İstanbul'da HDK Dosyası kapsamında gözaltına alınan 54 kişiden 30 kişi tutuklandı. Konuya karşı Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Attalos Meydanı’nda açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Ağır bir sömürü programı uygulayan ancak gün geçtikçe kitle desteğini kaybeden tek adam iktidarı, baskı ve zor yoluyla ayakta kalabilmek için yürüttüğü korku ve sindirme politikasının bir parçasıdır” dedi.
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan Mahir Doğan, “Saray iktidarı ve tek adam rejimi her alanda yargı sopasını, devlet gücünü kullanarak muhalefeti zayıflatmaya, işçi ve emekçileri sömürü düzenine mahkûm etmeye, faşist bir rejimi inşa etmeye çalışıyor, faşizan uygulamaları devreye sokuyor. Bu uygulamalar ve saldırılar yargı eliyle HDK soruşturması adı altında bir kumpasla devam eden iktidar, 18 Şubat 2025 günü aralarında gazeteci siyasetçi sanatçıların olduğu 50 kişiyi gözaltına almış, onlarca muhalif hakkında tutuklama, ev hapsi kararı vermiştir. Kamuoyunda yer alan bilgiler, binlerce kişi hakkında aynı kumpas dosyasında soruşturma yürütüldüğünü göstermektedir. Son günlerde DEM Parti ve CHP yönetimindeki belediyelerin kayyım cenderesi altına sokulması, işçi ve emekçilerin grev ve direnişlerinin Cumhurbaşkanlığı kararı ile yasaklanması, valilikler eliyle yasakların devreye sokulması birbirini izliyor” dedi.
"Sendikacılar Tutuklanıyor"
Doğan, “Açlık ve sefalete karşı mücadele eden, insanca ücret ve yaşam talep eden işçilerle birlikte mücadele eden sendikacılar tutuklanıyor. Söz konusu haksız gözaltı ve tutuklamalar, ağır bir sömürü programı uygulayan ancak gün geçtikçe kitle desteğini kaybeden tek adam iktidarı, baskı ve zor yoluyla ayakta kalabilmek için yürüttüğü korku ve sindirme politikasının bir parçasıdır. Ancak tek adam iktidarı bilmelidir ki; kumpas operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalar, yasaklar; emeğine, alın terine, demokratik hak ve özgürlüklerine sahip çıkan; ezilen, sömürülen emekçi halk kitlelerini korkutamayacak, susturamayacaktır. Bunu, yasağı tanımayarak grevlerine devam eden metal işçileri, Antep Valiliği'nin eylem yasağına karşı emeğine ve alın terine sahip çıkarak birleşen Antep işçileri ve yabancı tekeller ile yerli işbirlikçilerinin sömürüsüne karşı haklarını savunan işçilerin mücadelesi açıkça göstermektedir. Emek ve demokrasi güçleri olarak tüm işçi ve emekçileri, sendikaları, meslek örgütlerini, demokrasi güçlerini ve emekten, özgürlükten yana olan siyasi partileri; demokrasiyi, barışı, iş ve ekmek mücadelesini büyütmek üzere birlikte mücadeleye çağırıyoruz” dedi.