Dövizdeki yükseliş sonrası Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybı basın sektörünü de vurdu. Antalya’daki yerel gazetelerin patronları, genel yayın müdürleri ve sorumlu yazıişleri müdürleri artan maliyetler karşısında ayakta durmakta zorlandıklarını belirterek, önümüzdeki dönemde birçok gazetenin kapanacağı uyarısında bulundu.


Gazete sahipleri, döviz kurundaki yükselişin baskı maliyetlerini artırdığına vurgu yaparak, ticari taksilere sağlanan ÖTV kolaylığının, yatlarda kullanılan akaryakıta sağlanan indirimin, turizm sektörüne sağlanan teşviklerin, beyaz eşya satışlarında yapılan KDV indiriminin yerel gazeteler için gündeme gelmemesini eleştirdi.

Akdeniz GERÇEK, Antalya’daki yerel gazetelerin sahiplerinin, genel yayın yönetmenlerinin ve sorumlu yazıişleri müdürlerinin konuyla ilgili görüşleri aldı. İşte o görüşler:

 

KÖRFEZ GAZETESİ SAHİBİ RASİM GÜNDÜZ:

Demokratik toplum düzeninin temel yapı taşlarından olan basın sektörü, özellikle de yerel basın denince akla gelen yerel gazeteler, maalesef son yıllarda can çekişir hale gelmiştir. Son günlerde döviz kurundaki artışla birlikte baskı maliyetlerindeki artış günlük gazete yayıncılığını yapılamaz noktaya doğru sürüklemektedir. Ticari taksilere sağlanan ÖTV kolaylığından tutun da yatlarda kullanılan akaryakıta sağlanan indirime; turizm sektörüne sağlanan teşviklerden tutun da beyaz eşyada satışlarında yapılan KDV indirimine kadar her sektöre sağlanan çeşitli teşvik ve vergi indirimi yerel gazeteler için maalesef hiç gündeme gelmiyor. Verilen resmî ilanlar da, istenen şartların getirdiği maliyetler, ilan sayısının düşmesi nedeniyle destek niteliğini yitirmiş vaziyettedir. Yerel gazetelerin kullandığı kağıt ve baskı makinaları başta olmak üzere, yayıncılıkta kullanılan makina, telekomünikasyon ve internet altyapısı gözden geçirilmeli, teşvik ve sübvansiyonlarla devlet desteği sağlanmalıdır. Yerel ölçekte gazete yayıncılığı faaliyeti gösteren şirketlere başta KDV ve gelir vergisi olmak üzere kriz aşılana kadar vergi muafiyeti sağlanmalı, devamında da kalıcı şekilde düşük vergi oranı uygulamasına geçilmelidir.

ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ SAHİBİ CEM ÇON:


Bu son zamlarla beraber özellikle matbaa ürünlerine gelen zam yerel basını sıkıntıya soktu. Yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 50’ye yakın bir zam geldi ve bu gazete maliyetlerinde çok büyük bir yekun tutuyor. Bizler için önümüzdeki dönemde ayakta kalmak bir hayli güç olacak. Tahmin ediyorum ki birçok gazete patronu gazetesini kapatmak zorunda kalacak. Geçmişte Atatürk döneminde bile gazetelere kağıt yardımı vardı. Bu tekrar gündeme gelebilir ya da sigortadan bir takım muafiyetler olabilir. Devletin mutlaka bu işe el atması lazım. Eğer destek verilmezse ‘yerel basın’ diye bir şey kalmayacak. Böyle giderse çalışanların maaşları da ödenemez hale gelecek. Başka bir meslek grubunda çalışan maaş almazsa bu bir sıkıntıdır ve kendini bağlar

ama gazeteci almadığı zaman bunun bir toplumsal tarafı da vardır. Bir şekilde gazeteci kendini geçindirmek zorundadır. Açıkçası biz kalemimizi satmak değil, kırmak istiyoruz.

İLERİ GAZETESİ SORUMLU YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ ALİ TONGÜLÜS: 


Bu işler devlet desteğiyle yürümez. Devlet desteğiyle yürürsen devlete bağlı kalırsın ve fazla eleştiremezsin. Devleti eleştirdiğinde eğer onlar da senin tutup bazı şeylerini kısıtlarsa o zaman devlete söyleyeceğin lafın kalmaz. Gazeteciler bağımsız olmalıdır. Bunun içinde devlet desteği almaması lazım. Biraz gayret edecekler, çalışıp kazanacaklar ve kendileri ayakta kalmaya çalışacaklar. Belki kağıtta yüzde 10-20 destek sağlanabilir. Bunun dışında ben devletin ya da başka bir kurumun bir katkı sağlanmasını istemem. Çünkü o zaman ben bağımsız kalamam.

SON HABER GAZETESİ GENEL YAYIN MÜDÜRÜ ÖMER ALİ YETGİN: 


Yerel basının kronikleşmiş sorunları var. En önemli sorun maliyetlerin sürekli artarken gelirlerin hızla azalması. Döviz kurundaki baş döndürücü artış başta kağıt olmak üzere tüm malzemeleri arttırdı. Maliyetler sürekli artarken okur sayısının azalması, büyük bir özveriyle çalışan gazeteleri sıkıntıya sokuyor. Yerel gazetelere can suyu verecek devlet destekli yeni teşvikler ve projeler gerek. Bu şartlarda gazetelerin ayakta kalması mümkün değil.

HÜRSES GAZETESİ SORUMLU YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ İHSAN COŞKUN: 


Türkiye'de geçmişi zorluklarla dolu olan yerel basın halen resmi ilanlarla ayakta durabiliyor. Bundan dolayı yerel basının en büyük sorunu ekonomik boyutta ortaya çıkıyor. Bunun yanında döviz kurlarındaki dalgalanma ve buna bağlı olarak da baskı maliyetlerinin artması, yerel gazeteleri kapılarına kepenk vurma noktasına getiriyor. Kriz dönemlerinde her sektöre destek paketi açıklayan hükümetin, bu noktada yerel basını desteklemek adına da mutlaka bazı kararlar alması gerekir. Yerel gazeteler ayakta kalabilmeli ve yaşayabilmelidir. Çünkü, gazetecilikte fikir savaşları hep olacaktır. Yoksa tek gazete yeterdi dünyaya.

DİSK/Genel-İş Genel Başkanı ve Mersin Şube Başkanı Gözaltına Alındı DİSK/Genel-İş Genel Başkanı ve Mersin Şube Başkanı Gözaltına Alındı

EKSPRES GAZETESİ SORUMLU YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ UĞUR KESKİN:


Ben devletin gazeteleri sübvanse etmesine karşıyım. O zaman devletin tekeline geriyorsun. Gazetelerin sahibi okuyucudur. Maliyet ne kadar artarsa artsın buna toplumun sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Ülkede her şeyin fiyatı attıkça doğal olarak gazetelerin maliyetleri de artıyor. Keşke maliyetler bu kadar artmasa ve daha iyi koşullarda gazete çıkarsak. Ama devletin basın üzerinde tekel olmasına gönlüm razı olmuyor. O yüzden maliyet ne kadar artarsa artsın, satış ve reklamla gazetelere okuyucunun sahip çıkması gerekiyor. Ben basının ayrıcalıklı olmasına karşıyım. Çünkü devlet katkı verdiği zaman bir müddet sonra (bu iktidar olur başka bir iktidar olur) devlet istediğine katkı vermeye başlar. O zaman oto sansür olur. Gazetecilik yapılamaz hale gelir. O yüzden ben basında devlet desteğine karşıyım. Geçmişte SEKA vardı ve ithal kağıda mahkum değildik. Kağıt fiyatlarını dengede tutabilmek için kağıt fabrikalarının açılmasının desteklenmesi belki olabilir.

MANŞET GAZETESİ SORUMLU YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ ŞİFA ÇİÇEK:


Yerel basının yaşadığı sıkıntılar son dönemde ciddi anlamda artmıştı. Buna bir de artan maliyetler eklenince durum daha da kötüleşti.

Artan maliyetler bu şekilde devam ederse yerel basının artık yaşama şansı yok. Devletin en azından bazı konularda katkı koyması gerektiğini düşünüyorum.  

GAZETE BİR SORUMLU YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ FARUK ÇELİK: 


Yerel basın bir kentin vazgeçilmezidir ve mutlaka ayakta kalması gerekir. Ancak gelin görün ki artan maliyetler karşısında her ayın sonunu getirmek artık iyice zorlaştı. Bu konuda acilen harekete geçilmeli. Yoksa gazeteler teker teker kapanma k zorunda kalabilir.

HİLAL GAZETESİ SORUMLU MÜDÜRÜ YALÇIN KÜÇÜK:



Yerel basın ne yazık ki zor günler geçiriyor. Dövizdeki hızlı artış her kalemi olduğu gibi bizleri de olumsuz yönde etkiledi. Sonuçta kağıt ve kalıplar yurt dışından geliyor. Dövizdeki artış anında olmasa dahi zaman içerisinde ne yazık ki bizlere yansıtılıyor. Kısa bir süre önce yıllardır beklenilen Basın İlan Kurumu resmi ilan tarifelerine gelen zam ile birlikte tam da ‘ohhh’ diyecekken ne yazık ki heveslerimiz yine kursaklarımızda kaldı. Bir yandan işsizliği azaltmak adına teşvikler verilirken diğer yandan da döviz kurundaki artışlar nedeni ile personel azaltma yöntemine giden pek çok meslektaşımız bulunmakta. Masa başında oturup ahkam kesenler ve  “Zarar ediyorsak bu işi yapmayacaksın”  diyenler ne yazık ki var. Bizim amacımız halkı doğru bilgilendirmek.  Kamu hizmeti yapıyoruz. Şartlar ne olursa olsun bizler yine de tüm şartlarımızı zorlayarak devletimizin yanında olmaya gücümüz yettiğince devam edeceğiz. Şartlar zor ve yolumuz uzun. Bu uzun yolda gördüğümüz en küçük zorlukta bırakıp gidecek halimiz elbette yok. Devletimizin kazanması için direneceğiz ve ayakta duracağız. Devlet kazanacak ki millet de kazansın.

YENİ YÜZYIL GAZETESİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ AHMET AYÇİÇEK:


Döviz kurundaki artış sonrası artan maliyetler doğal olarak yerel basını da etkiledi. Bu konuda bir şey yapılacaksa çok acil yapılmalı. Zira artık dayanılacak gibi değil. Birçok gazete kepenk kapatmak zorunda kalabilir.  

AKDENİZ GERÇEK GAZETESİ SORUMLU YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ SONGÜL BAŞKAYA:


Bizler, Milli Mücadele’nin öncüsü Anadolu basınını yaşatmak için emek veren gazetecileriz. Anayasal güvence altında olan ‘basın özgürlüğü’nün sınırlandığı şu günlerde bir de ekonomik çalkantıların kurbanı olmasını, döviz kurunun yükselişiyle sesinin kısılmasını istemiyoruz. Hükümetin bu konuda yapabileceği çok şey var. Başta kağıt ithalatındaki verginin sıfırlanması ve hemen ardından dışa bağımlı basın, özgür olamayacağından kağıt fabrikalarının kurulması, teşvik edilmesi. Hem devlet kurmalı kağıt fabrikası hem özel sektör. Ayrıca birçok sektörde devreye giren vergi indirimleri basın için de gündeme gelmeli. Anadolu basını olarak kamusal bir görev icra ediyoruz. Bunu yaparken ambargo, baskı ve engellemelerin yanında bir de döviz kurunun altında ezilmek istemiyoruz. Vergisel tedbirler ve ciddi teşviklerle, kağıt fabrikalarının açılmasıyla devletin bu konuya ciddi olarak eğilmesi gerekiyor. Değerli taşların ithalatında sıfır vergi olduğunu biliyoruz. Kağıtta da verginin sıfırlandırılması idealdir.

 

Editör: TE Bilisim