Antalya Tabip Odası(ATO)12 Eylül askeri
darbesinin 39’ncu yılı nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, “39 yıl sonra da olsa, 12 Eylül Darbesi ile
hesabımız bitmedi” ifadelerine yer verildi. “Hiç bir şeşy için geç edğildir”
denilen açıklamada, “Darbe ve
sonrasındaki süreçte diğer alanlardaki yıkım yanında sağlık hakkını gasp eden kararları da veren
darbeciler sözde değil gerçek belgelerle yargılanmalı ve tarihe not
düşülmelidir” görüşüne yer verildi.
CIA’NIN BİZİM ÇOCUKLARI
“Otuz dokuz yıl önce bugün yönetime el koyan CIA’nın “Bizim Çocuklar”ı siyasi partileri, sendikaları, aralarında Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de bulunduğu meslek odalarını kapattılar; işçilerin-emekçilerin haklarını gasp ettiler.” Denilen açıklama, şöyle devam ediyor : Toplumu büyük bir terör dalgasıyla baskıcı dayatmalarla susturdular. Oluşturdukları korku imparatorluğu yaşamın her alanına sekte vurdu. Özgür düşünceler ya mahkûm edildiler ya engellendiler”
24 OCAK ACI REÇETESİ
Antalya Tabip Odası’nın açıklamasında şu ifadeler yer alıyor : “Bu gün halen kurtulamadığımız dahada acılarını yaşadığımız piyasacı-özelleştirmeci düzenlemeleri içeren 24 Ocak “Acı Reçetesi”ni halka zorla içirdiler
12 Eylül darbesi ile ivme kazanan ve sosyal devlet anlayışının tasfiyesine dek ilerleyen süreç hayatın tüm alanlarında olduğu gibi sağlık alanında da doğrudan veya dolaylı onarılması zor yıkıcı sonuçlara yol açtı ve açmaya devam ediyor”
SAĞLIKTA DERİNLEŞEN EŞİTSİZLİKLER
“1982
Anayasası ile devlet sağlık alanındaki sorumluluğu üzerinden atmaya çalışarak düzenleyici
bir role indirgendi” diye başlayan açıklamının mon bölümü şu şekilde : Bunun
devamı olan “Sağlıkta Dönüşüm” adı altında sağlıkta derinleşen eşitsizlikler,
olumsuzluklar giderek artmaktadır. Kuşkusuz bugüne kadarki iktidarlar da
hesaplaşmak bir yana dokunmak dahi istemediler. Bu nedenle devam eden
iktidarlar sürecin devam etmesinde
önemli bir sorumluluğa sahiptir. Hiç
bir şey için geç değildir. Amacımız ülkemize geleceğimize mesleğimize ve
sağlığa vurulan darbeyi, bu darbenin sorumlularını nesnel, bilimsel kanıtlarla
deşifre etmektir. Bunu en geniş
anlamıyla toplumun tüm kesimlere ulaştırılmasını sağlamak ve yıkımı
engellemektir.”(Haber Merkezi)