İMO Başkanı Oğuz, “Kentin sakini değil, sahibi olmaya çalışıyoruz. Zaman zaman baskılar görüyor; istemezükçü ilan ediliyor; tehditler alıyor; yargısız infazlarla hedef gösteriliyoruz. Her şeye rağmen mücadelemiz sürecek” dedi.

Antalya bölgesinin ilk Almanca turist rehberi olan Hüseyin Çimrin; Antalya’nın kuruluşundan günümüze gelişimini, değişimini, bazı tarihi değerlerin ve doğal güzelliklerinin yok edilişini İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nde masalsı bir anlatımla sundu.Katılımcıların ilgi ile izlediği sunumda, kuruluştan bugüne yapılan zaman yolculuğu hüzünlü ve duygulu anların yaşanmasına neden oldu.  Bir Antalya Masalı; M.Ö 158 yılında Attalos tarafından kurulan Antalya’nın yakın geçmişinin yeterince bilinmediğinin hatırlatması bakımından da önemli bulundu.

Hüseyin Çimrin,  ‘Bir Antalya Masalı’ adlı sunumunda herkesin Antalya’dan aldığından fazlasını Antalya’ya vermesi gerektiğini; kendi çabasının ve yazdığı kitapların bu amacı güttüğünü, Antalya ile ilgili yazdığı birçok kitapla birlikte Antalya’nın yakın geçmişini de kayıt altına aldığını ve geleceğe ışık tuttuğunu;

1960’lar Antalya’sında gözle görülür 29 adet iri şelale bulunduğunu; nereye baksanız bu şelalelerle birlikte daha nice küçük şelaleler de görebildiğinizi ve Antalya’nın tam bir şelaleler kenti olduğunu söyledi.

Bir Antalya Masalı'nı özetlemek gerekirse:

“Antalya; MÖ 158’de Attalos tarafından kuruldu; MÖ 138’de Roma hakimiyetine girdi; 1207’de Selçuklu Sultanı Gıyasettin Keyhüsrev tarafından fethedildi; 1299- 1391 arası Teke Beyliği; 1403- 1415 Karamanoğulları Beyliği; 1423’de de Osmanlı İmparatorluğu; yönetimi altına girdi.

- Antalya 1914 yılında çeşitli cephelerde 1651 şehit vermiştir.

- Antalya; 28 Mart 1919’da İtalyanların işgaline uğradı; 5 Temmuz 1922’de düşman işgalinden kurtuldu; 29 Ekim 1923’de Cumhuriyetin ilanından bugüne Türkiye Cumhuriyetinin bir ilidir.

- Eskiden Antalya’ya aralıksız 1- 1.5 ay yağmur yağıyordu.

- Atatürk ilk kez 1930 yılında Antalya’ya gelmiştir.

- Antalya Valisi Haşim İşcan zamanında yapılan hizmetlerle, Antalya kent olmaya başlamıştır.

- İlk yapılan binalar Işıklarda 40 dairelerdir.(“Bu kadar insan kendi evinin kapısını nasıl bulacak, hacetini nereye yapacak” diye merak eden Antalyalılar bu daireleri göremeye giderlerdi.)

- 1950’lerde Antalya Merkezinde 250 bin narenciye ağacı vardı; hepsini kestik; yerine beton apartmanlar diktik; portakal çiçeği kokularını da yok ettik.

- Üzerinde yaseminler sarkan kapılar, çiçek kokan pencereli evler de yok artık.

- Tarihi; Vatan Kahvesini, Hükümet Konağını,  Cumhuriyetin son okul binalarını ve daha nicelerini yıktık; yaktık.

- Komşuluk ilişkilerini de yok ettik.

- Değiştirmek için çok çalıştık; vahşice saldırdık.

- 1980 sonrası Antalya’ya hep beton binalar diktik; katlettik; Adalar Plajına bile bina yaptık.

- Çay içmek için bardaktan fincana geçtik.

- Turistin yerli halkın gittiği yere geldiğini unuttuk; Kaleiçinin ruhunu yok edip halktan kopardık.

- Tarihi sakladık; Aslanlı Çeşme’nin yerini tesadüfen belirledik; Kesik Minarenin içine çöp attık; Karatay medresesine delikten bakan turist gördük.

- Bir Attalos heykeline tahammül edemedik, fırtınalar kopardık; Gıyasettin Keyhüsrev’e yer bulamadık; Heykellerin bir kentin mobilyaları olduğunu unuttuk, unutturduk.

- Sokak isimlerini yok ettik; Kent belleği gitti.

- Hüseyin Cimrin kentin hafızası oldu, kitap yazdı; anlattı; sundu; hatırlattı.

- Antalya’nın şehir suyu 1954’de geldi.

- Antalya’nın doğal simgesi falezler hala güzelliğini kaybetmedi.”

Şube Başkanı Cem Oğuz, Bir Antalya Masalı konferansının sonunda Hüseyin Çimrin’e teşekkür belgesi vererek şunları söyledi:

“- Kim ne yaparsa yapsın, rant fikri nereden ve kimden gelirse gelsin meslek odaları Antalya’nın değerlerinin ve güzelliklerinin korunması mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir.

- Geçmişe bakacağız, geleceği kuracağız. Birilerinden bir şey beklemek yerine kente sahip çıkmaya devam edeceğiz.

- Kentin sakini değil, sahibi olmaya çalışıyoruz. Zaman zaman baskılar görüyor; istemezükçü ilan ediliyor; tehditler alıyor; yargısız infazlarla hedef gösteriliyoruz. Her şeye rağmen mücadelemiz sürecek.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim