2007 sezonunun bitmesiyle birlikte Antalya’da 400 bin turizm çalışanının işsiz kalacağını bildiriliyor.   Dev-Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu,’’ Sezon bitince mevsimlik turizm işçileri ‘yılkı atları’’ gibi kaderlerine terk edilecek. 12 ay turizm, 12 ay iş ve 12 ay ekmek, söylemimizi, elbirliği ile sağlayabilmeliyiz’’dedi.

Denetim Eksikliği Antalya’nın Kent Kimliğini Bozuyor! Hafriyat Yığınına Tepkiler Büyüyor Denetim Eksikliği Antalya’nın Kent Kimliğini Bozuyor! Hafriyat Yığınına Tepkiler Büyüyor

Merkezi Antalya’da olan Devrimci Turizm İşçileri Sendikası’nın(Dev Turizm İş) Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu,turizm sezonunun kapanması ile birlikte.  Antalya’daki turistik tesislerde çalışmakta olan 600 bin turizm emekçisinden, 400 bininin işsiz kalmak üzere olduğunu belirtti. Yahyaoğlu,,’’ Turizm sezonu bitince  mevsimlik işçiler ‘’yılkı atları’’ gibi kaderlerine terk edilecek. 12 ay turizm, 12 ay iş ve 12 ay ekmek, söylemimizi, elbirliği ile sağlayabilmeliyiz’’dedi.

OLAN YİNE TURİZM İŞÇİSİNE OLDU

Mustafa Yahyaoğlu, ’’ Yine Ekim ayı geldi ‘’Deniz, Kum, Güneş’’ diye özetlenen, yaz turizminin sonuna geldik. Her yıl olduğu gibi, yine sezonluk turizm işçileri kışı işsiz, aç geçirecekler. Sadece Antalya da çalışmakta olan 600 bin turizm işçisinin, 400 bini işsiz kalmak üzere. Bu sayı Türkiye genelinde bir milyonu buluyor.  Sanki bu durum ülkeyi ve işletmeleri yönetenlerin, patronların değil, sadece işsiz kalan bu turizm işçilerinin sorunu. Nimetler onlara, külfetler işçilere. Bütün bir sezon, açlık sınırında bir ücretle, günde 12-14 saat çalıştırılan, işletmeleri omuzlarında taşıyan, kadın, çocuk, genç bu turizm işçilerinin hak ettikleri son bu değil, bu olmamalı. İşletmeciler, oteller, acenteler, tüccarlar, üç aşağı beş yukarı, aradığını buldu. Hükümetin sağladığı bedava işgücü, İşkur stajyerleri ve İşkur’dan gönderilen, vergisi, sigortası işsizlik kasasından ödenen işçiler, okullardan gönderilen bedava iş gücü, çocuk emeği, stajyerler sayesinde, paralarını kazandılar. Bütçeleri fazla bile verdi. Emeği ile geçinenler, işçiler, esnaflar geçen yıllardaki sorunlarla yine yüz yüze idiler. Sabahın köründe işe başlayıp, gece yarılarına kadar çalışarak, açlık sınırı altında bir ücret ya da kazanç için, emeklerini, umutlarını, sanatlarını ortaya koydular’’diye konuştu.

12 AY SEZON, 12 AY İŞ İSTİYORUZ

Sezonluk işçilerin ‘’yılkı atları’’ gibi kaderlerine terk edileceğini söyleyen Yahyaoğlu,’’Kışı geçirebilenler, yeni sezonda toplanıp, yaz boyu yine, boğaz tokluğuna çalıştırılacaklar. Sezon sonlarında, işletmeciler bütün bir sezon çalışıp, hizmet üretmiş personellerine, bir teşekkür ifadesi ve motivasyon unsuru olmak üzere ‘’Personel Geceleri’’ yaparlardı.  Sezon sonu işçilere bir ikramiye verirlerdi ki, bu işçiler gelecek sezon gelecekler ve işletmeye yine hizmet edecekler. Süreklilik arz eden bu işçiler, tesisleri kazandıracaklar, diye. Birçok İşletme kış aylarında daimi sezonluk personeline yarım ücret uygulaması yapardı. Otellerde yetişmiş eleman sıkıntısından bahsedenler için, bu anlattıklarım masal gibi gelebilir. Ancak profesyonel yöneticiler bu uygulamaların verimliliği, kaliteyi, sürdürülebilirliği sağlamanın en önemli argümanları olduğunu çok iyi bilirler. Tüm bu ve benzer, sorularımızın cevabı ne yazık ki, eksik ve ayıplı demokrasimizde, sendikasız ve güvencesiz olmamızda, haklarımıza sahip çıkamıyor olmamızda. Tüm çalışanlara ve işletmelere daha güzel günler, daha güzel sezonlar, daha güzel sezon sonları ve hatta, 12 ay turizm, 12 ay iş ve 12 ay ekmek, söylemimizi, elbirliği ile sağlayabilmeliyiz. Savaşsız, sömürüsüz, İnsanın İnsana kul edilmediği, insanca çalışılabilen, insanca yaşanabilir bir ücret ve gelir elde edilebilen bir ülke ve dünya mümkün’’ dedi. DENİZ TOPKAYA

 

Editör: TE Bilisim