Kaspersky'nin yeni araştırması, "Heyecan, Batıl İnanç ve Büyük Güvensizlik: Küresel Tüketiciler Dijital Dünya ile Nasıl Etkileşim Kuruyor?" başlıklı çalışmanın sonuçlarını açıkladı. 10 bin katılımcıyla çevrim içi anket yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen araştırmada, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz, Brezilya, Meksika, Rusya, Kazakistan, Hindistan, Çin, Endonezya, Türkiye, Suudi Arabistan, BAE ve Güney Afrika'dan katılımcılar yer aldı.
YAPAY ZEKANIN BİR SANAT ESERİ ÜRETİCİSİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR
Araştırmanın bulgularına göre, katılımcıların yüzde 50'si yapay zekanın hayatlarının kaçınılmaz bir parçası haline geldiğini düşünüyor. Ayrıca, yüzde 45'i yapay zekanın birçok heyecan verici fırsat sunduğunu belirtiyor. Çalışmanın dikkat çeken bir diğer sonucu ise, katılımcıların büyük bir kısmının yapay zekayı yaratıcı alanlarda yetenekli bir araç olarak değerlendirmesi oldu. Özellikle yüzde 58'i yapay zekanın güvenilir bir sanat eseri üreticisi olduğunu düşünüyor.
Türkiye'deki katılımcılar arasında yapılan anket, yapay zekanın tarafsızlığı nedeniyle bir insan patronundan daha adil olabileceğini düşünenlerin oranının yüzde 40 olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, Türkiye'de günlük hayatlarını daha verimli bir şekilde yürütmek için yapay zekayı kullanmak isteyenlerin oranı ise yüzde 79 olarak belirlendi.
Kaspersky Makine Öğrenimi Teknolojisi Araştırma Grup Müdürü Vladislav Tushkanov, yapay zekanın giderek daha fazla benimsenen bir araç olduğunu ve çeşitli alanlarda insanlara yardımcı olduğunu ifade etti. Tushkanov, yapay zekanın geleneksel veri işleme ve analiz uygulamalarının ötesine geçtiğini, romantizm, eğitim ve iş gibi kişisel alanlarda da kullanıldığını belirtti. Ancak bu ilerlemenin beklenmedik riskler ve karmaşık tehditleri de beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Özellikle yapay zeka tavsiyelerine duyulan aşırı güven, kimlik avı, derin sahtecilik ve kimlik hırsızlığı gibi tehditlerin öne çıktığını vurguladı.
