İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, emekli maaşlarına yüzde 25 zam yapılmasını da içeren torba kanun teklifinin görüşmelerinde, "‘Zam verdik’ adı altında, seçim öncesi göz boyamak için en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya çıkarttınız. Ancak şimdi zamları kök maaşa yaparak, son yaptığınız zamlarla birlikte yine emekli maaşı 7 bin 500 lira oluyor. Madem bu maaş geçinebilmek için yeterli, buyurun o zaman, 7 bin 500 lirayla siz geçinin. Buradan tüm iktidar partisi milletvekillerini, 7 bin 500 TL ile bir ay geçinmeye davet ediyorum" dedi.
"Depremin üzerinden beş buçuk ay geçti. Devlet ilk gün oradaydı veya değildi, AFAD yetersiz kaldı ya da kalmadı, yardım eli yeterince uzandı veya uzanmadı; bu konuları burada yeniden tartışmak istemiyorum. Bunlar zaten yeterince tartışıldı. Bu tartışmaların bölgede yaşam mücadelesi veren vatandaşlarımıza hiçbir faydası olmayacaktır. Şu an önemli olan; yaraları sarmak için, acıyı dindirmek için ne yapıyoruz ya da neleri eksik yapıyoruz, bunlara bakmamız lazım. Sorunlara odaklanıp kalıcı çözümler üretmemiz lazım.
"BAŞTA TRT OLMAK ÜZERE YANDAŞ KANALLARDA DEPREM UNUTTURULMAYA ÇALIŞILIYOR"
Deprem mağduru vatandaşlarımızı için şartlar her geçen gün kolaylaşması gerekirken daha da ağırlaşıyor. Halen on binlerce vatandaşımız çadırlarda, konteynerlerde yaşıyorlar. Bir yandan ekonomik kriz, diğer yandan depremin getirdiği ağır yük, acı ve gözyaşı. Maalesef insanlarımızın mağduriyetleri hâlâ devam ediyor. Başta TRT olmak üzere yandaş kanallarda deprem unutturulmaya çalışılıyor. Sorunlar kamuoyu gündeminden gizleniyor. Unutmayınız ki bizler, depremin acısını 85 milyon olarak birlikte yaşadık, dolayısıyla yaralarını da inşallah hep birlikte saracağız. Hiçbir vatandaşımızı yalnız bırakmayacağız. 1 Ağustos itibarıyla devlete ait misafirhanelerden depremzedelerin çıkarılacağına dair sürekli telefonlar alıyorum. Şimdi ben, milletimizin kürsüsünden sizlere soruyorum. Bu vatandaşlarımızla ilgili tasarrufunuz nedir? Okullar tekrar açıldığında, yurtlara yerleştirdiğiniz vatandaşlarımız nerede kalacaklar? Bu insanlar daha ne kadar yardıma muhtaç halde bekleyecekler? O bölgede yaşayan vatandaşlarımıza devletimizin büyüklüğünü ne zaman göstereceksiniz? 2000 yılından itibaren toplanan deprem vergilerinin nereye, kimlere harcandığının hesabını milletimize ne zaman vereceksiniz?
"EL ALEME EL AÇMAK MIDIR ÜLKEMİZİN KADERİ"
Ekonomik bir kriz yaşıyoruz. Ancak bu krizin çözümü, Körfez ülkelerine borç bulma seferlerine çıkmak değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bölgenin en önemli ülkesidir. Dolayısıyla böyle bir durum, bu büyüklükteki bu önemli ülkeye yakışmıyor. El aleme el açmak mıdır ülkemizin kaderi? Ayıptır, günahtır. Kendi yarattığınız ekonomik enkazın içerisinde, bu millet ne yiyecek ne içecek diye hiç mi düşünüyor musunuz? Hiç mi Allah korkunuz yok? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?
"ZAM VERİRKEN CİMRİ, ANCAK VERGİLERİ ARTIRIRKEN DE BİR O KADAR CÖMERTSİNİZ"
Memura, emekliye zam verirken eliniz son derece cimri, ancak vergileri artırırken de bir o kadar cömertsiniz. Vatandaşlarımız, esnafımız, şirketlerimiz, Cumhuriyet tarihinin en borçlu dönemini yaşıyor. Borç yükü hepimizin sırtında ağır bir bela haline geldi. Seçimlerde kendi bölgem olan Aydın’da gezerken aileler, çocuklarına et alamadıkları için protein ihtiyaçlarını yumurta ile karşılamak zorunda olduklarını söylemişlerdi. Bayramda gittiğimde ise Aydınlı hemşerilerimiz, artık bir kolisi 60 lirayı geçen yumurtayı bile alamaz hale geldiklerini söylediler. Aydın’da hangi emeklinin elini sıksam, 'Torunuma bu bayram harçlık veremedim, torunlarımın yüzlerine bakamaz hale geldim' diyorlar. Hangi esnafın kapısını çalsam, 'Vekilim daha siftah yapamadık' ya da 'ilk siftahı yeni yapabildik' diyorlar.
‘Zam verdik’ adı altında, seçim öncesi göz boyamak için en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya çıkarttınız. Ancak şimdi zamları kök maaşa yaparak, son yaptığınız zamlarla birlikte yine emekli maaşı 7 bin 500 lira oluyor. Madem bu maaş geçinebilmek için yeterli, buyurun o zaman, 7 bin 500 lirayla siz geçinin. Buradan tüm iktidar partisi milletvekillerini 7 bin 500 TL ile bir ay geçinmeye davet ediyorum."
ANKA