara darbe, terör ve örgüt davalarında şüpheli, bu suçlardan haklarında soruşturma ve kovuşturma olan avukatların 2 yıla kadar görevlerinden yasaklanabileceği talimatını vermesi Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan’ı kızdırdı. Balkan, “Bu talimat memleketimizde adaletin hukukun ve yargının kırıntısının, zerresinin kalmadığının en çarpıcı, en tipik örneklerinden biridir. Asla kabul edemeyiz. Herkes sussa avukatlar susmaz’’dedi.

 

TEMEL HAKLARA AĞIR BİR SALDIRI

Polat Balkan,’’ Bakanlığın bu talimatını uluslararası ve ulusal mevzuatla güvence altına alınmış dokunulamayacak bazı temel haklara ağır bir saldırı niteliğinde değerlendiriyorum. Talimatın gerçekleştirilmesiyle birlikte ülkede adil yargılanma, savunma hakkı, savunma dokunulmazlığı gibi çağdaş dünyada sözleşmelerle ve yargı ile güvence altına alınmış bu hakların yok sayılmış olacak” diye konuştu.

SESİMİZİ VE SÖZÜMÜZÜ KİMSE KESEMEZ

Baro Başkanı Balkan : Adalet Bakanlığı’nın bu talimatını asla kabul edemeyiz. Herkes sussa avukatlar susmaz. Biz avukatlar yargının eşit kurucu bileşenlerinden biriyiz, bağımsızız. Avukatlar ve Barolar  olarak hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve insan hakları mücadelesinde tarihsel ve toplumsal olarak olmamız gereken yerde oluruz. Sesimizi ve sözümüzü kimse kesemez’’dedi.

Adalet Bakanlığı’nın,  savcılıklara darbe, terör ve örgüt davalarında şüpheli, bu suçlardan hakkında soruşturma ve kovuşturma olan avukatların 2 yıla kadar görevlerinden yasaklanabileceği talimatını vermesi ile tepkiyle karşılandı.  Talimatı değerlendiren Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan,’’ Bakanlığın bu talimatını uluslararası ve ulusal mevzuatla güvence altına alınmış dokunulamayacak bazı temel haklara ağır bir saldırı niteliğinde değerlendiriyorum. Talimatın gerçekleştirilmesiyle birlikte ülkemizde adil yargılanma, savunma hakkı savunma dokunulmazlığı gibi çağdaş dünyada sözleşmelerle ve yargı ile güvence altına alınmış bu hakların yok sayılmış olacak. Daha açık bir söylemle bu talimat memleketimizde adaletin hukukun ve yargının kırıntısının, zerresinin kalmadığının en çarpıcı en tipik örneklerinden biridir. Asla kabul edemeyiz. Herkes sussa avukatlar susmaz. Biz yargının eşit kurucu bileşenlerinden biriyiz, bağımsızız. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve insan hakları mücadelesinde tarihsel ve toplumsal olarak olmamız gereken yerde oluruz. Sesimizi ve sözümüzü kimse kesemez’’dedi.

TALİMATTA NELER VAR?

Ceza Muhakemesi Yasası’nın (CMY) “ müdafilik veya vekillik görevini üstlenmekten yasaklama” ile ilgili maddelerinin anımsatıldığı talimatta, “Kamuoyu tarafından hassasiyetle takip edilen terör ve çıkar amaçlı suç örgütleri ya da infial uyandıran bazı suçlara ilişkin soruşturmalar nedeniyle tutuklamalar kapsamında, müdafiler aracılığı ile örgütsel haberleşme, talimat alma ve verme, delillerin karartılması gibi güvenlik zafiyeti  oluşturacak eylemlerin önlenmesi, örgütten ayrılmaların kolaylaştırılması ve soruşturma ya da davaların selameti bakımından, ilgili makamlar tarafından önleyici tedbirlerin alınması büyük önem arz etmektedir” denildi.  Talimatta örgüt suçları, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar ve terör suçlarından şüpheli, sanık veya hükümlü olanların, bu suçlar nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma bulunan avukatlarının yasaklanabileceği belirtildi. Talimatta, “Müdafilik görevinden yasaklama kararının, avukat hakkındaki soruşturma veya kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak üzere, bir yıl süre ile verilebileceği; soruşturma ve kovuşturmanın niteliği itibarıyla bu sürelerin altı aydan fazla olmamak üzere en fazla iki defa uzatılabileceği” ifade edildi. Görevden yasaklama kararının yeni bir avukat görevlendirilmesi için ilgili baro başkanlığına bildirileceği kaydedildi.  Talimatta, “Müdafi veya vekil görevden yasaklanmış bulunduğu sürece başka davalarla ilgili olsa bile müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişiyi ceza infaz kurumunda veya tutukevinde ziyaret edemez” denildi. Talimatta, “Devam eden veya yeni başlayacak olan soruşturma ve kovuşturmalarda, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yukarıda belirtilen hükümleri doğrultusunda ilgili cumhuriyet başsavcılığınca gereğinin yapılmasının soruşturmaların daha sağlıklı yürütülmesi amacıyla yararlı olacağı değerlendirilecektir” ifadeleri kullanıldı. DENİZ TOPKAYA

 

Editör: TE Bilisim