Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, anayasanın başlangıç bölümünün değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Eren, mevcut anayasanın Türk etnik kimliğine yaptığı vurgunun, Türkiye’nin çok kültürlü yapısıyla bağdaşmadığını belirtti. 

Ayrıca, Diyarbakır Barosu tarafından hazırlanan ve 3 aylık çalışmanın ürünü olan "Türkiye’de Kürt Meselesi Bağlamında Toplumsal Barış İçin Hukuki Gereklilikler ve Öneriler" başlıklı rapor kamuoyuna sunuldu.

"Anayasanın Başlangıç Bölümü değişsin" çıkışı

Baro Başkanı Nahit Eren, anayasanın başlangıç bölümünün sadece Türk etnik kimliğine vurgu yaptığını ve bu durumun Türkiye toplumunun çok kültürlü ve çok dilli yapısıyla uyuşmadığını ifade etti. Eren, "Yeni anayasada tek bir etnik kimliği yansıtan ifadelerin yer almaması gerekiyor. Başlangıç bölümü, anayasayı şekillendiren temel metindir ve toplumsal mutabakatın sağlanabilmesi için bu bölümün çok kültürlü yapımıza uygun hale getirilmesi şarttır" dedi.

Milli Savunma Bakanı Güler: "Suriyeli Göçmenlerin Dönüşü Beklenen Seviyede Değil" Milli Savunma Bakanı Güler: "Suriyeli Göçmenlerin Dönüşü Beklenen Seviyede Değil"

"5. madde değişmeli"

Eren, anayasanın 5. maddesinde yer alan "Devletin temel amaç ve görevleri" başlığının da tek bir etnik yapıyı vurguladığını belirterek, bu maddenin değişmesi gerektiğini savundu. Eren, devletin varoluş amacının "farklı kültürlerin korunması, geliştirilmesi ve toplumsal barışın sağlanması" şeklinde genişletilmesi gerektiğini ifade etti.

"Anadilde Eğitim Hakkı Anayasada Yer Almalı"

Anayasa’nın eğitim hakkını düzenleyen maddesinin değişmesi gerektiğini söyleyen Eren, Türkiye’de farklı etnik kökene sahip toplulukların anadilinde eğitim yapma hakkının güvence altına alınması gerektiğini belirtti. Mevcut anayasanın Türkçe dışında eğitim dilini yasaklayan hükmünün değiştirilmesi ve her topluluğun kendi anadilinde eğitim alabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.

"'Türk Vatandaşlığı' Tanımı Yeniden Düzenlenmeli"

Eren, anayasanın 66. maddesindeki "Türkiye devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür" ifadesinin birçok kesimi dışladığını belirtti. Eren, bu tanımın "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" üzerinden yapılması gerektiğini savunarak, anayasal vatandaşlık kavramının daha kapsayıcı hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Diyarbakır Baro Başkanı, hukuki alanda bir "yol temizliği" yapılması gerektiğini vurguladı. Eren, toplumsal barışın sağlanabilmesi için öncelikle hukuki mevzuatın yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti ve hazırlanan raporun tüm siyasi partilerle paylaşılacağını belirtti.


 

Kaynak: Haber Merkezi