Antalya Haberleri

Şehir İnsan ve Trafik (4)

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

TRAFİĞE EKOLOJİK BAKIŞ, ÇEVRE VE KAMU SAĞLIĞI ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ
Konunun ana başlığından da hareket edildiğinde 'ŞEHİR VE İNSAN' boyutundaki bakışımızın çevre ve insan sağlığı yönü de kayda değer bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Anlatımlarımızın başında da değinildiği gibi, bir motorlu araç eksozundan 9-10 civarında kimyasal parametrik kanserojen gaz atmosferimize salınım yapmaktadır.
Konuyu Antalya kent merkeziyle ilişkilendirdiğimizde, modern kentler yahut akıllı şehirler anlayışıyla hareket edildiğinde, gelmiş geçmiş dönemlerde imar durumu itibarıyla çarpık bir kentleşmenin olduğundan çok açık şekilde ifade edebiliriz. Bir deniz ve liman kenti olan Antalya teknik ve bilimsel manada kaliteli insan yaşamının sağlanabileceği kent özelliğiyle pek te bağdaşamamaktadır…  
Hakim rüzgarların durumu yapılaşmada irtifa koşulları, yatay ve dikey şehircilik anlayışına dayalı kriterlere uyulmadığından, şehrimizde oluşan trafik akım şemasında da arzu edilmeyen ana ve ara düzenlemeler nedeniyle motorlu araçlara odaklı hava kirliliğinin normalleşemeyeceği çok açıktır.
Ayrıca kentimiziz topografik yapısı itibarıyla inversiyon hadisesi de bu kentin sorunlarından bir diğeridir. Aslında şehirler kurulurken bu doğal arazi özelliği de dikkate alınmalıydı. Bu nedenle Antalya'da var olan doğal ve yapay kentleşme çarpıklığının faturası insanımızın sağlığına çıkıyor olmaktadır.
Atmosfere salınım halindeki egzoz gazlarına haddinden fazla maruz kalınması durumunda, ifade olunduğu gibi akciğer kanseri ve üst solunum yolları enfeksiyonlarına neden olabileceği gibi gözlerde iritasyona, burun içinde havanın ısınmasını sağlayan tüycüklerin, ayrıca trakada ses akordunu sağlayan SİLYA TÜYCÜKLERİNİN SİLYA ÇIKINTILARININ tahribatına, AKCİĞER -KALP-DAMAR sisteminin akort yapısının bozulmasına sebep olur. Hava kirliliğine haddinden fazla maruz kalan insanlarda kalp sorunları oluşur. Kalp yetmezliği, tansiyon sorunlarının da oluşmasına sebep olur.
Duruma iki yönden bakıldığında insanlar hem ekonomik hem de ekolojik ve hem de sağlık sorunları gibi çok yönlü problemler, kamu sağlığı olarak nitelendirilmektedir. Bütünüyle bunlar bir milletin kaderi olmamalıdır. Gerek kanun yapımcılarımız gerek kanunları uygulayan kurumlarımız, bu şehirleşme gerçeğini dikkate alarak belediye meclislerimizde de akıllıca, her türlü çıkar ve menfaatten uzak bir tutum içinde; şehirlerde kaliteli ve sürdürülebilir yaşamın yolunu açacak kararlar alınmalıdır.
Zaten gıda ve kimyasal terörle, GDO uygulamalarıyla sağlığımızı alt üst eden uygulamalar eşliğinde bir de şehir trafiğindeki sorunlara çare bulunmazsa insanın faydalı ömrü üzerinde ciddi olumsuzluklar yaşanmış olacaktır. Eğer bir şehirde yaşayan insanlar yeterli ve sağlıklı gıdaya, sağlıklı suya, gerekli olan temiz havaya, temiz ve yaşanabilir bir çevreye ulaşamazlarsa o şehirde sağlıklı yaşamından bahsedilemez.
Bu nedenlerden dolayı bilhassa yerelde kurumlarımız tüm kent ve ilçeler boyutunda her alanda ihtiyaç olan (gıdada-suda- tüm çevre sorunları üzerinde) ciddi bir oto kontrol mekanizması oluşturarak insan varlığını ve sağlıklı yaşamını esas alan çalışmalar yapmalıdır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *