Muratpaşa İlçesi Varlık Mahallesi’nde ikamet eden serbest meslek sahibi Coşkun Hiçdönmez (56) çocuğunun durumuyla ilgili, “Üç yıl önce Marmaris’te oğluma bir araba çarptı. Kazadan iki ay sonra Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi’ne geldik. Çocuğum burada 8 ay yoğun bakımda kaldı. Oğlum Gürkan Yiğit Hiçdönmez yüzde 100 engelli olup bakıma muhtaçtır. Oksijene bağlı sol ayak ampute, kafatası kemikleri hala midesinde. Konuşamıyor, yatağa bağımlı yaşıyor ve mideden tüple besleniyor. Doktorlar ‘kıpırdamaz’ dedi. Gözünü açamıyordu ama gözlerini açtı. Beni tanımaya, el kol hareketleri yapmaya başladı. İyileşme gösteriyor. İyi tedaviye ve uzman doktora ihtiyacı var. Hastaneye yakın oturmamız gerekiyor. Pırıl pırıl, idealleri olan, 16 yaşındaki gencecik bir çocuğu yatağa mahkum ettiler. Bu çocuk bunu 3 yıldır çekiyor ve daha da çekecek. Bir baba olarak, çocuğum iyileşsin, tedavi olsun, iyi bakılsın istiyorum” diyerek evden atılma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını söyledi.

COŞKUN HİÇDÖNMEZ  (2)

“ANTALYA’DA KİMSEM YOK”

7 Kasım 2022 Cuma günü 6’ncı İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda, evin tahliye edilmesiyle ilgili gerekçeli kararın ardından yetkililerden yardım isteyen Coşkun Hiçdönmez, “Hasta çocuğumla birlikte evden çıkarılmak isteniyoruz. Biz baba oğul yaşıyoruz. Benim Antalya’da kimsem yok. Hastane için buraya geldik. Burada hastane yakınında ev tuttum. Mahalle muhtarına tahliye kağıdı gelmiş ama ben evrakı almaya gidemedim. Ben bu evrakın tebliğ tarihinde hastanedeydim. Buna ilişkin evraklar var. Oğlumla tek başıma mücadele ediyorum. Ev sahibim benim zor günümde, beni evden çıkarmak istiyor. Ben düzenli artış yaparak kiramı ödedim ve ödüyorum. Bu nedenle gelen evraka itiraz ettim ve icra takibinin durdurulmasını talep ettim. Çocuğumun durumundan bahsettim. Ancak kabul edilmedi. 10 gün sonra evden çıkmamızı istiyorlar. Az süremiz kaldı” dedi.

COŞKUN HİÇDÖNMEZ  (1)

“RUS DEĞİL TÜRK VATANDAŞIYIZ”

Ev sahibinin kendisini arayıp ‘Sen ucuz oturuyorsun. Burada Ruslar evleri çok pahalı tutuyorlar. Siz çıksanız ben orayı 6-7 bin liraya kiraya veririm’ dediğini iddia eden Hiçdönmez, “Bu evin kirasına 3 yıl önce bin lira ödüyordum, sonra bin 200 lira yaptılar. Sonradan bu kira bedelini de az buldular ve bu sefer 2 bin lira ödemeye başladım. Ancak bu kira fiyatını da az buldular. Ben de ev sahibine ‘Benim aslında 2 bin lirayı ödeyecek durumum yok ama kendimden kısıyorum, düzenli de kiramı ödüyorum’ dedim. Ancak bu konuşmaların ardından ev sahibi bizi mahkemeye vermiş. Hastaneden çıkıp eve geldiğimizde kağıdı kapıda gördüm. Hemen itiraz dilekçesi verdim. Ama itiraz için bir gün geç kalmışım. Bir üst mahkemeye itiraz sürem de geçmiş. Bizim hastanede olduğumuz zaman evraklarla belgeli. Ancak hakim, belge olmadığından itirazı kabul etmemiş. Sonra dosya kesinleşince ‘10 gün içinde evi boşaltın’ diye bir kağıt geldi. Kış günü ben çocuğumla evi nasıl boşaltacağım. Çaresizim. Nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Benim çocuğumla evden çıkmam mümkün değil. Ben Rus değilim ben Türk vatandaşıyım. Benim öyle bir gücüm yok. Ben buraya sonradan girmedim eski kiracıyım” diyerek isyan etti.

COŞKUN HİÇDÖNMEZ  (3)

“SESİMİZİ DUYUN”

Ev sahibiyle uzlaşmak istediğini söyleyen Hiçdönmez, “Benim bir gelirim yok. Çocuğumu bırakıp markete bile gidemiyorum, hiçbir yere çıkamıyorum. Çünkü çocuğum nefes almada zorluk yaşıyor. Öksürdüğü zaman tıkanıyor ve aspire yapmak zorundayız. Buraya hastane için geldik ve hastanedeki tedavisi devam ediyor. Beni buraya bağlayan bir şey yok. Tabi ki maddiyat olarak çok zorlanıyorum. Ancak çocuğumun iyi bir tedaviye, uzman doktorlara ihtiyacı var. Sadece sesimizi Antalya değil, yetkililer de duysun. Oğluma tedavisi için yardımcı olsunlar. Daha 19 yaşında bir çocuk. Gürkan’a vuranlar dışardalar. Bu da benim çok zoruma gidiyor. 16 yaşındaki gencecik bir çocuğu yatağa mahkum ettiler. Bu bir cinayet.” diye konuştu.

“AYLARCA UYUMADIM”

Hiçdönmez, “Devletin verdiği bakım ve engelli parası asgari ücret bile değil. Mahkeme kararının üzerine Kaymakamlık, bize ‘Bu hukuki bir durum biz buna müdahale edemeyiz’ diyor. Nasıl müdahale edemiyorlar. Kaymakamlık hiçbir çözüm sunmuyor. Bakım için ne bir sağlıkçı ne de bir fizyoterapist gönderildi. Devletin fizyoterapisti yok. Doktor ayağınıza gelecek diyorlardı ama bırak doktoru hemşire bile gelmiyor” dedi. “Mağduriyetimize çare bulunsun” diyen Hiçdönmez, “Aylarca uyumadığımı biliyorum. Bakımı o kadar kolay değil. Yoğun bakımda 3 hemşire zor bakıyordu. İlaçları var, giderlerimiz çok. Sesimiz duyulsa Türkiye çocuğuna sahip çıkar. Şu anki durumumuzu bilmeyen çok insan var.Hastanenin yakınında ev bulmakta çok güç. Ben burada kalmak zorundayım” diyerek seslerinin duyulmasını istedi.

“15 GÜNDE DOSYA KAPANDI”

Hiçdönmez, Marmaris’te 3 yıl önce yaşanan kazayla ilgili ise şunları söyledi: “Benim oğluma Marmaris’te araç çarptı ve şimdi bu vaziyette yatağa mahkum durumda. Savcı 15 gün sonra dosya kapatıyor. İfadeler yok, görgü tanığı yok. Bir kaza esnasında kim olursa olsun hastaneden polis, jandarma ifade almadan savcı dosya kapatamaz. Ne çocuğumun, ne benim, ne de görgü tanıklarının ifadesi alınmadı. 15 gün içerinde dosya kapandı. Hiçbir hastanede kaza tutanakları yok. Böyle bir kanun mu var. 15 gün içerisinde böyle bir çocuğun dosyasını nasıl kapatıyorsunuz. Bu bir cinayet değil mi? Cinayet. 20 dakikalık yere 4 saatte ambulans geliyor. Hastaneye götürülüyor orada da 2 saat mağdur oldu bu çocuk. Yaşıyorsa Allah’ımın bir mucizesi. Bu çocuk zamanında müdahale edilseydi, çocuğum şimdi ayaktaydı. Benim yaşadıklarımı kimse bilmiyor. Ben çocuğumla bunları yaşıyorum bizim sesimizi kimse duymuyor.”

GECİKMİŞ İTİRAZ DAVASI

Usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz davasının görüldüğü Antalya 6’ncı İcra Hukuk Mahkemesi’nin gerekçeli kararına göre, “H.M.K. 320 ve İ.İ.K. 18 maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapılmış ve duruşma açılmasına gerek görülmemiştir. İcra dosyasının incelemesinde; Antalya Genel İcra Dairesi'nin 2022/215520 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı Hikmet Büyükdöğerli tarafından Coşkun Hiçdönmez aleyhine yazılı tahliye taahhüdüne dayanan örnek 14 icra takibi başlatıldığı, borçluya tebligatın 28.10.2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07.11.2022 tarihinde tahliye emrine itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olacağı, davacının gecikmiş itiraz başvurusu için engelinin olduğuna dair gereken belgeleri sunmadığı ve engelini ispat edemediği anlaşıldığından itirazının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Hüküm: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Usulsüz tebligat şikayetinin ve gecikmiş itirazın ayrı ayrı reddine, Harç peşin ve tam alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi” denildi.

HABER/FADİME YİĞİT