Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) Cumhuriyet’in 100. yılı için düzenlenen ‘Halk İçin Cumhuriyet, Cumhuriyet için Sosyalizm’ etkinliğinde konuşan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, “100 yıl önce Cumhuriyet sandıktan çıkmadı. Cumhuriyet; yoksul Anadolu köylüsünün, işçilerin, yurtsever aydınların, devrimcilerin iradesinden çıktı. Sadece sandığa bel bağlayan sandıktan da çıkamaz” dedi.

Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıl dönümü nedeniyleTürkiye Komünist Partisi (TKP), İzmir Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda, ‘Halk İçin Cumhuriyet, Cumhuriyet için Sosyalizm’ sloganıyla büyük halk buluşması düzenledi. Orhan Aydın, Metin Coşkun, Ufuk Karakoç, Gülcan Altan, Senan Kara, Ümmü Pütgül, Nihat Behram, Haluk Polat gibi çok sayıda sanatçının sahne aldığı etkinliğe, çok sayıda yurttaş katıldı. Etkinlik boyunca yurttaşlar Türk bayrağı ile Filistin bayrağı salladı.

Cumhuriyet kurulduğunda halkın heyecanı ve umudu bambaşkaydı

 Etkinlikte konuşan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın şunları söyledi:

“Size iki soru soracağım; yanıtını bildiğim çok önemli soru. Evet ve hayır kesinliğinde ve keskinliğinde yanıtı olan iki soru. 100 yıl sonra geldiğimiz noktadan, ülkemizin halinden mutlu musunuz? Peki, Türkiye’yi aydınlığa çıkarmaya kararlı mıyız? Bu sorulara verdiğimiz yanıtlar, hepimizin aynasıdır. Bir yeniden kuruluş ve kurtuluş iradesidir. Şimdi, öykümüzün kalan yerine başlayabiliriz. Bugün burada sizinle paylaştığımız öykü AKP’li yıllara geliyor, dayanıyor. Devam eden bir karanlığı size hatırlatmaya gerek duymadık. Önemli olan, AKP’yi bir sürecin yaratmış olduğunun kavranmasıdır. AKP birçok sorunun kaynağıdır ama aslında AKP’nin kendisi bir sonuçtur. CIA ve NATO destekli darbeler yaptılar. Gençleri öldürdüler. İşçi sınıfının örgütlenmesinin önüne hukuk dışı engeller çıkardılar. Yalan ve iftiranın her türünü denediler. Bir açıdan başardılar; solu, devrimcileri, işçi hareketini gerilettiler -geçici olarak-. Ama kendi adlarına mutlak olarak başarısızlar. Ülke istikrara kavuşamadı. Çalkantısız tek yılımız yok. Siyasal kriz geçti, ekonomik kriz başladı. Bazen bunlar birbirlerini tetikledi; yoksulluk, hayat pahalılığı, işsizlik, adaletsizlik, bilim, sanat, kadın düşmanlığı, doğanın tahribi, tarımın çökertilmesi, eğitim ve sağlıkta toplumsal çıkarların göz ardı edilmesi, trafik sorunu ve en önemlisi toplumsal eşitsizlikler hep baki kaldı. 1923 yılında Cumhuriyet kurulduğunda halkın heyecanı ve umudu bambaşkaydı. Ne oldu da bu hale geldik? Ne oldu da Türkiye halkımız açısından hep baş aşağı indi? Kimilerine göre Türkiye şahlanıyor, ‘Türkiye Yüzyılı’ndan söz ediyorlar. Türkiye eğer tarikat şeyhleriyse, Türkiye eğer holding patronlarıysa, Türkiye eğer rantçılar, uyuşturucu baronlarıysa; evet, Türkiye şahlanıyor."

AKP bu ülkeyi tahrip etti baştan aşağı

"AKP bu ülkeyi tahrip etti baştan aşağı. Cumhuriyeti, laikliği, sanatı, kültürü, çevreyi, işçi haklarını, kadın haklarını, çocuk haklarını, kamu çıkarlarını, kamusal alanı... Tahrip olmayan tek şey; patronların kasalarıdır. Arkadaşlar, şu tabloya lütfen bakın. Türkiye’de en zengin yüzde 4’ün serveti yüzde 96’ının servetine eşit. En zengin yüzde 1’in servetinin toplamı, bütün servetin yüzde 42’sini oluşturuyor. En yoksul yüzde 50, gelirin sadece yüzde 11’ini alıyor. Fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar, her şey emeğin olacak. Çünkü bu grafikte mavi çizgi, milli gelirden şirketlerin elde ettiği kar. Aşağıya doğru çakılan kırmızı çizgi, sizlerin elde ettiği pay. Buna izin verme şansımız var mı? Halkımız tepetaklak olmuş, diğerlerinin karları ise sürekli yükseliyor. Maşallahı var. Maşallahı olanlardan Koç Holding’e bakalım. Bunlar yıllık net karlar. Arkadaşlar doların artış hızından çok daha yüksek bir artış var. Koç’un karları. Bu rakamlara iyi bakın. Bakın 46 milyondan 69.8 milyar TL’ye çıkmış. AKP’nin marifeti budur. Ben böyle bir toplantıda sizi rakamlara boğmak istemiyorum. Ama gerçek bu; AKP’nin arkasında kimin olduğunu iyi anlamanız gerekiyor. Diğer holdinglerin de hiçbir farkı yok; hepsi semiriyor."

Erdoğan’dan DEM Parti'nin Öcalan ziyaretine onay Erdoğan’dan DEM Parti'nin Öcalan ziyaretine onay

Filistin halkının direnişi meşrudur

"On yıllardır işgal ve katliamlar başta olmak üzere İsrail'in her türlü saldırganlığına direnmeye çalışan Filistin halkını, son dönemde öyle Hamas çıktı diye yalnız asla bırakmayacağız. Hamas gibi siyasal islamcı, cihadçı örgütlere karşı tavrımız bellidir; TKP laiklik ve aydınlanma savunusundan asla taviz vermez. Ancak bugün Hamas’ı gerekçe göstererek Filistin direnişine gölge düşürmek, 'İsrail de kendini savunuyor' türünden bir algının ortaya çıkmasına izin vermek bize asla yakışmaz, TKP’ye yakışmaz. Filistin halkının direnişi meşrudur. Burada dost ve kardeş komünist partilerin temsilcileri var. Onlarla birkaç gündür partimizin ev sahipliğinde bir toplantı gerçekleştirdik. Onları İzmirliler ve tüm yurttaşlarımız adına selamlıyorum. Biz bütün dünyada geniş ve güçlü bir aileyiz. Sınıfsız, sömürüsüz bir toplum için mücadele diyoruz. Son şanlı kavgaya hazırlanıyoruz. Selam olsun 100 yıl önce Cumhuriyet'i kuranlara! Anadolu insanına selam olsun! Türkiye'nin ve dünyanın aydınlık geleceğine selam olsun! Selam olsun insanlığa umut, ilham, akıl ve mücadele azmi veren yol gösteren Marksizm-Leninizm'e!"

Editör: Buse Yeşil